Barış emekçisine geç gelen saygı

Zamanlar kötüydü... Zamanlar sinsi...

Zamanlar, bir Türk ile bir Yunanlı siyasetçinin değil konuşmasını, el sıkışmasını bile buralarda tartışma konusu yapacak kadar şüpheciydi. "Türkiye ile iyi ilişkiler gerek" diyen sesler "çatlak" sayılıyor, kim böyle sözler söylese "hain" damgasını yiyordu. Bu açıdan, o, "hain"den çok öteydi. O, Türkler ile Yunanlıların yakınlaşmasının zaruretine inanıyor, iki ülkeden politikacıların, askerlerin kapılarını aşındırarak "diyalog, diyalog" diye yalvarıyordu.

Zamanlar, dedik ya kötüydü... Ne temas, ne dostluk, ne işbirliği. Onun, Atina şehir merkezindeki turistik Plaka semtindeki evinin önüne birileri "vaktin geldi hain" diye duvar yazısı yazmışlardı. Atina Üniversitesi’ndeki bir toplantıdan çıkarken yanına yaklaşan bir başkası da suratına yumruğu indirmişti. Kim miydi saldırgan? Birkaç yıl sonra Abdullah Öcalan’ı Atina’ya getiren emekli General Andonis Naksakis.

Dönemin faşist-ırkçı yayın organları "haber" yokluğunda onun fotoğrafını birinci sayfadan yayınlamayı adet edinmişlerdi. Ne hakaretlere maruz kaldı, ne tehditler aldı... Ama o hiç yılmadı. Hep bir "itfaiyeci" gibi nerede "yangın" varsa koştu.

Karanlık yıllarda, rahmetli milletvekili Dr. Sadık Ahmet kendisini ve Batı Trakya azınlığını "Türk" diye tanımladığı için mahkemelerde sürüklendiğinde, gidip tanıklık yapacak kadar cesaretliydi. Hissedarı olduğu bir dergide, Yunanistan’ın karasularının altı, hava sahasının ise 10 mil olmasındaki çelişkiyi defalarca yazdı. O, Türkiye’siz AB’yi "bitmeyen senfoni" sayıyordu.

Ülkesinde anlaşılamamanın ezikliğini belli etmemeye çalışırdı hep. Günün birinde düşüncelerinin, vizyonunun gerçekleşeceğine emindi.

Ege’nin iki yakasında o kötü zamanlar, o sinsi, o karanlık zamanlar geride kaldı. Peki kaçımız Andreas Politakis’i biliyoruz?

Asker babanın ve asker ağabeyin "rotasından" saparak inşaat mühendisi olmuştu. Daha sonra Milliyet Gazetesi ile birlikte "Abdi İpekçi Barış ve Dostluk Ödülü"nü yarattı Andreas Politakis.

İnşaat mühendisi olarak kazandığı paranın önemli bir bölümünü Türk-Yunan dostluğu için çekinmeden harcamıştı.

1999’da başlayan Türk-Yunan yakınlaşması belki de en çok onu mutlu etmişti. 2004 Kasım’ında kalbine yenildi, göçüp gitti bu dünyadan.

Geçtiğimiz günlerde, Yunanistan’da ilk kez Andreas Politakis için bir tören düzenlendi. İktidar ve muhalefet partilerinin temsilcileri "eserinin örnek alınmasından" bahsettiler.

Bize göre Yunanistan, geç de olsa gerçek bir barış emekçisine gereken saygıyı gösterdi.

Güneş tutulması hakkında

Türk basını: "Güneş tutulmasını bütün dünya en güzel Antalya’dan izledi." Yunan basını: "Bütün dünya en güzel güneş tutulmasını Meis (Kastellorizo) adasından izledi."Her iki basının yazdıklarında da doğruluk payı var. Bize göre bütün dünya geçen hafta güneş tutulmasını en güzel Ege’den izledi.

Şair Odiseas Elitis’in bir şiirinde "Ay, güneşin maskesini takmış" diye anlattığı güneş tutulması Eski Yunan’da pek iyiye işaret sayılmazmış. Hatta, fizik felsefenin babası sayılan bilim adamı Milisioslu Thalis (M.Ö. 624-546), güneş tutulmasının farkına mı varmış nedir, diyarını mutlak bir Pers saldırısından kurtarmış. Rivayete göre Thalis, Perslere "Eğer bize saldırırsanız tanrılar güneşi gizleyecek" diye haber salmış. Persler, güneş tutulmasını görünce "Eyvah tanrılar düşmandan yana" deyip kaçmışlar er meydanından.

MEİS HALKI ÇOK MUTLU

Gelelim günümüze. Patra Üniversitesi Astrofizik Enstitüsü öğretim üyesi Hristos Gudis’e göre, güneş tutulmasından en çok etkilenen hayvanlar köpekler ve tavuklar. Köpekler kendilerini garip hissedip havlamaya başlıyormuş. Tavuklar ise "Eh akşam oldu" deyip uyumaya gidiyorlarmış.

Yazılanlara bakılırsa Meis’e akın eden çoğu bilim adamı ve binlerce turist güneşin tutulmasından mest olmuşlar.

Kışın 200’den az sakini bulunan Meis’teki taverna ve pansiyon sahipleri ise kesin herkesten daha mutluydu!

K I S A K I S A

BU NASIL SÜRGÜN

Devrik Yunan kralı Konstantin, sözüm ona Londra’da "sürgün"de ama benim İstanbul kaçamaklarımdan fazla Atina’ya geliyor. Konstantin, maşallah zamana da ayak uydurarak internette bir web sayfası açtı. Kraliyet ailesi hakkında ilginç bilgilere ulaşmak istiyorsanız adresi www.greekroyalfamily.com

ZİYNET SALİ’NİN ATİNA TURLARI

İstanbul’dan Atina’ya gelip de eğlence mekanlarına en çok giden sanatçı kim? Bize göre Yunan müziğinin şu sıralar Türkiye’deki en iddialı ismi Kıbrıslı Türk Ziynet Sali (Aman Kuzum.) İlk kez geldiği Atina’da dört gün kaldı ama her gece farklı bir mekandaydı. Yunan pop müziğinin önemli isimlerinden Notis Sfakianakis, Andonis Remos ve Pegy Zina’nın sahne aldığı müzikhollerde sabahladı kızımız. Hatta Remos onu sahneye bile davet etti. Atina gecelerinin birinde de, eğlence merkezi Psirri semtindeki bir tavernaya gitti. Mikrofonu eline alıp şarkı söyleyince Kıbrıs Türkü olduğunu öğrenenler kulaklarına inanamadı. Ziynet, Yunanca bilmiyor, ders alıyormuş. Ha bu arada fotoğrafta göreceğiniz gibi Hürriyet’in Atina bürosuna da geldi sağolsun.
Yazarın Tüm Yazıları