Saatte 50 kaza oluyor, 10 kişiden 7’si ‘kemer’ takmıyor
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Aralık 21, 2005 00:00
Saatte ortalama 50 trafik kazasının gerçekleştiği Türkiye’de başlatılan ‘Emniyet Kemeri Hayat Standardıdır’ konulu proje kapsamında 1403 otobüs şoförü ve 9 bin 223 yolcuyla bir anket yapıldı. Anketin sonuçları ise oldukça çarpıcı: Türkiye’de otobüs şoförlerinin yüzde 58’i her gün sefere çıkarken, çoğunluğu erkek olan yolcuların ise yüzde 70’i hayatında hiç emniyet kemeri takmamış.
Türkiye’nin önde gelen otobüs üreticilerinden Temsa, akaryakıt sektörünün lider kuruluşlarından Petrol Ofisi ve Türkiye’nin ilk ve tek haftalık otomobil gazetesi Hürriyet Otoyaşam tarafından hayata geçirilen ‘Emniyet Kemeri Hayat Standardıdır’ konulu sosyal sorumluluk projesinin ilk fazı tamamlandı.
Her yıl binlerce insanın hayatını kaybettiği trafik kazaları Türkiye’nin en önemli problemlerinden bir tanesi. Yılda 10 bin kişinin yaşamını yitirdiği bu kazalarda ortaya çıkan maddi kayıp ise 10-15 milyar doları buluyor. Türkiye’de saatte ortalama 50 trafik kazası oluyor; bu kazalarda 1 kişi ölürken, 12 kişi de yaralanıyor.
Kazalarda hayatını kaybedenlerin yüzde 80’inin emniyet kemeri takmadığı görülüyor. Ölüm ve yaralanmaları çoğunlukla, baş çarpması ve araçtan fırlama şeklinde gerçekleştiği trafik kazalarında emniyet kemeri kullanımının önemi bir kez daha ortaya çıkıyor. Yapılan araştırmalar, emniyet kemeri kullanımının yüzde 0’dan yüzde 100’e![/images/100/0x0/55ea2da1f018fbb8f86fdcbc]()
çıkması durumunda, trafik kazalarındaki ölü ve yaralı sayısında yüzde 47 ile 60 oranında bir azalma meydana geleceğini gösteriyor.
Türkiye’deki seyahatlerin yüzde 95’i karayollarında yapılıyor. Her 1000 kişiden yalnızca 70’i otomobil sahibi iken, karayollarında seyahat eden büyük bir kitle ise otobüsleri kullanıyor. Bu gerçekten yola çıkarak trafik kazalarında yaralanma ve ölümlerin azalması için harekete geçen Temsa, Petrol Ofisi ve Hürriyet Otoyaşam, ‘Emniyet Kemeri Hayat Standardıdır’ konulu projeyi Ağustos 2005’te hayata geçirdi.
YÜZDE 58’İ HER GÜN ÇALIŞIYOR
Karayollarında bulunan tüm toplu taşıma araçlarında emniyet kemeri kullanımı konusunda bilinç oluşturulması ve konuyla ilgili yasal düzenlemelere gidilmesini amaçlayan bu projenin ilk fazı tamamlandı. ‘Emniyet Kemeri Hayat Standardıdır’ projesinin hedeflerinde yer alan saha aktivitelerinin ilki, 7-13 ve 21-27 Kasım tarihleri arasında İstanbul Esenler Otogarı’nda gerçekleştirildi. Proje kapsamında oluşturulan özel ekipler, iki hafta boyunca 1403 otobüs sürücüsüne ulaştılar. Proje hakkında bilgi verdiler ve 10 sorudan oluşan küçük bir anketle de bilgi topladılar. Ankete katılan otobüs sürücülerinin yüzde 10‘unun 25 yaşının altında, yüzde 26‘sının 26-35 yaş, yüzde 37’sinin 36-45 yaş ve yüzde 26 oranındaki katılımcının 46-60 yaş dilimi aralığında olduğu görüldü. Otobüs sürücülerinin eğitim durumlarına bakıldığında ise; ilk ve ortaokul mezunlarının yüzde 65 gibi çok büyük bir oranda olduğu ve üniversite mezunlarının sadece yüzde 4 gibi küçük bir oranla meslekte temsil edildiği tespit edildi. Mesleklerinin gereği, aile yaşantılarının zor olmasına rağmen, otobüs sürücülerinin yüzde 81 gibi büyük bir oranı evli.
Yapılan anket sonucunda sürücülerin yüzde 45’inin 10 yıldan fazla deneyim sahibi olduğu ve yüzde 58’inin ise haftanın her günü sefere çıktığı belirlendi. Anket çalışmasına katılan sürücülerin kullandıkları araçların yüzde 90’ında emniyet kemerleri mevcut olmasına rağmen, sadece yüzde 15’inin seyahat esnasında bu kemerlerin kullanımı konusunda yolcularını uyardıkları ortaya çıktı.
