Şölen gibi buluşma

Yaşar Holding Gıda Grubu Pınar’ın sponsorluğunda İsmet İnönü Sanat Merkezi’nde düzenlenen toplantıyı açan Hürriyet Gazetesi Ege Bölge Temsilcisi Hakan Tartan, kadınları sosyal yaşama çekmek, kimliklerini güçlendirmek amacıyla kurulan kulübün ilgi odağı olduğunu belirtti. Tartan, kulübün, önümüzdeki dönem çevre duyarlılığı, aile planlaması, kadına şiddet, hedef bölgelerde hijyen eğitimi başlatarak, toplumu duyarlı hale getirecek projeler geliştirmeyi sürdüreceğini bildirdi.

İyi oyunun izleyicisi olur

Nurseli İdiz, iyi bir tiyatro oyununun mutlaka izleyicisi olduğunu belirterek, ’’Bir tiyatro oyunu seyirci sıkıntısı yaşıyorsa, oyuncuların dönüp kendilerine bakması gerekir. Bu formülü doğru kurarsanız, tiyatro salonları dolar taşar. İzmir’de sergilediğimiz Kadıncıklar oyunu da kadının gerçeklerini irdelediği için büyük ilgi görüyor’’dedi.

Hangisi namuslu

Oyunda ilk kez genelev kadınını canlandırdığını söyleyen İdiz, ’’Çok ciddi bir konu. Kanayan bir yara, müthiş bir dram’’dedi. İdiz, günümüzde sınıf atlamak ve iyi giyinmek adına cinselliğini kullananlar olduğunu ifade ederek, "Hangisi namuslu? Bana göre genelevdeki daha namusludur’’ dedi.

Konservatuvar eğitiminin Türkiye’de çok bozulduğunu da söyleyen İdiz, ’’Kızımın iyi bir üniversitede okumasını istedim. Konservatuvar kan kaybetti. İnşallah kızım oyuncu olmaz’’ dedi.

Yıllardır değişmeyen sorunlar

Alışık, Kadıncıklar’ın kadınların değişmeyen sorunlarını irdelediğini kaydederek, ’’Oyun cesur bir konuyu başarıyla işliyor. Namus kavramını genelev üzerinden tartışıyor. Toplumsal mesajlar veriyor. Yıllar önce izlerken çok etkilenmiştim. Bizimle ağlama krizine girenler bile oluyor’’dedi.

Soruları yanıtlayan Alışık, şiirin yaşam kaynağı olduğunu belirterek, "Başbaşa kaldığımda kendimi anlatabileceğim tek sırdaşım’’ dedi. İstek üzerine şiirlerinden örnekler de sunan Alışık, en son şehitler için yazdığını okudu, "Gazetede gördüğüm bir şehit çocuğunun resmi beni çok etkilemişti. Bu şiirimi tüm şehitlere armağan ettim’’ dedi.

Sağlıklı yaşam söyleşisi

Seval Kablo işbirliğiyle düzenlenen ’’Kadın ve Sağlıklı Yaşam’’ konulu söyleşi gerçekleştirildi. Sağlıklı yaşam eğitmeni Yasemin Soysal, stresten kurtulma ve pozitif düşüncenin, yaşamı her yönüyle kabul etmeyi gerektirdiğini belirtti, şunları söyledi:

’’Stresten kurtulmak diye bir şey yoktur. stres arkanızdan koşturan bir durum değildir. İçinde bulunduğumuz durum bazen iyi duygular ve bazen kötü duygular yaratabilir. Olumsuz duyguların oluşmasına izin vermediğiniz sürece stresi üstünüzde taşımamış olursunuz. Stresten kurtulmak için öncelikle içimizde olaylara verdiğimiz anlamları değiştirmek lazım. Bizi yıpratan dış dünya değil, içimizde kendi yarattığımız kalıplar ve düşüncelerdir.’’

Düşünce ile salgılanan sıvılar

Beyin gücüyle bir çok hastalığın tedavi edilebildiğini dile getiren Soysal, ’’İnsan beyni bilmediği bir sürü sır ile yaşamda ilerlemektedir. Bu bilmediğimiz dünya esasında bizim daha sağlıklı ve daha güçlü olabilmemiz için oluşturlmuş bir düzendir. Beyinde düşünce ile salgılanan sıvılar bazen en etkili ilaçtan daha etkili ve narkozdan daha güçlü olabilir. Düşünce zihinde birbirini tetikleyen domino taşları gibidir. Etkileri bazen bir hastalığı yenmemize neden olurken bazen düşüncede yaptığımız yanlışlar hasta olmamıza sebep olmaktadır’’ diye konuştu. Soysal, daha sonra konuya ilişkin soruları yanıtladı.

Konser büyüledi

İSEM Trio Grubu üyeleri Özgür Özbilgiç, Harun Baki ve Gürkan Güleç, unutulmayan klasik eserlerden oluşan müzik dinletisi sundu. Bu muhteşem dinletiye kadınlar da eşlik etti.