Yemek sektöründe 'kansorojen yağ' iddiası

Güncelleme Tarihi:

Yemek sektöründe kansorojen yağ iddiası
Oluşturulma Tarihi: Aralık 12, 2006 11:20

Kanserojen etkisi nedeniyle sabun ve hayvan yemi sektöründe kullanımı yasaklanan atık yemeklik yağların, hala, özellikle kayıt dışı üretim yapan yemek ve yem sektöründe kullanıldığı öne sürülüyor.

Haberin Devamı

Biyodizel üretimi için atık yağ toplama lisansı bulunan 3 firmadan biri olan olan Ezici Yağ Sanayi Biyodizel ve Enerji Üretimi Pazarlama A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Ezici, “atılması gereken yemeklik yağlar tekrar merdiven altı yemek sektöründe kullanıldığı için, toplayacak yağ bulamıyoruz” dedi.

Biyodizel amaçlı atık yağ toplama lisansı olan Palmiye Biyoenerji San. ve Ticaret Ltd. Şti'nin çevre mühendisi Derya Dizman da, yemek firmalarının ruhsat alabilmek için atık yağ toplayan firmalar ile sözleşme yaptığını ama uygulamada bu yağları tam olarak teslim etmekten imtina ettiklerini söyledi. Firmaların bu yağları “atık” olarak görmeyip, hala litresi 30-40 YKr'den sattıklarını belirten Dizman, “Sabun ve yem sanayinde bile kullanımı yasak olan atık yağları, bu kadar para verip alanlar, mutlaka kar edecek şekilde kullanıyorlardır” diye konuştu.

Haberin Devamı

Ezici Yağ Sanayi Biyodizel ve Enerji Üretimi Pazarlama A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Ezici, A.A muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye'de yılda 1,5 milyon ton bitkisel yağ kullanıldığını hatırlatarak, bundan da yılda 350 bin ton atık yağ çıkması gerektiğinin hesaplandığına işaret etti. Buna rağmen, yağ toplama lisansı olan 10 firmanın geçen yıl Türkiye genelinde 1200 ton, bu yıl ise şimdiye kadar 1400 ton atık yemeklik yağ topladığını belirten Ezici, “Toplayacak yağ bulamıyoruz. Firmalar, atmaları gereken kızartmalık yağları ya tekrar yemeklerde kullanıyor ya kanalizasyonlara döküyor ya da merdiven altı yemek üreten firmalara para karşılığı satıyor” dedi.

Özellikle tulumba tatlısı kızartılan yağların tenekesi 7 YTL'den yemek firmalarına satıldığını ifade eden Mustafa Ezici, firma olarak 1200 noktadan atık yağ toplamalarına karşın, aylık toplanan yağ miktarının kışın 50, yazın da 70 tonu geçmediğini söyledi.

Atık yağı bertaraf etmek isteyen yemek firmalarının, her atık yağ çıkışında belediyelerden 5 YTL'lik form alıp doldurmak zorunda olduğunu, bunun iş yükü getirmesi nedeniyle, atık yağdan bile para kazanmak niyetinde olan firmalar tarafından yapılmak istenmediğini anlatan Ezici, beyan formu uygulamasından vazgeçilmesini önerdi.
Ezici, insan sağlığı ve çevre kirliliği açısından büyük risk oluşturan atık yağların tekrar yemek sektöründe kullanımının önlenmesi için, “işletmelerde atık yağ çıkışı” konusunda da denetim yapılması gerektiğini vurguladı.

“RUHSAT ALMAK İÇİN SÖZLEŞME YAPIP, ATIK YAĞI VERMİYORLAR”

Palmiye Biyoenerji San. ve Ticaret Ltd. Şti'nin çevre mühendisi Derya Dizman da, yemek şirketlerinin ruhsat almak için atık yağ toplama lisansı olan firmalarla sözleşme yaptığını, ancak daha sonra atık yağları vermekten imtina ettiğini söyledi.

Haberin Devamı

Yemek şirketlerinin atık yağlarını ne yaptığı, lisanslı firmaya ne kadar atık yağ verdiği yönünde hiç bir denetimin olmadığını vurgulayan Dizman, şu bilgiyi verdi:

“Yaklaşık 2,5 yıldır atık yağ toplama işiyle uğraşıyoruz. 700'ün üzerinde yemek şirketi ile sözleşmemiz var. 1000 noktadan yağ almamız lazım. Firmalar, bu atık yağları, (atık) olarak değil, hala bir ürün olarak görüşüyor. Bu nedenle para karşılığı vermek istiyor. Atık yağ toplama lisansı olan firmalara ücretsiz vermesi gerekirken, bu yağları talep eden firmalara satıyorlar. Söz gelimi, bir ton atık yağ çıkıyorsa, 200 kilosunu bize veriyorsa, kalanını ücret karşılığı satıyor. Kilosunun 10 YKr'den 70 YKr'ye kadar satıldığını duyuyoruz. Atık yağa bu kadar para verip alanların, mutlaka bunu kar edecek şekilde kullandığını düşünüyoruz.”

