Ne zaman öğrenecek?

Gazetelerde haber konusu olmak için Sağlık Bakanı Sayın Osman Durmuş artık zabıta olayı yaratacak galiba...

Nitekim Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Yaşar Okuyan, Durmuş'un dünkü gazetelerde çıkan ve SSK hastanelerini konu alan aşağılayıcı sözlerine tepki gösterince belli ki olay dediğimiz sınırdan güçlükle dönmüş.

İlginçtir ... Üç yıla hayli yaklaşan bir süredir Sayın Osman Durmuş, hükümette Sağlık Bakanı olarak görev yapıyor. Ama bu üç yıla dönüp baktığınız zaman gazete sayfalarını işgal eden ipe sapa gelmez bir sürü laf ile hukukla bağdaşmaz bir sürü eylemden başka bir şey aklınıza gelmiyor.

En azından kendi hesabımıza söyleyelim... Biz dediklerimizden başka bir şey göremiyoruz.

Daha da tuhafı, üyesi olduğu MHP'nin Genel Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Devlet Bahçeli'nin tavrı... Çünkü Sayın Bahçeli son olarak kendisini dinlemeyip ‘‘Türk Devletleri Kurultayı’’nı toplayan Abdülhaluk Çay'ı Devlet Bakanlığı'ndan azlettiriyor ama hukuku dinlemeyen Sağlık Bakanı Osman Durmuş'a hoşgörülü davranıyor.

Dünkü olaya gelince:

Sayın Durmuş'un dün yayınlanan ‘‘SSK hastanelerinde elbet kuyruk olmaz. İnsanlar telefonlarına yanıt alamayınca gitmiyorlar ki’’ anlamında sözleri üzerine Okuyan kendisini uyarmış ve ‘‘Dışarda konuşup durma. Ne sözün varsa gel burada, Bakanlar Kurulu'nda söyle. Burada tartışalım’’ demiş. Ayrıca kendisini bir koalisyon hükümeti üyesinden beklenecek nezaket ve inceliğe uymaya davet etmiş. Ama öteki bu kavramlara yabancı olmalı ki, ‘‘Ben doğruyu söylüyorum’’da ısrar edip durmuş.

Belli ki bu zata Batılıların ‘‘ministerable’’ dedikleri kavramı, yani ‘‘Bakan olmaya layık adam’’ çizgilerini birinin öğretmesinde yarar var.

Gerçi onunki sadece nezaket sorunu değil. Kendisi hukuk da tanımıyor.

Bakanlık bünyesinde yaptığı keyfi tayinler, her gün gazete haberi oluyor. Başta bakanlık personeli olmak üzere genel olarak insanlara karşı kaba tavırları her yerde konuşuluyor. Kamu kaynaklarını kullanarak kurdurduğu vakıf hálá eleştiriliyor. Ama onda zerre kadar düzelme olmuyor.

Örneğin Eğitim Hastaneleri Şef ve Şef Muavinliği sınavıyla ilgili öyle işler yaptı ki... Bu kadarına dağ başında bile tanık olamazsınız:

Önce sınav yönetmeliğini değiştirdi. İlk bakışta ‘‘iyileştirici’’ bir iş yaptığı sanılırken aslında ‘‘MHP'lileri tayin etme’’ amaçlı bir operasyonun altyapısını oluşturduğu sonra anlaşıldı. Nitekim bu yönetmeliğin ve ona dayalı olarak yapılan tüm işlemlerin hukuka aykırılıkları nedeniyle yok sayılması için Danıştay'a açılan davaları bakanlık kaybetti. Ama Durmuş ‘‘yürütmeyi durdurma’’ kararlarını da dinlemedi. Hukukun tanımadığı sonuçları o geçerli saydı. İstediklerini atadı, istemediklerini bu geçersiz sınavı kazanmış olsa bile eledi. Kısaca ‘‘Burada benim borum öter’’ demeye devam etti. Biz de o yüzden soruyoruz... Bu boru böyle mi ötmeli?
Yazarın Tüm Yazıları