Bu sayfada 4 yılda 221 KOBİ’nin yıldızı parladı

Güncelleme Tarihi:

Bu sayfada 4 yılda 221 KOBİ’nin yıldızı parladı
Oluşturulma Tarihi: Ocak 01, 2008 00:00

Hürriyet'in, Küçük ve Orta Boy İşletmeleri (KOBİ), öne çıkarmak için 7 Ekim 2003’ten itibaren başlattığı ’KOBİ başarı öyküleri sayfası EKOBİ’, tam 221 haftadır kesintisiz yayınlanıyor. Bu KOBİ’lerin bazılarına yerli ve yabancı ortaklar geldi, uluslararası fonlar yatırım yaptı. Bazıları ise kendi kaynaklarıyla büyüdü dev oldu.

TÜRKİYE’nin en değerli medya markası Hürriyet’in 7 Ekim 2003’ten itibaren her salı günü yayınlamaya başladığı ’EKOBİ Sayfası’nda bugüne kadar 221 Küçük ve Orta Boy İşetmenin (KOBİ) başarı öyküsü yayınlandı. Hürriyet KOBİ editörü olarak Sadi Özdemir’in Anadolu’nun her yerinden, farklı sektörlerden KOBİ’lerle yaptığı röportajların yayınlandığı bu sayfa, Türk medyasının, bankaların ve bürokrasinin KOBİ’lere odaklanmasında da etkili oldu. ’Hürriyet EKOBİ’yle ilk kez ulusal medyada tanınma imkanı bulan ve yıldızlaşan birçok KOBİ’ye, yerli ve yabancı ortaklar geldi. Büyük bölümü küresel pazarlara ve yeni finans kaynaklarına daha kolay ulaşır oldu. Bazılarına uluslararası fonlar yatırım yaptı. Bazıları da kendi imkanlarıyla bugün ulusal ve uluslararası rekabette çok önemli adımlar attı.

BANKALAR KOBİ’LERE ODAKLANDI: Bazı öncü bankalar dışında Türk bankacılığında pek ilgi göremeyen KOBİ’ler Hürriyet’in vizyonuyla gündeme oturunca birçok banka ’KOBİ Bankacılığı’na odaklandı. Anadolu’da ekonomisi canlı kentleri keşfeden bankalar bu illerimizin KOBİ’leriyle özel olarak ingilenmeye başladı. Başta Doğan Yayın Holding olmak üzere büyük Türk holdingleri de Anadolu girişimcisiyle kaynaşmak için projeler uyguladı. En dikkat çekici olan ise Hürriyet’in EKOBİ sayfasıyla ortaya koyduğu vizyonun ardından ulusal medya da KOBİ’lere geniş alanlar açmaya başladı. Birçok günlük gazete Hürriyet’ten sonra üstelik de Ekobi sayfasının yayınlandığı gün olan salı günleri KOBİ sayfalarını devreye aldı.

NASIL SEÇİLDİLER: Hürriyet Gazetesi’nin EKOBİ sayfasında başarı öyküsü yayınlanan şirketlerin seçiminde en önemli kıstas, o şirketin ya da girişimcinin ’her açıdan sicili’ oldu. Bazen şirket sahibinin ’kişisel sabıka sicil kaydını’ bile istediğimiz oldu. Ancak daha çok, sanayi ve ticaret odalarının başkanlarıyla, bazı dernek ve birlik yetkilileriyle istihbarat işbirliği yaptık. Önerilen şirketler için gazetecilik deneyimlerimize göre ayrıca araştırmalar yaptık. Yine de 221 şirket içinde birkaç tanesine okuyucudan ya da rakiplerinden tepkiler geldi. Bir tanesi daha önce bir ortaklıktan dolayı işçilerine borçlu olduğu için ’hukuki olmasa da’ bize ahlaki açıdan sorunlu çıktı. Bir tanesinin bir başkasının fikrini çaldığı iddia edildi ama hukuken bir dava konusu olmadığı anlaşıldı. Bir diğerinin ise alacaklısı bizi arayarak şirket sahibi ile randevulaşmak istedi.

170 KOBİ hikáyesi 3 kitaba konu oldu

HÜRRİYET EKOBİ sayfasında yayınlanan 221 KOBİ başarı öyküsü yayınevlerinin de dikkatini çekti. Bu KOBİ’lerden 170 tanesi üç farklı kitap halinde yayınlandı. İlk EKOBİ kitabı Yayınevi Yayıncılık tarafından 2005’te "Anadolu’dan Zoru Başaran Girişimciler" adıyla yayınlandı. İkinci kitap ise 2006 yılında Ders Kitapları A.Ş. tarafından "Kaplanlar Yeniden Uyanıyor" adıyla basıldı. Son olarak da "Üretim ve Pazarlamada Yenilikçi 40 Patron" adlı kitap Macromicro Yayıncılık tarafından yayınlandı.

