Çıralı'da köpek katliamı

Hayvanların sahipleri Fatma Gürer, Şaziye Sünbelli ve Gülayşe Göktaş, belki kurtulur ümidiyle Kemer'den çağırdıkları veterinerin, ilçenin hiçbir yerinde artık böyle olaylar yaşanmadığını söylediğini belirterek, “Ne olur bizi bu ilkellikten kurtarın. Kamudan ve hayvan derneklerinden birileri gelip burada eğitim versin” dedi. Ulupınar'a ailesiyle birlikte 9 yaşında yerleştiğini, şu anda 45 yaşında olduğunu kaydeden Fatma Gürer, “Kendimi bildim bileli bu köyde hayvan katliamı olur. Sahipli kedi ve köpeklerin yanısıra doğadaki kuş, kaplumbağa ve bukalemunlar da zehirlenip öldü. Bunu yapanlar belli kişiler. Niye yaptığını sorduğumuzda, ya ‘Senin köpeğini isteyerek öldürmedim’ ya da ‘Tavuğumu kovaladı’ derler. 3 dönüm toprağım var, kendi bahçemde bile gönül rahatlığıyla hayvan besleyemiyorum. Bazen günlerce can çekişerek ölen hayvanların görüntüsü gözümün önünden gitmiyor” dedi.

ADET OLMUŞ

Kemer Veteriner Polikliniği'nin sahibi Ümit Yürekli, bölgede her yıl genelde tarım ilacı kaynaklı ve bilinçli zehirleme vakalarıyla karşılaştıklarını belirterek şunları söyledi:

“Sanki adet olmuş. Kemer ve çevresindeki turistik yöredeki işyeri sahipleri yazın turistlere şirinlik yapsın diye satın alıp dükkanın önüne köpeği bağlar, sezon bitince de götürüp Ulupınar'a bırakır veya anneliği tatsın diye köpeği yavrulatırlar. 8- 9 yavru doğunca onları da götürüp oraya bırakırlar. Orada hayvan nüfusu artınca da her yıl kış başında zehir atanlar olur. Üstelik de bunu yapanlar, duyguları olan canlıları öldürdüklerinin bile bilincinde olmadıklarından rahatlıkla da üstlenirler. Köyde çok sayıda da hayvansever var. Gözyaşı dökerek bizi çağırıyorlar.”