Kır oğlum boynunu

7 Mayıs 2006.Şereflikoçhisar-Aksaray arası.Özellikle seçilmiş bir arazi.

Jandarma’nın müdahalesinden kurtulabilmek için.

* * *

Yanında Kangal köpeğiyle duruyor birisi.

Belli yeni gelmiş.

"Nereden" diye soruyorlar köpek dövüşü "organizatörleri".

"Yozgat Boğazlayan..." diyor adam.

"Atacak mısın (dövüştürecek misin)" diye soruyor bir başkası.

"Bulursam, birini belki" diye yanıtlıyor.

"Kaç yaşında?"

"Üç..."

"Ali baba ile atsana (dövüştürsene)."

* * *

"İtleri
buraya getirin" diyor, o sırada meydanda duran başka bir adam ve ekliyor:

"Salih, parayı aldın mı?"

Ramazan, İbo, Ali baba isimleri geçiyor, video çekimindeki diyaloglarda.

Dövüş başlıyor.

Kalabalıktan birisi konuşuyor:

"İyi boğuş di mi, ne güzel seyrediyok."

Köpeklerden birisinin sahibi 10 yaşlarında bir çocuk.

Diğer köpeğin 30 yaşlarındaki sahibi gibi kırmızı kazak ve kot giymiş.

"Arap, Arap saldır" diye bağırıyor çocuk.

Gırtlağını yırtarcasına bağırıyor sürekli:

"Kır oğlum boynunu, salla.

Daha kulak kopmadı oğlum.

Gırtlak delinmedi daha.

Hadi Arap, Türkiye ses duysun..."

* * *

"Türkiye ses duysun"
söylemine yakalanıyorum.

O kanlı dövüşü izlemeye çalışırken.

Vahşetin küçük "koçu"na bakıyorum.

Köpeğine, "Gebert, kır boynunu" komutunu verirken, kendini kaybediyor.

Henüz 10 yaşında.

Ve yetişiyor...
Yazarın Tüm Yazıları