Paris mimarından Gökçek’e dersler

SAYIN Melih Gökçek’in Ankara’nın kent dokusunu yokedişini izliyoruz.

Kuğulu Kavşağı’ndan ve Protokol Yolundan sonra Ulus’un kent dokusunu da yokedecekmiş. Bu platformda sadece sayın Mahiye Morgül’den Melih Gökçek’in yaptıklarına bir tepki geldi. Mimar Mühendis Odalarımız suskun, sayın Emin Çölaşan’ın dışında basın suskun, kent plancılarımız suskun, politikacılar suskun. Hadi sayın Deniz Baykal, Melih Gökçek’le Atatürk Orman Çiftliği ve diğer konularda anlaşma içinde diyelim, Çankaya Belediye Başkanımız üniversite kürsüsündeki ağırbaşlılığını sürdürüyor, tepkisiz kalıyor diyelim, Ankara’nın projeci, başarılı Belediye Başkanı Murat Karayalçın niye susuyor anlamakta zorluk çekiyorum.

Protokol Yolu, Kuğulu Kavşağı tam bir köstebek yuvası, hemen de ağaçların yerini çirkin para kokan reklam panoları almış.

Eskiden belediye başkanlarından birisine ’Asfalt Osman’ denirdi, Osman Kibar’a, ama o kenti güzelleştirirdi, çirkinleştirmezdi.

Paris’te de kent sorununu çözmek için mimarlar, kent plancıları kafa yormuşlar, prefabrik yollar açmışlar, metroyu başarılı bir şekilde yapmışlar ama hiçbir zaman Yıldız’ın göbeğini oluşturan Charles de Gaulle Etoile Meydanı’na açılan ana yollar üzerinde bir Avenue Grande Armée üzerinde, bir Champs Elysées üzerinde köstebek yuvası açmamışlardır. Hatta; la Defense’dan bakıldığı zaman nerdeyse Versailles Sarayı’nın görünmesini bile planlamışlardır.

Sayın Melih Gökçek’in mimarları, danışmanları, kent plancıları acaba diplomalarını hangi mimarlık, kent plancıları okullarından almışlardır? Hiç içleri sızlamıyor mu yaptıkları karşısında?

Belediye başkanları politik kişiler olabilir, bugün var yarın yokturlar ama mimarlar, kent plancıları her zaman olmalıdırlar ve meslekleriyle ilgili Dalokaylar gibi anılmalıdırlar.

İbrahim ÇAMKERTEN www.transanatolie.com

Ankara’da durum gittikçe vahimleşiyor

Bedava yaşıyoruz

MART ayının başlarında bir iş için Tunus Caddesi’nde bulunan bir büroya gittim. Akşam saat 19.30 sularında işimi bitirerek Kızılay’a doğru yürümeye başladım. Amerikan Büyükelçiliği’nin karşısından çıkıp 50 metre kadar ilerledim tam o sırada anlaşılmaz sesler duymaya başladım. Kafamı çevirip baktıgımda 25, 26 yaşlarında bir adam 30 metre mesafeden bana ağza alınmayacak hakaretler ediyordu.

Şaşırdım sağıma soluma baktım kimse yok, banaydı hakaretler... Refleks olarak ben de elimi kaldırdım küfür ede ede üzerime gelmeye başladı. Sonra durdu yönünü değiştirdi ve tekrar küfür ede ede karanlıkta kayboldu gitti.

Kavşak çalışmalarından dolayı söz konusu bölge inşaat sahasıydı ve saat geç olmamasına rağmen bomboştu. Bıçaklanabilirdim veya benim yerimde bir bayan olsa daha kötü şeyler olabilirdi. Polisi aradım durumu anlattım ilgileneceklerini söylediler ama açıkcası ne olduğunu bilmiyorum.

İş artık çığırından çıktı Zafer Çarşısı önünde 4 genç geçen günlerde gene ellerinde poşetler bali çekiyorlardı henüz saat daha 14.00’dü. Geçen günse aynı manzarayı Milli Eğitim Bakanlığı’nın önünde gördüm. Gerçekten bakanlığın önünde, ben hala inanamıyorum.

Kızılay’dan kumrulara giden çiçekçilerin olduğu ara sokağın Kızılay tarafındaki başında; elinde bir torba çekip duruyordu.

Türkiye’nin başkenti rezil durumda. Şimdilik haberlere yansıyan bir olay olmadı ama bu olmayacak demek de değil. Polis aciz kalıyor, durum kötüleşiyor.

Yarın benzer bir durumda hepimizin annesi yada kardeşi kalabilir.

Polise kayıtsız kalıyorlar demek istemıyorum insafsızca eleştirmek gayet kolay ama görünüş başa çıkılamadığının kanıtı. Hem de Kızılay’da, gündüz gözü burası Türkiye’nin başkenti.

Engin HACIRECEPOĞLU

Mevlana fotoğraflarımı sergilemek istiyorum

BM Eğitim ve Kültür Kurumu (UNESCO) 2007 yılını Mevlana yılı ilan etti. Bu sene ise bu büyük tasavvuf düşünürü Mevlana Celaleddin Rumi’nin 733 yıldönümü, başta ülkemiz de olmak üzere Almanya üzerindeki bütün ülkeler tarafından programlar düzenlenmektedir.

Amerika, Mevlana hikayelerini filme çeviriyor; aynı şekilde Japonya, Almanya, İran ve Hindistan’da de belgeseller yapılıyor.

Avusturya’da Mevlana için beste yarışmaları düzenleniyor.

Ben de bir katkıda bulunmak amacı ile elimde bulunan Konya’da çektiğim ’Mevlana töreni’ adındaki 55 fotografımı sergilemek istiyorum. Ticari amaçtan uzak bu fotograflarımı sergileyebileceğim, bir yeriniz varsa (okul, işyeri, hastane, fabrika, sergi salonu olabilir) mesajınızı beklerim.

Can AKIN (mr_canakin@hotmail.com)

Su uyarıları (2)

"Ankara Büyükşehir Belediye Başkanının ve ilçe belediye başkanlarının, Ankara için bir an önce somut adımlar atması gerektiği" ifade edilen açıklamada, "Suyla ilgili senaryoların çoğaldığı bir dönemde durum, ülkemizde ve Başkent Ankara’da vahim bir aşamaya gelmiştir" deniliyor.

(İnşaat Mühendisleri Odası)

KISA...KISA...KISA...

CARREFOURSA "Onbinlerce YTL’lik alışveriş çeki martta CarrefourSA’da" adında bir kampanya düzenledi. Sözkonusu mağazanın verdiği kuponlar şans kapısındaki elektronik cihazdan geçirilerek alışveriş çeki kazanıp kazanmadığınız belli oluyor. Ancak, şans kapısındaki iki makina yetersiz kalıyor. Müşteriler gereksiz yere kuyruklarda uzun süre bekletiliyor. Eğer makinalar yetersizse neden bu kampanyaya izin veriliyor. Hamdullah YILDIZ

GÜNÜN SÖZÜ

"Kamu görevlileri, çağdaş yaşam olanaklarını sağlayabilmenin mümkün olmadığı maaşla geçim mücadelesi veriyor."

(BASK Genel Başkanı Resul Akay)
Yazarın Tüm Yazıları