Hemen şuracıkta demeyin çocuğunuzu koltuğa bağlayın

Güncelleme Tarihi:

Hemen şuracıkta demeyin çocuğunuzu koltuğa bağlayın
Oluşturulma Tarihi: Aralık 28, 2005 00:00

Trafik kazalarında en fazla riski yetişkinlere göre birçok fiziksel zaafı bulunan çocuklar taşıyor. Renault, hazırlandığı kapsamlı bir yayınla, çocukların araçtaki güvenliği konusundaki gerçeği gözler önüne seriyor. Buna göre çocuk koltuklarının sadece yüzde 7’si düzgün bir şekilde bağlanırken, çocukların hayatını kaybettiği trafik kazalarının yüzde 40’ı ise ilk 3 kilometre gibi kısa mesafeli yolculuklarda meydana geliyor.

Bunun nedeni olarak çocukların yüzde 50’sinin kısa mesafeli yolculuklarda bağlanmaması gösteriliyor.

HER yıl binlerce insanın hayatına mal olan trafik kazalarını önlemek ne kadar önemliyse, kaza anında araçtakilerin güvenliğini sağlamak da o derece yaşamsal bir öneme sahiptir. Bu nedenle de otomobillerde güvenlik unsuru bütün üreticiler ve tüketiciler için artık vazgeçilmez olmuştur. Bu doğrultuda hareket eden Renault da hazırladığı ‘Güvenli Sürüş Kültürü’ kitabıyla, kendileri küçük ama riskleri büyük olan çocukların güvenliğiyle ilgili çarpıcı sonuçları ortaya koyuyor. Otomobillerde güvenlik konusunda oldukça kapsamlı bir çalışma olarak dikkat çeken Güvenli Sürüş Kültürü, ‘çocuk minyatür bir erişkin değildir’ sözünden hareketle riskleri gözler önüne sergiliyor. İşte, çocuk güvenliği hakkındaki gerçekler:

Çocuklar küçülmüş erişkinler değildir, dolayısıyla kullanılacak tutuş sistemi, çocuğun yaşına, kilosuna ve vücut yapısına uygun olmalıdır. Her yaşın riski ve tutuş sistemi farklılık göstermektedir.

Çocukların kafaları bedenlerinin 1/4’ünü oluşturur. Yetişkinlerde ise bu oran 1/8’dir. Çocukların kafalarının toplam vücut ağırlığına oranı yüzde 25 iken, yetişkinlerde bu oran yüzde 7’dir.

Tutuş sistemi olmadığı hallerde, saatte 20 kilometre hız bile çocuklar için ölümcül olabiliyor. Kaza anında emniyet kemeri bağlı olmayan çocukların yüzde 10’u araçtan fırlarken, ölüm riski ise 10 katına çıkıyor.

Çocukların hayatını kaybettiği trafik kazalarının yüzde 40’ı, ilk 3 kilometrenin altındaki güzergahlarda meydana geliyor. Bunun nedeni olarak ise çocukların yüzde 50’sinin kısa mesafeli yolculuklarda bağlanmaması gösteriliyor. Kaza anında bağlı olmayan çocuğun araçtan fırlama riski (genellikle yan camlardan) 6 veya 7 kat artıyor.

Çocuk koltuklarının sadece yüzde 7’si düzgün bir şekilde bağlanıyor. Çocuklar doğru biçimde bağlansaydı, her yıl Avrupa’da 9 aylığın altındaki bebek yaralanmalarında yüzde 88, 9 ay-4 yaş arası çocuklarda ise yüzde 71 oranında bir düşüş sağlanırdı. Avrupa’da yaşanan trafik kazalarında her gün 4 yaşın altında 2 çocuk yaşamını yitirirken, her yıl 60 bin çocuk yaralanıyor.

Her yaşın riski farklı

Çocukların kaza anınıda araç içende karşı karşıya oldukları riskler yaşlara göre değişiyor. 2 yaşından küçük çocukların boyundan yaralanma riski yüzde 20 iken, 2-4 yaş arası için en büyük tehlikeyi yüzde 45 ile kafadan yaralanmalar oluşturuyor. 4-10 yaş arasında çocukların ise karın bölgesinin yaralanma riski yüzde 26’dır.

2 YAŞINA KADAR

Bu yaştaki çocukların en büyük riskleri, omurganın kırılgan olması ve kafa ile vücut ağırlığı arasındaki dengesizlikten dolayı boyundan yaralanmalardır. Cepheden çarpışmalarda kafayı tutan, sırtı yola dönük koltuk ise en uygun sistem olarak öne çıkıyor. Hava yastığı devre dışı değilse, koltuk kesinlikle ön tarafa yerleştirilmemelidir.

2-4 YAŞ ARASI

2-4 yaş arasındaki çocuklarda en sık görülen ağır iç kanamalar, kaza anında koltukların sırtına çarpan kafa bölgesinde meydana gelir. Bu tür yaralanmalar, genellikle tutuş sisteminin koltuğa kötü monte edilmiş olması ve kemerlerin gevşek bırakılmasından kaynaklanır. Donanımlı araçlarda, çocuk koltuğunun bağlanmasını basit ve etkili hale getiren Isofix sistemi ise bu riskleri önemli oranda azaltmaktadır.

4-10 YAŞ ARASI

4-10 yaş arasındaki çocuklarda ise kalça kemiği tam olarak oluşmadığı için karın bölgesi, vücudun en ciddi şekilde etkilenen bölgesi olmaktadır. Kalça kemiğinin kanatları, yetişkinlerde olduğu gibi üç bağlama noktalı emniyet kemerlerinin belden geçen yatay kayışını tutamaz ve çarpışma anında bu kayış yukarı kayar. Ancak, rehber kayış ile donatılmış uygun bir yükseltici, bu riski ortadan kaldırır.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!