Sinema

Güncelleme Tarihi:

Sinema
Oluşturulma Tarihi: Eylül 07, 2007 00:00

Jane Austen’ın kendi aşk hikáyesi

Becoming Jane
/images/100/0x0/55ea2d03f018fbb8f86fbb09

Yön:
Julian Jarrold

Oyn: Anne Hathaway, James McAvoy, James Cromwell, Julie Walters

BİYOGRAFİK

Genç Jane Austen, aşka derinden inanmaktadır. Fakat anne ve babası, onun 1795 İngiltere’sinde adet olduğu üzere, para karşılığı bir evlilik yapmasını arzular. O ise büyüleyici, genç bir İrlandalı olan Tom Lefroy ile tanışmış ve zekasına, cüretine hayran kalmıştır. Bu durum onu ciddi bir ikilemle karşı karşıya bırakır: Lady Gresham’ın yeğeninin teklifini geri çevirip, ailesinin otoritesine ve sosyal adetlere karşı gelebilecek midir?

Film, edebiyat tarihinin en önemli kadın yazarlarından biri olan Jane Austen’ın, kimilerinin basit bir ilişki olarak gördüğü kimilerinin ise "Bu ilişki yaşanmasaydı Jane Austen, Jane Austen olmazdı" dediği Tom Lefroy ile yaşadığı ilişkiyi konu alıyor.

Kate Winslet, Natalie Portman gibi yıldızların arasından sıyrılıp Jane Austen rolünü kapan Anne Hathaway, filmin en önemli soru işareti. Birçok eleştirmen Amerikalı Hathaway’in Jane Austen’ı canlandırmakta zorlanacağını iddia etmişti. Ancak Hathaway, dersini iyi çalışmış. Hayranı olduğu Jane Austen romanlarını çekimler başlamadan tekrar okuyan genç oyuncu, ayrıca piyano çalmayı öğrenmiş, İngiliz aksanıyla konuşma ve dönemin görgü kuralları konusunda eğitim almış.

Öte yandan yönetmen konusunda rahat olabilirsiniz. BBC için Great Expectations gibi birçok klasiği başarıyla uyarlayan Julian Jarrold’ın Jane Austen’a hak ettiği değeri vereceği konusunda kimsenin bir şüphesi yok. Kadınlara yazarlığın kapısını açan ve kadın ruhunu en ince ayrıntısıyla dile getiren ilk yazarlar arasında olan Jane Austen’ın eserleri ve hayatı daha önce defalarca perdeye uyarlanmıştı. Bu filmi diğerlerinden ayıran özellik, Austen’ı ölümsüz eserlerini yazmaya iten aşkın deşifre edilecek olması.

Kadınların gözünden Ortadoğu

Free Zone

Yön:
Amos Gitai

Oyn: Natalie Portman, Hanna Laslo, Hiam Abbass, Carmen Maura

KOMEDİ/DRAM

Birkaç aydır Kudüs’te yaşamakta olan Amerikalı Rebecca, nişanlısından henüz ayrılmıştır. İsrailli kadın şoför Hanna’nın kullandığı bir taksiye biner, oysa Hanna, Ürdün’deki "Serbest Bölge"ye gitmektedir ve kocasının ortağı olan ’Amerikalı’ ile buluşup ondan yüklü miktarda para alacaktır. Rebecca, kendisini de götürmesi için Hanna’yı ikna eder. "Serbest Bölge"ye ulaştıklarında, Filistinli Leyla onlara ’Amerikalı’nın orada olmadığını ve paranın da ortadan kaybolduğunu söyler...

Serbest Bölge, farklı uluslardan üç kadının öyküsünü ele alıyor. Bu üç kadının öykülerinin kesişme noktası ise Ortadoğu sorunu oluyor. İsrail Sineması’nın usta ismi Amos Gitai, kimi zaman mizahi kimi zaman da dramatik bir dille öyküsünü anlattığı filmde, Ortadoğu sorununa ticaret ve kadınlar aracılığıyla pragmatik çözüm önerileri sunuyor. Her Gitai filminde olduğu gibi izleyicileri yine uzun diyaloglar bekliyor. Ancak oyuncuların etkileyici performansı, diyalogları keyifli hale sokmaya yetiyor. Oyunculardan söz açılmışken Hana Laszlo’nun Cannes’da En İyi Kadın Oyuncu dalında ödül kazandığını ama filmin asıl ağır topunun ise Natalie Portman olduğunu hatırlatalım.

