Bir gazeteci arkadaşın ricası

HÜRRİYET reklam servisi uzunca bir süredir, Türk basınında devrim sayılabilecek bir proje üzerinde çalışıyordu.

Dün sabah itibarıyla bu devrimi gerçekleştirdik.

Hürriyet'in İstanbul baskısında, seri ilanlar gazetenin dışına alınıp ayrı bir gazete haline geldi.

Başkentte ise Ankara ilavesinin içine girdi.

Bunun çok önemli ve özel bir anlamı var.

Dün İstanbul baskısında dışarı çıkan seri ilanlar, tam 18 sayfaydı.

Bu, Türk basınında rekor sayılabilecek bir büyüklük anlamına geliyor.

Üstelik bu pazartesi gibi, ilanın nispeten düşük olduğu bir günde böyleydi.

Türkiye'de bazı gazetelerin 20 sayfanın altında çıktığını düşünürseniz, Hürriyet'in seri ilan gücünün ulaştığı noktayı daha iyi anlayabilirsiniz.

* * *

Her ülkede, seri ilanlar açık ara farkla, o ülkenin lider gazetesinde yayınlanır.

Mesela, New York'ta seri ilanlar açık farkla New York Times Gazetesi'nde yayınlanır.

Keza Fransa'da Le Figaro Gazetesi bu konumdadır.

Türkiye'de ise uzun yıllardan beri Hürriyet bu alanın tartışmasız lideridir.

New York Times, seri ilanları Hürriyet gibi ayrı bir bölüm halinde verir.

Çünkü o kadar çok seri ilan vardır ki, bunları gazetenin parçası halinde yayınlamak mümkün olmaz.

Ayrıca bu baskı türü, seri ilan okuyucusuna, bu bölümü alıp kolayca inceleme imkánı verir.

* * *

Bundan beş yıl kadar önce, büyük bir gazetede üst düzey yöneticilik yapan bir arkadaşım, benden ricada bulundu.

Evini satıyormuş.

Hürriyet'e ilan vermek istiyordu.

Kendisi de seri ilan yayınlayan bir gazetenin yöneticisi olarak bunu yapmanın ne kadar sakıncalı bir şey olduğunu bildiğim için şaşırdım.

"Şaşırma, çünkü Hürriyet'e ilan verince ev hemen satılıyor" dedi.

Hürriyet'in okur profilini iyi bildiğim için söylediği şey çok doğaldı.

Yine de itiraf edeyim, bunu başka bir gazetenin üst düzey yöneticisinden işitmek beni sevindirdi.

* * *

Şunu diyebilirsiniz:

"Ben seri ilan okuyucusu değilim. O nedenle, bunu ayrı bölüm haline getirmenizden bana ne."

Oysa öyle değil. Bu gelişme, bir yanıyla hepimizi ilgilendiriyor.

Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı Ali Babacan, ülkede ekonominin gidişi hakkında bilgi vermek için sık sık Hürriyet'in "İnsan Kaynakları" ekini örnek gösterir.

"Ben ekonominin iyi gittiğini İnsan Kaynakları ekinin sayfa sayısından takip ederim" der.

Hürriyet, iş arayanların ve eleman arayanların rakipsiz tek mecraıdır.

Gerçekten de pazar günleri yayınlanan bu ekimiz, son yıllarda 30 sayfadan aşağı düşmüyor.

Seri ilanların 18 sayfaya çıkması da, ekonominin gidişatı hakkında çok güzel bir izlenim veriyor.

Babacan gibi ben de şunu çok rahatlıkla söyleyebilirim:

Hürriyet'in İnsan Kaynakları ve Seri İlanlar gazeteleri, Türk ekonomisinin en etkili "reyting kuruluşudur".

O gazetelerin sayfa sayısı arttıkça, biliniz ki ekonomi canlı gidiyordur ve göstergeler iyidir.

* * *

Aynı şeyleri Ankara, İzmir, Antalya, Adana ve Bursa ilaveleri için de söyleyebilirim.

Mesela, son zamanlarda İzmir ekonomisinde belirgin canlanma işaretleri görmeye başladım.

Ankara'da da seri ilanları ilavenin içine aldık.

Hürriyet, cumartesi günleri 1 milyona dayandı.

Pazar günleri 1 milyon 100 bin gazete satıyoruz.

Üstelik bunlara Avrupa ve Amerika baskılarımız dahil değil.

Hem Türk ekonomisi, hem Hürriyet açısından bu güzel gelişmeleri sizinle paylaşmak istedim.
Yazarın Tüm Yazıları