Maç değil stat

BAZI maçlar vardır tadı damağınızda kalır.. Her anıyla, her dakikasıyla sizi büyüler, alır götürür.. Bir yaşam boyu unutulmaz..

Bazı maçlar vardır, sıradandır. Keyifsiz, kalitesiz futboluyla izleyeni sıkar.. Tıpkı dün gece Berlin’deki İsveç-Paraguay karşılaşması gibi.. Ama bu maçı televizyondan değil de stattan seyredenler daha şanslıydı.. Dünya üzerinde görülmesi gereken 10 stat varsa, biri Berlin Olimpiyat Stadı.. Hitler’in Jesse Owens tarafından şoke edildiği o ünlü stadın içine yapılan müthiş futbol mabedi dün gece de yok satarak tam 72 bin kişiyi ağırladı.. Üstelik İsveç ve Paraguay gibi kupanın favori olmayan ülkeleri arasındaki bir maçta vardı bu seyirci..

Gelelim maça.. İngiltere’nin zor da olsa kazanması grubun birincisinin kim olacağını belirlemişti aşağı yukarı.. Artık iş ikincinin kim olacağına kalmıştı. İsveç atak oynayan, golü arayan, Paraguay ise ikincilik umutlarına alacağı bir beraberlikle son maça bırakmak isteyen taraftı.

İlk yarıda Kallstrom’le gole yaklaşan İsveç, Zlatan İbrahimoviç-Ljunberg-Larsson gibi dünya çapında forvetlerine karşın golü bulamadı. Özeliklle Juventus’lu İbrahimoviç çok kötü oynadı.

İki kader anı

Maçın iki kader dakikası vardı. İlki 60. dakikada Allback’ın kalecinin üzerinden aşırttığı topun savunma tarafından çizgi üzerinden çıkartılışıydı.

İkincisi ise maçın sonuna kadar galibiyet inancını kaybetmeyen İsveç takımının 3 pasla bulduğu son dakika golüydü..

Son 2 yılda Brezilya ve Arjantin’i yenmeyi başaran Paraguay bu sonuçla kupaya veda etti. İsveç ise İngiltere’yle grup birinciliği için karşılaşacak. Hatta ikinci olursa Ekvador’un karşısına çıkma şansı bile var.. Ljunberg’in golünden sonra Almanlar ve İngilizler ellerinde kalem kağıt hesap yapmaya başlamışlardır artık, "Nasıl olur da ikinci tur da karışılaşmayız" diye..
Yazarın Tüm Yazıları