İki isim iki albüm

Bunlardan ilki Aylin Aslım’ın "Gelgit" albümüdür. Popvirüs’ü yazmaya henüz başladığım yıllarda piyasaya çıkan o albüm, Türk popüler müziği tarihi içinde hak ettiği gibi yer alacaktır, ona hiç şüphem yok. Hatta Naim Dilmener’in tabiriyle 2030’larda çıkacak "Bir Zamanlar" albümlerinde çokça Aylin Aslım şarkısı yer alacaktır. Naim Dilmener’in de benim de altını çizdiğimiz asıl nokta, Aylin Aslım’ın, duruşunu bozmadan kalıcı işler yaptığı elbet. Eleştirebilirsiniz ama bu durumu inkár edemezsiniz. Çünkü Aylin’in 2000 yılında çıkardığı "Gelgit" albümü hem sound’u hem de içerdiği şarkılar itibarıyla zamanının çok ilerisinde bir albümdür.

Sözünü ettiğim albümlerin ikincisi ise Yüksek Sadakat’in kendi adını taşıyan ilk albümü. Grubun kurucusu ve şarkı yazarı Kutlu Özmakinacı, grubu kurduğu 1999 yılından ilk albümün çıktığı 2006’ya kadar 10’dan fazla vokalist denedi grubu için. Sadece vokalist değil, hemen her enstrüman için birçok değerli müzisyen geçti Yüksek Sadakat’ten. Grup nihai kadrosunu oluşturduktan sonra, daha albüm çıkmadan "Belki Üstümüzden Bir Kuş Geçer"in nasıl patladığını, daha sonra tanındıkça, grubun tek şarkılık olmadığının nasıl anlaşıldığını hatırlayın. Yüksek Sadakat, "elektro gitarla saz çalmadan" da Türkiyeli rock yapılabileceğini ispat etmiş, bir albüme bunca hit sığdırmayı becererek geniş kitlelere ulaşmış bir gruptur. Türk popüler rock müzik tarihine saygıdeğer bir not düşmüştür.

Bu anlamda değerli bulduğum sadece iki albüm var anlamına gelmesin sözlerim. Aynı şekilde önemli bulduğum bir dolu albüm var, örnekleri çoğaltmak mümkün...

Ancak Aylin Aslım ve Yüksek Sadakat’in beyni Kutlu Özmakinacı’nın ve ilk albümlerinin bu anlamda bir farkı var benim için. Her ikisi de çocukluk arkadaşım diyebileceğim kadar eskiler. Her ikisini de profesyonel müzik hayatına atılmalarından çok önce tanıdım. Her ikisinin de yaptığı hit şarkıların en ilkel hallerini, hem de birçok kişiden önce dinledim. Yazının başında söylediğim gibi, o ilk albümler piyasaya çıktığında bu nedenle nesnelliğimi koruyamamaktan korktum. Şimdi aradan geçen onca zamandan sonra iç huzuruyla görüyorum ki, bu iki albümü bu kadar beğenirken en azından bir dinleyici olarak hiç de haksız değilmişim, bırakın müzik yazarı gözlüğünü...

CEMİL DEMİRBAKANYÜKSEK SADAKAT’TEN AYRILDI

Yüksek Sadakat bir süre önce davulcusu Deniz Alemdar’la yollarını ayırarak Türk rock áleminin efsane davulcularından Alpay Şalt’la çalışmaya başladı. Alpay, hem müzisyenliği hem de olgunluğuyla gruba çok yakıştı, çok değer kattı ona hiç şüphe yok. Ancak vokalist Cemil Demirbakan’ın grup içinde uzun süredir yarattığı huzursuzluğun pek farkında değildi kimse. Geçtiğimiz günlerde bu huzursuzluk bıçağı kemiğe dayandırdı ve Yüksek Sadakat, Cemil Demirbakan’la yollarını ayırma kararı aldı. Cemil Demirbakan gerek ses genişliği gerekse yorum olarak belki de Türkiye’nin en iyi erkek vokallerinden biri. Üstelik hit olmuş tüm Yüksek Sadakat şarkılarıyla birlikte grubun hayranlarının zihnine teyellenmiş olan ses de ona ait. Ancak öte taraftan Yüksek Sadakat’i Yüksek Sadakat yapan şeyin grup duruşu ve şarkılar olduğu gerçeğini değiştirmiyor bu. Yüksek Sadakat, 2008’in ilk yarısında çıkarmayı planladığı ikinci albümünde yeni bir vokalistle karşımızda olacak. Cemil Demirbakan da solo albüm yapmak niyetinde. Umarım Kutlu Özmakinacı gibi bir şarkı yazarıyla çalışma şansı bulur. Bunu içtenlikle temenni ederim.

Aylin Aslım’sa yeni albüm için şarkı yazma aşamasında şu sıra. Onun da önümüzdeki yıl çıkartmayı planladığını biliyorum albümünü. Alıştığınızdan daha sert bir sound’la geliyor.

Duruşunu bozmadan, her türlü eleştiriyi göğüsleyerek inandığı işi yapmaya devam etmenin bazı bedelleri var. Yüksek Sadakat de, Aylin Aslım da bu bedelleri zaman zaman çok üzülerek, çok kızarak ödediler, ödüyorlar. Ama bu durumu iyi şarkılar yazarak, konserlerinde çatır çatır çalarak bertaraf edeceklerine ve yeni albümleriyle hepimizi çok mutlu edeceklerine yürekten inanıyorum.