Kimse bize irtica dersi vermesin

Güncelleme Tarihi:

Kimse bize irtica dersi vermesin
Oluşturulma Tarihi: Nisan 16, 2006 00:25

Başbakan Erdoğan, dün Cumhurbaşkanı Sezer’in laiklikle ilgili sözlerine, "Dindar insanları siyasetten alıkoymak için konuşuyorsanız, bu millet sizi affetmez. Kimse irtica tehlikesi var demesin" karşılığını verdi. Erdoğan, bu sözlerin kendisini çok üzdüğünü belirtti.

MÜSİAD Genel Kurulu’nda konuşan Başbakan Tayyip Erdoğan, isim vermeden Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in Harp Akademileri’nde yaptığı konuşmayı anımsatarak, Türkiye’de laikliğin tehlikede olduğunun neye dayanarak konuşulduğunu anlamakta zorlandığını kaydetti. Erdoğan, "Siz dindar insanları siyasetten uzak tutmak için konuşuyorsanız, bu millet sizi affetmez, Kimse kalkıp irtica tehlikesi var demesin" dedi. Erdoğan, şunları söyledi:

KABADAYI OLURUZ

Bir terör belasıyla karşı karşıyayız ve buna karşı mücadelemiz sürüyor. Ama biz kuru kabadayılıktan yana değiliz. Herşeyin sindire sindire hallinden yanayız. Demokrasi, özgürlükler, bunu gerektirir. Kabadayılığın yapılması gerektiği yer olursa o zaman da o yapılır. Zaten bu da yapılıyor yeri gelince.

LAİKLİĞİ BENİMSİYORUZ

Zaman zaman -ki buna biz çok üzülüyoruz- Türkiye’de laikliğin tehlikede olduğu konuşuluyor. Neye dayanılarak bu konuşuluyor, anlamakta zorlanıyorum. 14 milyon seçmenin oyunu alıp iktidar olmuş bir parti laiklik karşıtı olarak bu sahneye çıkmadı. Laikliği benimsediğini ifade ederek çıktı. Bazılarının havayı bulandırma gayreti içerisine girmesi yanlıştır.

DİNDARLAR SİYASET YAPAR

İkide bir bu ülkede irtica gündeme getiriliyor. Bu da üzücü. Yaşamadığınız halde, yaşıyormuş gibi yaşayanların yanına gittiğinizde, o kılıfa, o hareketin içine girmek istismardır ve bunu da Türkiye’de kimlerin yaptığı gayet iyi bellidir. Ama siz dindar insanları siyasetten alıkoymak için bunu konuşuyorsanız, bu millet sizi affetmez, bunu böyle bilin. Çünkü bu ülkede dindar insanın da siyaset yapma hakkı vardır. Buna bir engel yoktur. Kimse bize irtica dersi vermesin, bunu da gayet iyi biliyoruz. Mürekkep yaladık.

Yargıda siyasallaşma varsa bizden öncekilerden

YARGININ
siyasallaşması diye bir ifadeyi kabul etmemiz asla mümkün değildir. Hákimler Savcılar Yüksek Kurulu 7 kişiden oluşur. Bunun bir tanesi siyasi bir tanesi bürokrattır. Diğer 5’i, Sayın Cumhurbaşkanı tarafından atanır. Neresi siyasallaştı bunun? Eğer bir siyasallaşma varsa, o zaman buraya soru işareti koyuyorum. Çünkü susmak da bulanıklığı gidermiyor. Halkımın hafıza kayıtlarına bir bulanıklık, bir gölge düşürmek yanlış. Eğer üst düzey yargıdaki hakim, savcıları konuşuyorsak, biz iktidara geleli 3 yıl oldu. Biz yargıya aldıklarımızı sınavla alıyoruz. Bu sınavla girenler biliniyor. Onların bu noktalara gelebilmesi için en az 10 yıl gerekiyor. Eğer böyle bir siyasallaşma varsa, o bizden önceki yönetimlerin göreve getirdikleri savcıdır, hakimdir. Bunların faturasını nasıl olur da AKP iktidarına kesersiniz.

Demirperde kalıntıları

ERDOĞAN, sosyal güvenlik reformunun devrim olduğunu belirtti, "Eski demirperde ülkesi kalıntıları bunu görmek istemiyor" deyip CHP’ye çattı. Erdoğan, "Sosyal demokratız da diyorlar. Bunlardan sosyal demokrat falan olmaz" dedi.

Erdoğan, yol açılışı için gittiği İzmit’te Fenerbahçe forması giydirilmiş küçük bir çocuğu kucağına alıp sevdi.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!