Oğluş’a mesajlar

İHMAL ETTİNKedin için çok üzüldüm.

Acısını çok iyi bilirim. Ancak, Alya doğduktan sonra kedini çok ihmal ettiğini sıkça düşündüm. Şimdi de bir yıldır hasta olduğunu öğreniyorum yazından. O senin ilk bebeğindi. Siz birbirinizin hayat arkadaşıydınız. İyi günde kötü günde, hastalıkta sağlıkta birlikte olmalıydınız. Bir yıldır onu bakıcılara bıraktın. En iyi doktorları, ilaçları, mamaları, temin ettin onun için. Ama onun ihtiyacı olan senin sıcaklığın, senin kokundu. Bu hasta yılında esirgemeseydin göğsünü ondan. Ya da uyutsaydın onu geçen yıl, rüyalarını fareler değil, senin gülücüklerinin süslediği bir sevgi çemberinde yaşıyor iken. Bir daha ya kedi alma ya da kedini hiç yalnız bırakma. (Xy.)

- Çok kötü hissettim mail’inizi okurken. Kafa atsaydınız daha iyi olurdu. Ben Oğluş’u Dubai’ye getirebilmek için çok uğraştım. Tahmin edemeyeceğiniz kadar çok. Birleşik Arap Emirlikleri’ne hayvanların girebilmesi için büyük formaliteler gerekiyor. Sizin ima ettiğiniz gibi ondan kurtulma meraklısı olsaydım -üstelik doğurmak üzereydim- bilmem kaç tane aşı olması gerekiyor, boynuna çip takılması icap ediyor, kağıtlar, izinler, bir milyon tane bürokrasi, hiç uğraşmaz bırakırdım burada. Hayır, geldi Oğluş Dubai’ye. Ama mutlu olamadı. Bir taraftan aşırı sıcak, bir taraftan da klima, dengesi bozuldu. Ayrıca ben de doğurmak üzere bir kadındım, telaşımız çoktu. Üstelik ilk kez anne oluyordum. Belki o arada kendisini ihmal edilmiş hissetmiş olabilir. Ama bu da doğal bir içgüdü, anne misiniz bilmiyorum, karnınızdaki çocuk, öncelik kazanıyor. Alya doğduktan sonra da hayatında bazı kısıtlamalar oldu, eskiden olduğu gibi yatağımıza gelemiyordu, çünkü ben o yatakta her üç saatte bir kızımı emziriyordum. Tüy döküyordu, yeni doğmuş bir bebek için tehlikeliydi, o yüzden Alya’nın da odasına girip özgürce dolaşamıyordu. Eğer bütün bunlar kedimi ihmal etmekse, evet ettim, ama evin geri kalanı her zamanki gibi onundu. Ve hastalanınca uyutulmasına, yani öldürülmesine gönlüm razı olmadı. İyi ki olmamış, Türkiye’ye getirdim, yeniden canlandı, eski hayatına döndü. Doktoru Talat, "Yine de geri götürme, bu sefer o yolculuğa dayanamaz" dedi. Bu yüzden bir yıl ayrı yaşamak zorunda kaldık. Leman’daydı, her gelişimde görüşüyordum, birlikte kalıyordum. İyileşti, serpildi, güzelleşti zannederken, bu yaz başı hastalığı yeniden nüksetti. 13 yaşında bir kediden söz ediyoruz, o kadar genç de değildi. Neden size bu kadar uzun izahat veriyorum bilmiyorum. Yazdıklarınız beni derinden üzdü. Sayenizde sanayi mutfağı halim geçti, hüngür hüngür ağlıyorum. Belki de haklısınız benim bir daha kedi almamam gerekiyor. Ama sizin de kedisi ölmüş birine bu kadar acımasız bir mail yazmamanız gerekiyor.

PARİS’İN KIZI

Evlendiğimde eşimden tek bir isteğim oldu: Bir kedi. Ama o istemiyordu, neyse razı ettim. Ve ilk evlilik yıldönümümüzde bana Paris’i aldı. O bir siyam ve 3 ay önce yavruları oldu, 4 tane. Arzu edersen, acını dindirmeyeceğini, Oğluş’un yerini almayacağını biliyorum ama bir yavruyu sana vermek istiyorum. (Silya.)

- Çok teşekkür ederim. Çocuğunun çocuğunu bana vermeyi düşünmen, benim için müthiş bir gurur. Ama ben henüz hazır değilim. Paris’in kızı, eminim Paris kadar güzeldir. Sana da, ona da, kardeşlerine de güzel bir hayat dilerim.

HAYVAN MEZARLIĞI

Acını atlatınca, hayvan mezarlıklarıyla ilgili öncülük yapar, bir hareket başlatırsan, eminim gerisi gelir. Çünkü benim gibi pek çok insan, "Nereye gömebilirim?" diye düşünüyor. Maalesef, ülkemizde bu da bir sorun. (Beliz A.)

- Evet doğru. Yazdım da bunu, Berlin’de bir hayvan mezarlığı görmüştüm, inanılmaz güzeldi. Gerçi bizde sadece havyanlar için değil, insanlar için de sorun var. İnşallah yetkililer ilgilenirler. Ben de elimden geleni yaparım. Ama öncü möncü olamam. Ben kolluk gücü olayım, destek vereyim.

DOKUNDU BANA

Kedileri hiç sevmem. Ama kedinin ölümünü anlattığın yazıda, özellikle veterinerin söylediği şey, "Seni beklemesi, direnmesi ve seni görüp öyle gitmesi" çok dokundu bana, bilmiyorum neden. Başın sağ olsun. Umarım, beni de görmek için direnen ve bekleyen birileri olur, ölmeden önce. Aslında herkesin olsa iyi olur. Gerçekten sevilmişiz demektir. (Özlem Y.)

- Çok haklısınız. Hepimizin hayattaki en büyük temennisi budur. Çok iyi geldi yazdıklarınız bana, kedileri sevmemenize rağmen. Allah kimseyi sevgisiz bırakmasın. Ama sizde bir kedi sever olma potansiyeli görüyorum, haberiniz olsun.
Yazarın Tüm Yazıları