İl Milli Eğitim Müdürlüğü'nde devir-teslim
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 21, 2006 16:00
Öğretmen Yetiştirme ve Eğitimi Genel Müdürlüğüne vekaleten getirilen Ömer Balıbey, İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü görevini Ata Özer'e devretti.
İl Milli Eğitim Müdürlüğünde gerçekleşen devir-teslim töreninde konuşan Balıbey, müdürlük görevini Aydın Özyar'dan 5 Ağustos 1996'da devraldığını anımsattı. O zaman Özyar'a gösterilen vefanın ve onurlu gidişin kendisine de nasip olmasını dilediğini anlatan Balıbey, ”Allah bunu bana nasip etti” dedi.
Özyar'ın da Öğretmen Yetiştirme ve Eğitimi Genel Müdürü olduğunu belirten Balıbey, “Bugün yine o makam boş, o makam yine bir İstanbul Milli Eğitim Müdürüne nasip oldu. Görevi devraldığım için mutluyum” şeklinde konuştu.
“Bu bir kan, nöbet değişimidir. Bu nöbet değişimi de devletin devamlılığının en güzel örneğidir” diyen Balıbey, “kardeşim” diye hitap ettiği Ata Özer ile İstanbul'da özel dostluğu ve ilişkileri olduğunu, zaman zaman birlikte top oynadıklarını, sırlarını paylaştıklarını anlattı.
Özer'in, Şehremini Lisesini sıfırdan yarattığını ve çok başarılı olduğunu kaydeden Balıbey, “Okulun başarısı öne çıkarken, Ata'nın başarısı da öne çıktı. İşte o başarı Ata Özer'i, İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü gibi çok önemli bir göreve taşıdı” diye konuştu.
Balıbey, İstanbul'u kucaklayarak yaptığı başarılı çalışmalarla, Milli Eğitim Bakanlığında her zaman en üst görevler teklif edilen bir il müdürü haline geldiğini ifade ederek, dürüst, düzgün, çalışkan, başarılı ve hiçbir şey talep etmeden çalışmanın devlet büyükleri tarafından değerlendirildiğini söyledi.
Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik ve diğer yetkililere teşekkür eden Balıbey, mesai arkadaşlarına şöyle seslendi:
“Sizlerle 10 yıl birlikte çalıştık. Görevimiz sırasında zaman zaman farkında olmadan birbirimize karşı kırgınlık, dargınlık olmuştur. Böyle bir durum varsa bu gönül kırgınlığından dolayı hepinizin gönlünü alıyorum. Biz bir aileydik. Burası eşlerimizden, çocuklarımızdan daha çok birbirimizi gördüğümüz evimizdi. Mesai arkadaşlarıma teşekkür ediyorum. Basın mensuplarına da teşekkür ediyorum.”
Ömer Balıbey, 24 Temmuz Pazartesi günü yeni görevine başlayacağını belirterek, karayolu ile gideceği Ankara'da lojmanda kalacağını, evi burada olacağı için zaman zaman İstanbul'a gelme şansı bulacağını söyledi.
Hüzünlü olduğu görülen Balıbey, konuşmasının sonunda salonda bulunanlardan haklarını helal etmelerini isteyerek, görevini alkışlar eşliğinde Ata Özer'e devretti.
ATA ÖZER'İN KONUŞMASI
İstanbul İl Milli Eğitim Müdürü Ata Özer de sözlerine “Zor bir göreve geldiğimi biliyorum. Herkes 'Bunun işi çok zor' diyor. Ama ben kendi kendime diyorum ki, benim işim çok kolay. Hata yapacağız. Tabii ki insanlar hata yapmak için yaratılmışlardır. İşimin kolaylığı, görevi bana 10 yıl ağabeylik, rehberlik yapan, müdürlüğünü hiç hissettirmeyen, yanımda olan ağabeyimden devralmam” diyerek başladı.
Balıbey'in, görev değişikliğinden değil, mesai arkadaşlarından ayrıldığı için üzüldüğünü kaydeden Özer, kendisinin de okulundan gözleri yaşlı olarak ayrıldığını anlattı.
Şeffaf olacağını, doğru olmaya çalışacağını ve çalışmaktan başka da hiçbir şey düşünmeyeceğini vurgulayan Özer, şöyle konuştu:
“Bana bırakılan yerde görev yapan ağabeyimin yaptıklarını gözümün önünden hiç ayırmazsam, tabii ki yanlışı ve hatayı az yapmış olacağım. Benim prensiplerim yine ağabeyimin yolunda olacaktır.
Ailem beni haftada bir görüyordu. 'Hazırlıklı olun yılda bir göreceksiniz' dedim. Herkes bilsin ki, bana emanet edilen Atatürk gençliğini, ağabeyim, müdürüm ve mesai arkadaşları nasıl yetiştirmiş, kötü alışkanlıklardan ve başlarına gelecek kötü durumlardan nasıl korumuşlarsa ben de elimden geldiğince onları korumaya çalışacağım. Sporla eğitimi birleştirerek gençliğe hizmet edeceğim.