Haberin Devamı

Bu yıl şirket olarak 100 ton atık yağ toplamayı planladıklarını, ancak 60-70 ton ancak toplayabileceklerini gördüklerini açıklayan Dizman, atık yağların sabun ve yem sektöründe kullanımının yasaklanmasına karşın, denetimlerdeki yetersizlik nedeniyle bu sektörlere de gittiğini düşündüklerini kaydetti.

SEKTÖR TEMSİLCİLERİ

İstanbul Yem Sanayicileri Derneği Başkanı Hüseyin Bozdağ, yemek şirketlerinin ruhsat alabilmek için atık yağ toplama konusunda lisanslı şirketlerle sözleşme yapmak zorunda olduğuna işaret etti. Kayıtlı ve derneğe üye şirketlerin bu konuda hassas davrandığını belirten Bozdağ, A.A muhabirine yaptığı açıklamada, şunları söyledi:

“Üyelerimiz, İstanbul'daki 7 toplama şirketi ile atık yağ toplama konusunda sözleşme yapıyor. Zaten, patlıcan, ciğer ve kadınbudu köfte kızartılan yağları mutfakta tutmanız bile mümkün değil. Biz üyelerimize, atık yağları tekrar kullanmadıkları konusunda kefiliz. Ama, sektörde kayıt dışı çok fazla. Biz de bunlarla mücadele ediyoruz. İşçiye verilen yemekle lüks lokantalarda sunulan yemeğe aynı, yüzde 18 KDV uygulanıyor. Yüksek KDV, kayıt dışılığı teşvik ediyor. Haksız rekabete neden oluyor. Tüketicilerin de haksız rekabete karşı duyarlı olması lazım. Fiyatı 3 YTL'nin altındaki tabldot yemek, insan sağlığı açısından risk taşıyordur.”

Haberin Devamı

Yemek Sanayicileri Dernekleri Federasyonu (YESİDEF) Başkanı Necat Aydın da, federasyona bağlı 7 dernekte 350'ye yakın firmanın bulunduğunu belirterek, kendilerine bağlı firmalarda bu tür uygulamaları önlemek için yoğun çalışma yaptıklarını söyledi.

Atık yağ toplayan firmalarla yapılan sözleşmelerde firmaları kapasitelerinin bulunduğunu, buna bakarak yılda kaç ton atık yağ çıkacağının hesaplanabileceğini anlatan Aydın, “Atık yağ toplayan firmalar, eğer bir işletmeden tahmin edilenin altında yağ çıkmışsa veya kendilerin atık yağ verilmiyorsa, bunu bize şikayet etsin. Biz de içimizdeki çürük yumurtaları ayıklayalım. Bu konuda birlikte çalışmaya hazırız” dedi.

Haberin Devamı

Aydın, kamu kurumlarının ihalelerinde kişi başına ortalama yemek bedelinin 1,65-2 YTL olduğuna işaret ederek, “ekmeğiyle suyu ile 2 YTL'ye yemek olmaz. Demek ki belki bu yağlar oraya gidiyordur. bu konuda tüketiciler ve ihaleyi yapan kurumlar dikkatli olmalı ve yemek üretilen yerleri sürekli izlemeli” diye konuştu.

Türkiye Yem Sanayicileri Birliği Genel Sekreteri Hakkı Erdoğdu ise geçen yıl Haziran'da yapılan düzenleme ile kanserojen etkisi nedeniyle yem sektöründe atık yemeklik yağların kullanımının yasaklandığını hatırlattı.
Ancak, yem sektöründe kayıt dışı üretimin fazla olduğunu, ayrıca isteyen işletmenin kendi yemini üretebildiğini anlatan Erdoğdu, denetimlerin yetersizliğinin de etkisiyle, yem sektöründe hala atık yağların kullanıldığını tahmin ettiklerini söyledi.

“KANSEROJEN ETKİSİ KESİN”

Sağlık Bakanlığı Kanserle Savaş Dairesi Başkanı Murat Tuncer de kızartmalarda defalarca kullanılan yağların kanserojen etkisi konusunda ciddi tespitler bulunduğunu, bu yağların tekrar insan gıdasında tüketiminin mutlaka önlenmesi gerektiğini söyledi.

Kızartmalık yağların kaç kez kullanıldığı ve nasıl bertaraf edildiği konusunda 3 yıl önce piyasada bir araştırma yaptıklarını ve bu yağların defalarca kullanıldığını, ayrıca ruhsatsız şirketler tarafından toplandığını belirlediklerini anlatan Tuncer, kızartmalık yağların, yanma nedeniyle ortaya çıkan kanserojen maddeler nedeniyle, 2 kezden fazla kullanılmaması gerektiğini vurguladı.

Kızartmalık yağların piyasada nasıl ve kaç kez kullanıldığı konusunda yeni bir araştırma olmadığına işaret eden Tuncer, denetimlerin de yetersizliğini belirtirken, AB'ye uyum çerçevesinde oluşturulacak piyasa denetim ve gözetim kuruluşlarının bu denetimleri yapması gerektiğini kaydetti.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!