Adıyaman’da 30 kişinin ekmek kapısı kapanmadı

EKOBİ sayfası bazen duygusal sonuçlar da doğurdu. 3 Ekim 2006’da EKOBİ sayfasında ’Almancı kardeşin parasıyla Adıyaman’a mendil fabrikası’ başlığıyla öyküsü yayınlanan Adıyaman’daki Ferhat Plastik’in sahibi Ferhat Vural’dan 2 Aralık 2007’de gelen e-mail özetle şöyle: "Sizin yaptığınız o haberin hem işimizde hem hayatımızda nasıl gelişmeler yaptığını bir bilseniz. Bizi tebrik ve moral amaçlı arayan bir çok insanla tanıştık. Gel zaman git zaman işlerimiz bozuldu. Burası kapanma noktasına geldi. Şöyle ki; eski ortağımla yollarımızı ayırdık. Ona yaptığımız ödemeler ve yeni aldığımız makineler nedeniyle nakit sıkıntısına girdik. Üstüne piyasadan ciddi darbe yedik, dönüşün olmaması ve müşteri çeklerinin karşılıksız çıkması gibi. Bu durumu sizin ohaberiniz vesilesiyle tanıştığımız güzel insan Muammer Alkım Bey’le (Storks’un sahibi) paylaştım. Bana ’ne yapmayı düşünüyorsun’ dedi. Ben de ’ya ortak alacağım veya haraç mezat satacağım’ dedim. ’Doğru karar ver. Öfkeyle kalkma’ dedi ve beni İstanbul’a davet etti. Yüzyüze görüştük. Bana ’Kaç kişi çalışıyor’ dedi. Ben de ’25-30 kişi’ dedim. ’Tamam, kapatma ne yatırım yaptıysan yarısına ben ortak oluyorum hem pazarlama konusunda hem de diğer konularda birikimlerimizi paylaşacağız’ dedi. İnanın bu tavır karşısında sevinç gözyaşlarımı tutamadım. Adıyaman’a döndüm ve olanları yanımızda çalışan arkadaşlarla ve çevremizle paylaştım. Herkesin söylediği şu oldu; ’Vay be demek ki hálá böyle insanlar var.’ Sevgili abim işte yaptığınız bir haberin sonucu. At izinin it izine karıştığı günümüzde; terör, bölgesel hesaplar çıkarlar, karanlık oyunlar. Tüm bunların içinde çıkar ve menfaatten uzak sadece insani duygularla Batı ile Doğu arasında kurulan bir kardeşlik köprüsünün kısacık özetti. Yıkılan umutların yerine bugün tıkır tıkır işleyen bir fabrika ve sadece işini ve geleceğini düşünen insanlar."

Abi, senin yüzünden 40 gündür dışardayım

KONYALI Genmot’un sahibi 7 Ağustos 2007’de "Mercedes’in krank milini Konya’ya taşıdı, 70 ülkeye ihracat yapıyor" başlığı ile yayınlanan öyküsünden 2 ay sonra sonra heyecanla aradı: "Abi senden çok özür diliyorum, uzun süredir arayamadım. Ancak suç senin. Abi senin yüzünden 40 gündür yurt dışındayım, memlekete dönemiyorum. Daha önce bahsetmiştim ya ABD’ye Avrupa’ya mümessillikler vereceğiz diye, Hürriyet’teki haberden sonra acayip talep yağdı. Ben de memlekete dönmeden o ülkeden ötekine gidiyorum. Tam istediğimiz gibi bir sürü anlaşma imzaladık. Abi en kısa zamanda Konya’ya bekliyoruz."

Önemli haberimiz var bir yabancı bizi aldı

İSTANBUL Avcılar’da hazır yemek üreten Emin Catering’in öyküsü 29 Mayıs 2007’de ’Yeni fabrika kurdu 4 kat büyüdü, yoksula 3 YTL’den yemek satacak’ başlığı ile EKOBİ’ye yansıdı. Yaklaşık 5 ay sonra Emin’in patronu Hüseyin Bozdağ aradı ve "Sadi Bey, çok önemli ama gizli bir haberimiz var. Yakında bir basın toplantısı yapacağız. Sizi de mutlaka bekliyoruz" dedi. Bozdağ kimseye söylememek kaydı ile anlattı: "Sana söylemeyeceğiz de kime söyleyeceğiz; konusunda dünya devi bir Alman (Klüh) ile evlendik. Çok güzel bir ortaklık oldu, artık Avrupa ligine çıkıyoruz."

15 kişilik şirket, ABD’ye Hong Kong’a kadar sıçradı

HÜRRİYET EKOBİ’ye 18 Kasım 2003’te ’15 kişiyle dünyanın çatısını yapıyor’ başlığı ile konuk olan Uzay Taşıyıcı Sistemler (UTS), bir anda büyük ölçekli projelerden teklif almaya başladı. Bu tekliflere göre altyapısını yenileyen firmanın sahibi Oğuzhan Adak’ın işleri hızla büyüdü. 2006’da Hong Kong’da 200 metre yükseklikte bir gökdelen’in tepesine 15 ton ağırlığında çelik küresel bir kabuk ve bir GSM anten kulesi yapan firma aynı yıl ABD’den de projeler almaya başladı 2007’de ise Batı Avrupa pazarına girdi.

Köyde fabrikaya referandumla ’evet’

SAKARYA’nın Karasu İlçesi’nin Yassıgeçit Köyü’nde fabrika kurmak isteyen ve köyden 1200 dönüm arazi talep eden İtalyan şirketi, köy halkının ikiye bölünmesine neden oldu. Köyde bu konudaki tartışma büyüyünce Köy Muhtarı Bilal Koç referandum kararı aldı. Köy kahvesinde gerçekleştirilen ve yoğun bir katılımın yaşandığı referandumdan, fabrika için arazi satışına yüzde 95 ’evet’ oyu çıktı. Referandum sonucunda fabrikanın kurulmasından yana olanlar sevinirken, hayır oyu kullanarak arazinin satışına karşı çıkan az sayıdaki köylü büyük hayal kırıklığı yaşadı.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!