Baykal: HAMAS daveti fiyasko

Partisinin grup toplantısında, Baykal, Hamas heyetinin ziyaretini değerlendirirken, Türkiye’nin yerleşmiş bir dış politika geleneği olduğunu ve bunun da dış politikanın din, mezhep, ırk ayrımı ve yakınlıklara göre belirlenmemesi olduğunu söyledi. "Bugüne kadar duygusallık, romantizm iç siyaset mülahazaları bizim dış siyasetimize yön vermemiştir" diyen Baykal, Türkiye’nin bu diş politikayı ağır bedeller vererek öğrendiğini kaydetti.

Baykal, Ortadoğu’da büyük çekişmeler ve çatışmalar olduğunu ancak Türkiye’nin o çatışmalara bulaşmamayı temel ilke edindiğini belirterek, "Biz o çatışmalara girersek, o çatışmaların bizi yönlendirmesine izin verirsek çok ağır, çok gereksiz ve yanlış bir iş yapmış oluruz ve ağır bedeller öderiz. Bizim ülke olarak konumumuz tercihler üzerinde kalmamıza bağlıdır" dedi.

Baykal, Türkiye böyle bir konumdayken AKP’nin Hamas’ın seçime girmemiş, siyasileşmemiş, Şam’da yaşayan Filistin’de yaşamayan bir siyasi liderini Türkiye’de ağırlama ihtiyacı içine girdiğini belirterek, "Ne yapılmak isteniyor? Ne yapıldı. Bir dayanışma mı sergilendi? Ne yapılmak istendi? Biz devlet olarak mı taraf seçiyoruz. Biz hiç bir zaman taraf seçmemişiz. Arafat zamanında bile seçmemişiz. Biz Filistin halkına destek olmuşuz, ancak bunu dünyaya ilan ederken, İsrail’le ilişkilerimizi de sağlıklı bir şekilde götürmüşüz. Yani ne oldu bunu mu değiştiriyoruz" sorularını yöneltti.

'ÇUBUK KONGRESİNDE NUTUK ATIYOR'

Baykal, Meşal’i kimin çağırdığını kimsenin söylemediğini, AKP’nin çağırdığının söylendiğini ancak masrafların Dışişleri Bakanlığı tarafından karşılandığını, partide açıklama yapılırken parti ambleminin bir perdeyle kapatıldığını ve Başbakan Erdoğan’ın Meşal ile karşılaşmamak için mobilya mağazası gezdiğini söyledi. Baykal, "Niye çağırdınız bir Başbakan’ın ’karşılaşırım’ telaşına girdiği bir ziyanetçiyi neden çağırdınız. Çağırdıysanız sahiplenin. Bak İran çağırmış oturtmuş karşısına fotoğrafını çektiriyor. Bunu yapamayacaksın sen çağırdın mı çağırmadın mı?" dedi.

Dışişleri Bakanı Abdullah Gül’ün partisinin Çubuk Kongresi’nde, "Biz Ortadoğu’nun tapusuna sahibiz tabi görüşeceğiz" diye nutuk attığını söyleyen Baykal, "Dışişleri Bakanı sıfatıyla görüştüm demekten bile korkuyorsun. Çubuk İlçe örgütü önünde nutuk atıp övünmek kolaydır niye açıkça Dışişleri Bakanı olarak görüşmekten kaçınıyorsun. Bu bir fiyaskodur kim çağırdı, niçin çağırdı, bunu bile çözemedik" şeklinde konuştu.

'TÜRKİYE’NİN TERÖRE KARŞI TAVRI TARTIŞMAYA AÇILDI '

Baykal, bu ziyaretle Türkiye’nin terör konusu netleşmeden, terör gömleği üzerinden çıkarılmadan Hamas’la ilişkiye geçen bir devlet haline geldiğini söyledi. Baykal, bu nedenle de Türkiye’nin, İsrail-Filistin ilişkilerinde olumlu bir rol oynama şansının kalmadığını belirterek, şöyle devam etti: "Türkiye’nin terör karşısındaki tavrı tartışmaya açılmıştır. Haksız ve yanlış olarak ama bizim terör konusundaki tavrımız artık tutarlı, etkin bir tavır olmaktan çıkmaya başlamıştır. Bu konuda önümüze getirilecek daha birçok sorun olacaktır. ’PKK Kuzey Irak’ta var olmaya devam ediyor, onu ortadan kaldırın’ diyoruz, ’evet haklısınız ama kaldıramayız’ diyorlar. Şimdi uslüp değişiyor. Terör konusunda Türkiye’nin kendi ulusal yararlarına uygun tavrı zedelenmiştir. Dış politikamız ciddi bir güven kaybına uğramıştır. Ne yapacağını bilmeyen bir iktidar değerlendirmesi yaygınlaşmaya başlamıştır. Türkiye’nin dünyanın çeşitli yerlerindeki desteği gereksiz ve anlamsız bir şekilde sıkıntıya girecektir. Bize bu konuda destek verenler şimdi Türkiye’ye farklı bir gözle bakmaya başlamışlardır."

Baykal, AKP’nin  "türbanı çözemedik, HAMAS’ı çözeriz" mantığında olduğunu da söyledi.

'ONUR İNTİHARI'

TBMM’de polis memuru Bayram Kafalı’nın kredi kartı borçları yüzünden intihar etmesi olayına da değinen Baykal, "Bir polis arkadaş bir onur intiharı gerçekleştirdi" dedi. Bu sırada, dinleyiciler arasında Mehmet Tunaboylu isimli bir vatandaş, "intihar eden ikinci kişi ben olacağım" diye bağırdı. Korumalar Mehmet Tunaboylu ve eşi Hatice Tunaboylu’yu dışarı çıkarmaya çalışırken Baykal, rahat bırakmalarını istedi. Ancak bağırmaya devam etmeleri üzerine protestocular güvenlik güçlerince salondan çıkarılarak, TBMM İç Hizmetler Müdürlüğü’ne götürüldüler.

'SİYASETLE TİCARETİ AYIRMALI'

Baykal, Maliye Bakanı Kemal Unakıtan’ın oğlunun likit ve pastorize yumurta üretimine geçmesiyle birlikte KDV oranının yüzde 18’den yüzde 8’e düştüğünü belirterek, AKP’nin siyasetle ticareti birbirinden ayırması gerektiğini söyledi. Baykal, "AKP’nin felsefesine sinmiş olan zihniyet, Başbakanın anlayışına sinen zihniyet. Ona göre Oferler gelir, Dubai yatırım yapar, siyaset iflas eder, ahlak iflas eder" şeklinde konuştu.

'TÜRKİYE PAZARINI PAYLAŞMA ANLAYIŞI'

Başbakan Erdoğan’ın yabancı doktor getirileceğine ilişkin açıklamalarına da değinen Baykal, "Yabancı bir doktor gelecek ve burada hastane açılacak. Bu Türkiye’nin pazarını paylaşma anlayışının sağlığa açılmasıdır. Dışarıdan birçok çevre Türkiye’nin 70 milyonluk pazarını değerlendirmek istiyor. ’Açın kapıları biz gelelim’ derken bunlar söyleniyor. Şimdi sağlık alanı, yabancı doktorların gelip Türk insanını tedavi etmesinden medet umacak bir duruma gelmiştir" dedi.