Zoraki gay’ler EVLENİYOR

I Now Pronounce You Chuck and Larry

Yön: Dennis Dugan

Oyn: Jessica Biel, Kevin James, Adam Sandler, Dan Aykroyd

KOMEDİ

DAMADI ÖPEBİLİRSİN

Chuck Levine ile Larry Valentine, son derece iyi niyetli iki itfaiyecidir. Birbirleri için yapmayacakları şey yoktur. Büyük bir yangında Larry, Chuck’ın hayatını kurtarır. Chuck ona karşı kendisini borçlu hissetmektedir. Hukuki bir engel yüzünden kendi hayat sigortasına öz çocuklarını mirasçı yapamayan Larry, arkadaşının minnet duygusundan yararlanmaya karar verir. Chuck’ın yapacağı tek şey, resmi evraklarda Larry’nin domestik partneri (ABD’de birlikte yaşayan gay ve lezbiyenlerin yasal haklardan yararlanmak için yaptığı sözleşme) olduğunu öne sürmektir. Ancak aşırı titiz bir bürokrat yüzünden iki arkadaşın yaptığı sözleşme kent çapında sorun haline gelir.

Film, eşcinsellerin kimlik savaşını ve toplumda karşılaştıkları zorlukları mizahi bir dille ele alıyor. 85 milyon dolar bütçeli Damadı Öpebilirsin, sadece ABD’de 111 milyon dolar hasılat elde etti.

Barbie’nin rakipleri sinemada

Bratz: The Movie

Yön: Sean McNamara

Oyn: Jon Voight, Logan Browning, Janel Parrish, Nathalia Ramos

KOMEDİ

BRATZ

2001’de piyasaya çıkan ve Barbie’lere rakip gösterilen moda düşkünü Bratz bebekleri, sinema filmiyle karşımızda.

Tanıştıkları andan itibaren ayrılmaz bir dörtlü olan Yasmin, Jade, Sahsa ve Cloe, her zaman birbirlerinin kişiliklerini, yeteneklerini ve muhteşem moda stillerini desteklemişlerdir. Fakat şimdi Carry Nation Lisesi’ne başlayan dört kafadar, yepyeni bir dünyayla karşı karşıyadır. Ergen olarak yaşamanın, son sınıf öğrencisi Meredith Baxter Dimly tarafından katı bir şekilde dayatılan, sosyal bağlantılar sistemiyle uğraşmak anlamına geldiğini ilk kez burada keşfederler...

Filmin Türkçe seslendirme kadrosu bir hayli popüler isimlerden oluşuyor: Yasmin’i Özlem Tekin, Jade’i Ceyda Düvenci, Sasha’yı Özgü Namal, Cloe’yi ise Pamela Spencer seslendiriyor. Kadroda Yağmur Atacan ve Emre Altuğ da var.

Hayatın da yemekler gibi tarifi olsa

No Reservations

Yön: Scott Hicks

Oyn: Aaron Eckhart, Catherine Zeta Jones, Bob Balaban, Abigail Bianca

ROMANTİK/KOMEDİ

Baş aşçı Kate Armstrong, hayatını Manhattan’daki 22 Bleecker Restaurant’ı yönettiği gibi yönetmektedir: Çevresindeki herkesi hem etkilemekte hem de ürkütmektedir. Kate, çılgın tempolu her öğünde nefes kesici bir ustalıkla tüm gücünü ortaya koyarak, yüzlerce yemeği koordine eder, her bir yemeği mutlak bir mükemmellikle pişirir ve süsler. Ancak mükemmeliyetçi mizacı, ekibine katılan neşeli ve vurdumduymaz yeni aşçı yardımcısı Nick Palmer tarafından sınanacaktır. Yükselen yıldızlardan biri olan Nick, çalışırken opera dinlemeyi ve etrafındakileri güldürmeyi tercih etmektedir. Gerek hayata, gerek mutfağa yaklaşımı Kate’inkinden çok farklıdır; ancak yine de aralarındaki elektrik yadsınamaz ölçüdedir.

2001 Alman yapımı Bela Martha’nın Hollywood versiyonu olan Aşk Tarifi, orijinal filmde Hamburg’da bulunan restoranı New York’ta taşıyor. Dışarıda çıkan eleştirilere bakılırsa orijinal öykü büyük ölçüde korunmuş. Filmin ana teması "Keşke hayatın da yemekler gibi tarifi olsa".

Shine ile Oscar’a aday gösterilen Scott Hicks’in yönetmenliğini üstlendiği Aşk Tarifi, fazla kafa yormadan izleyebileceğiniz keyifli bir romantik komedi.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!