Müdürümün bana bıraktığı, emanet ettiği tüm arkadaşlarım müdür beyle nasıl çalışıyorlarsa benimle de taşın altına ellerini koydukları müddetçe hep beraber çalışacaktır. O taş bizi ezmeyecek, İstanbul'daki eğitim için biz taşı yoğurmaya bakacağız.”
Özyar'ın da Öğretmen Yetiştirme ve Eğitimi Genel Müdürü olduğunu belirten Balıbey, “Bugün yine o makam boş, o makam yine bir İstanbul Milli Eğitim Müdürüne nasip oldu. Görevi devraldığım için mutluyum” şeklinde konuştu.
“Bu bir kan, nöbet değişimidir. Bu nöbet değişimi de devletin devamlılığının en güzel örneğidir” diyen Balıbey, “kardeşim” diye hitap ettiği Ata Özer ile İstanbul'da özel dostluğu ve ilişkileri olduğunu, zaman zaman birlikte top oynadıklarını, sırlarını paylaştıklarını anlattı.
Özer'in, Şehremini Lisesini sıfırdan yarattığını ve çok başarılı olduğunu kaydeden Balıbey, “Okulun başarısı öne çıkarken, Ata'nın başarısı da öne çıktı. İşte o başarı Ata Özer'i, İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü gibi çok önemli bir göreve taşıdı” diye konuştu.
Balıbey, İstanbul'u kucaklayarak yaptığı başarılı çalışmalarla, Milli Eğitim Bakanlığında her zaman en üst görevler teklif edilen bir il müdürü haline geldiğini ifade ederek, dürüst, düzgün, çalışkan, başarılı ve hiçbir şey talep etmeden çalışmanın devlet büyükleri tarafından değerlendirildiğini söyledi.
Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik ve diğer yetkililere teşekkür eden Balıbey, mesai arkadaşlarına şöyle seslendi:
“Sizlerle 10 yıl birlikte çalıştık. Görevimiz sırasında zaman zaman farkında olmadan birbirimize karşı kırgınlık, dargınlık olmuştur. Böyle bir durum varsa bu gönül kırgınlığından dolayı hepinizin gönlünü alıyorum. Biz bir aileydik. Burası eşlerimizden, çocuklarımızdan daha çok birbirimizi gördüğümüz evimizdi. Mesai arkadaşlarıma teşekkür ediyorum. Basın mensuplarına da teşekkür ediyorum.”
Ömer Balıbey, 24 Temmuz Pazartesi günü yeni görevine başlayacağını belirterek, karayolu ile gideceği Ankara'da lojmanda kalacağını, evi burada olacağı için zaman zaman İstanbul'a gelme şansı bulacağını söyledi.
Hüzünlü olduğu görülen Balıbey, konuşmasının sonunda salonda bulunanlardan haklarını helal etmelerini isteyerek, görevini alkışlar eşliğinde Ata Özer'e devretti.
ATA ÖZER'İN KONUŞMASI
İstanbul İl Milli Eğitim Müdürü Ata Özer de sözlerine “Zor bir göreve geldiğimi biliyorum. Herkes 'Bunun işi çok zor' diyor. Ama ben kendi kendime diyorum ki, benim işim çok kolay. Hata yapacağız. Tabii ki insanlar hata yapmak için yaratılmışlardır. İşimin kolaylığı, görevi bana 10 yıl ağabeylik, rehberlik yapan, müdürlüğünü hiç hissettirmeyen, yanımda olan ağabeyimden devralmam” diyerek başladı.
Balıbey'in, görev değişikliğinden değil, mesai arkadaşlarından ayrıldığı için üzüldüğünü kaydeden Özer, kendisinin de okulundan gözleri yaşlı olarak ayrıldığını anlattı.
Şeffaf olacağını, doğru olmaya çalışacağını ve çalışmaktan başka da hiçbir şey düşünmeyeceğini vurgulayan Özer, şöyle konuştu:
“Bana bırakılan yerde görev yapan ağabeyimin yaptıklarını gözümün önünden hiç ayırmazsam, tabii ki yanlışı ve hatayı az yapmış olacağım. Benim prensiplerim yine ağabeyimin yolunda olacaktır.
Ailem beni haftada bir görüyordu. 'Hazırlıklı olun yılda bir göreceksiniz' dedim. Herkes bilsin ki, bana emanet edilen Atatürk gençliğini, ağabeyim, müdürüm ve mesai arkadaşları nasıl yetiştirmiş, kötü alışkanlıklardan ve başlarına gelecek kötü durumlardan nasıl korumuşlarsa ben de elimden geldiğince onları korumaya çalışacağım. Sporla eğitimi birleştirerek gençliğe hizmet edeceğim.
Müdürümün bana bıraktığı, emanet ettiği tüm arkadaşlarım müdür beyle nasıl çalışıyorlarsa benimle de taşın altına ellerini koydukları müddetçe hep beraber çalışacaktır. O taş bizi ezmeyecek, İstanbul'daki eğitim için biz taşı yoğurmaya bakacağız.”