Hangi milli irade

İSMET Özel’e geçenlerde bir televizyonda sordular:"AKP dindar bir parti midir?"

"Hayır" dedi:

Haberin Devamı

"Dindar bir parti değildir. Dindar gibi gözükmenin siyasi rantını yiyen bir partidir."

Milli iradenin demokrasilerde nasıl bozulduğunun, nasıl etki altına alınabildiğinin en güzel ifadesi sayılabilir bu sözler.

Halkın iradesi, din yoluyla mı, askerin bildirisi ile mi daha çok etkilenir?

Askerin bildirisi ne kadar çok etkiliyorsa, dinle ilgili tartışmalar da daha çok etkiliyor halkın iradesini...

Din unsuru en önemli etken.

’Sözde değil özde laiklik’ ayaklar altında.

Asker, Anayasa dışı uygulamalar nedeniyle uyarı yaptığında bu baskı sayılıyor.

Ama, yüzde 99’u Müslüman olan bir ülkede din üzerinden, dinin sembolleri üzerinden siyaset yapılınca bunun adına ne demek gerekiyor?

Halkın iradesi her gün dincilik yaparak eğilip bükülüyorsa, ’bulgur ve kömür’le insanlar eğilimlerini belirlemek zorunda kalıyorsa vay o ülkenin haline!

Yoksa bu, ’mağduriyet’ sözcüğünün arkasına sığınılarak yapılan şey, demokrasi oyunu veya demokrasi yutturmacasından başka bir şey değildir.

Lümpenleşen demokrasi, bir ülkenin intiharıdır.

Hiç kimse halkın egemenliğini dincilik dayatmaları ile baskı altına alamaz.

2002’den önce bu ülkede Müslüman yok muydu? Camiler açık değil miydi, cuma namazı kılınmıyor muydu, oruç tutulmuyor muydu?

’Darül harp’ mi vardı?

Türk demokrasisi bu sorunu çözemezse ’ılımlı İslam’ değil, ’teokratik cumhuriyet’e gider sonunda.

En büyük tehlike de budur.

Ne yazık ki sonuçta Cumhuriyet’e ve onun savunucuları, demokrasideki esas bu tehlikeyi gündeme getirdikçe esas faturayı ödeyenler oluyor.

Çuval ve bidon

SEÇİMDEN önce çuval çuval kömür dağıtanlar şimdi neden bidon bidon su dağıtmıyorlar? Kışı mı bekliyorlar?

Maket konut vurgunu başladı

KONUT satışları konusundaki başıboş uygulamaları Tüketiciler Birliği adına değerlendiren Av. M. Bülent Deniz "Gösterişli gazete ilanları ve gösterilen maketlerle yapılan hayati konut satışlarının foyası ortaya çıkmadı" diyor.

"Yasaların çeşitli boşluklarından istifade eden kötü niyetli kimselerin kurdukları firmaların, gazetelere verilen tam sayfa ilanlar, gösterişli ofislerde sergilenen maket konutlar ve olağanüstü cazip ödeme seçenekleriyle tüketiciyi kandırmasının önüne geçilebilmesi için gerekli tüm tedbirleri almak, kamu otoritesinin görevidir.

Konut sahibi olmak isteyen tüketiciler de, imzaladıkları sözleşmelerin yasanın öngördüğü resmi şekil şartına uygunluğuna dikkat etmeli, henüz inşasına başlamamış konutları pazarlayan firmalar hakkında mutlaka ön araştırma yapmalıdırlar."

GÜNÜN SÖZÜ

"Fitne zamanında yürüyorsan, durmalısın.

Konuşuyorsan susmalısın.

Ayakta isen oturmalısın."

(Hacı Bektaş-ı Veli)

Avrupa, PKK’yı donatıyor

MERSİN Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü’ne bağlı ekipler tarafından 6 Ağustos 2007 tarihinde yapılan operasyon neticesinde, Avrupa’dan terör örgütü PKK’nın dağ kadrosuna teknoloji harikası telsizler, vücut ısıtıcısı ve sağlık malzemesi götüren bir kişi yakalandı. Bir TIR’da yapılan aramada çok sayıda telsiz, vücut ısıtıcıları ve sağlık malzemeleri ele geçirildi. Emniyet birimleri, H.H. isimli şüphelinin sürücüsü olduğu çekici ve dorse içerisinde kırsal alandaki teröristlere aktarılmak üzere bir Avrupa ülkesinden lojistik ve sağlık malzemeleri getirdiği ihbarını aldı.

Malzemeleri taşıyan dorse ile çekicisinde yapılan aramada, 6 büyük sırt telsizi ve aksesuarları, 6 el telsizi ve aksesuarları, 60 vücut ısıtıcısı ve bol miktarda sağlık malzemesi elde edildi. Ele geçirilen malzemeler ile ilgili TIR’ın sürücü H.H. gözaltına alınırken, TIR’a mahkeme kararı ile el konuldu. Yakalanan H.H. sorgusunun ardından adliyeye sevk edildi.

Diğer taraftan ise, Türk askeri ile çatışmaya girmekten çekinen PKK üyeleri, daha çok uzaktan kumandalı patlayıcılar ile saldırı düzenlemeyi tercih ediyor. Bu nedenle de PKK’ya yönelik operasyonlarını aralıksız sürdüren güvenlik güçleri en çok kaybı çatışmalarda değil, örgütün arazi ve yol kenarlarına döşediği mayınlar yüzünden veriyor. 2007 yılında PKK’nın 97 patlayıcı destekli saldırı düzenlemesi sonrasında 41 güvenlik görevlisi hayatını kaybetti.

Askeri birlikler tarafından patlama gerçekleşmeden etkisiz hale getirilen 147 olayda ele geçirilen patlayıcı madde cins ve miktarları ise şöyle: TNT 50.7 kg; A-4 plastik patlayıcı madde 110 kg; C-4 plastik patlayıcı madde 65.3 kg; C-3 plastik patlayıcı madde 2.5 kg; amonyum/potasyum nitrat 674.5 kg.

Ayrıca teröristler eylemlerinde, 39 adet anti-personel mayını; 3 adet tuzaklanmış anti-tank mayını; 94 adet de tuzaklanmış muhimmat kullandı. Genelkurmay Başkanlığı’nın verilerine göre terör örgütü 2007 yılının 7 aylık döneminde eylemler için toplam 1253 kg patlayıcı kullandı.

Oktay YURTBAY

Hardal

AKILLI ülkeler, hedef ülkeleri istedikleri çizgide tutabilmek için, onlara hardalı öyle yedirirler ki, o ülkeler, neyi yediklerinin farkına vardıklarında iş işten çoktan geçmiş olur.

Haberin Devamı

Mesaj Panosu

Mehmet ŞAHİN

ULUSAL Sivil Toplum Kuruluşları Birliği’nden (USTKB): "Cumhuriyet’in temel ilkelerine sözde bağlı olmak yetmez; Sayın Gül, bugüne kadar kamuoyunca gayet iyi bilinen siyasi kimliği ile, tarafsız bir cumhurbaşkanı olamaz, toplumsal barışı ve huzuru sağlayamaz. İnatlaşma, ’milli mütabakat’a vurulan bir darbedir. TBMM üyelerine tarihi sorumluluklarını hatırlatıyoruz."

KIBRIS’taki Türk varlığı ile Doğu Akdeniz’deki egemenlik mührü Türklerin elindedir. Bu durum 1960 Antlaşmaları ile de açıkça ortadadır. Ne demiş atalarımız; ’mühür kimde ise, Sultan Süleyman odur...’ Bu mührü ne tarih kitaplarımızı değiştirme yoluna gidenler bozabilecek, ne de petrol arayacağız diye gerginlik yaratmaya çalışacak olanlar elimizden alabilecektir. Ayşe KOCATÜRK

Yazarın Tüm Yazıları