Otobüs yolculuğunu erkekler yapıyor
Aynı Proje kapsamında Ramazan Bayramını da kapsayacak şekilde yine Esenler Otogarında otobüs yolcularını bilinçlendirmeyi hedefleyen bir tanıtım aktivitesi de gerçekleştirildi. Aktivitenin amacı, üzerinde proje mesajlarını içeren kartpostalların yolculara hediye edilmesi ve emniyet kemeri kullanımına dikkat çekilmesiydi. Gerçekleştirilen aktivite kapsamında 118 bin yolcuya erişildi ve içlerinden 9 bin 223 kişisiyle 12 sorudan oluşan mini bir anket uygulandı. Elde edilen veriler kapsamında; seyahatlerinde otobüs yolculuğunu tercih edenlerin yüzde 79’unun erkek, yüzde 21’inin bayan olduğu saptandı.
Araştırmaya katılan otobüs yolcularının, yüzde 58’inin otobüslerde emniyet kemeri takılabildiğinden haberdar olmadıkları ve yüzde 70’inin hayatlarında bir kez dahi olsa emniyet kemeri kullanmadıkları acı bir gerçek olarak gözler önüne serildi. Ayrıca, ankete katılanların toplamda yüzde 67‘sinin seyahatlerinde bir otobüs firmasını tercih ettikleri tespit edildi.
Kemer takılırsa ne olur
Kaza kaçınılmaz ise en etkin önlem kemerdir. Emniyet kemeri, çarpma veya çarpışma sonucu araç içinde herhangi bir yere çarpma ya da araçtan fırlamayı önleyerek ölüm riskini yaklaşık yüzde 60 azaltmaktadır. Kemer takıldığı taktirde ölümler minimum yüzde 40, yaralanmalar ise yüzde 30 azalmaktadır.
Kemer, çarpma etkisiyle vücutta meydana gelen sarsıntının kademeli olarak azalmasını ve çarpma etkisinin vücutta tek noktada toplanmayıp dağılmasını sağlar. Çarpma veya çarpışma anında koltuktan fırlamayı engelleyen kemer, kafa ve omuriliğin herhangi bir yere çarpmasını da önler.
Araç suya gömüldüğünde ya da araçta yangın çıktığında emniyet kemeri bağlı ise ölüm riskinin arttığı kanısı vardır. Oysa, emniyet kemeri takılmadığında çarpma sonucu genelde bilinç kaybı oluşur ve kazazede bu nedenle dışarıya çıkamaz. Kemer takıldığında, başın alacağı darbe azalacağı için, bilinç kaybı oranı azalacaktır. Dolayısıyla bilinci yerinde olan kazazede, ister su altında olsun, isterse yangın tehlikesi olan araçta, emniyet kemerini açarak dışarı çıkabilecektir.
Kemer takılmazsa ne olur
Emniyet kemeri takmadığınız zaman bir çarpışma anında vücudunuz araçla aynı hızda hareket eder. Sizi aracın tavanı ya da ön ve yan camlar durdurur. Bunun sonucunda ölebilir ya da yaralanırsınız.
‘Şehir içinde emniyet kemeri kullanmıyorum, çünkü düşük hızlarda çarpmaya dayanırım’ diyorsanız yine yanılıyorsunuz. Şehir içi yollarda hız limiti olan 50 km/s gibi, sürücülerce fazla önemsenmeyen bir hızla, kafa kafaya çarpışmada sürücünün karşılaştığı kuvvet 4 tonu buluyor. (70 kg ağırlığındaki bir kişinin 50 km/s hızla duvara çarpan bir taşıttaki koltuğundan fırlama kütlesi yaklaşık 4 tondur). Bu kuvvete bir insanın dayanması imkansızdır.
Her yıl binlerce insanın hayatını kaybettiği trafik kazaları Türkiye’nin en önemli problemlerinden bir tanesi. Yılda 10 bin kişinin yaşamını yitirdiği bu kazalarda ortaya çıkan maddi kayıp ise 10-15 milyar doları buluyor. Türkiye’de saatte ortalama 50 trafik kazası oluyor; bu kazalarda 1 kişi ölürken, 12 kişi de yaralanıyor.
Kazalarda hayatını kaybedenlerin yüzde 80’inin emniyet kemeri takmadığı görülüyor. Ölüm ve yaralanmaları çoğunlukla, baş çarpması ve araçtan fırlama şeklinde gerçekleştiği trafik kazalarında emniyet kemeri kullanımının önemi bir kez daha ortaya çıkıyor. Yapılan araştırmalar, emniyet kemeri kullanımının yüzde 0’dan yüzde 100’e
Türkiye’deki seyahatlerin yüzde 95’i karayollarında yapılıyor. Her 1000 kişiden yalnızca 70’i otomobil sahibi iken, karayollarında seyahat eden büyük bir kitle ise otobüsleri kullanıyor. Bu gerçekten yola çıkarak trafik kazalarında yaralanma ve ölümlerin azalması için harekete geçen Temsa, Petrol Ofisi ve Hürriyet Otoyaşam, ‘Emniyet Kemeri Hayat Standardıdır’ konulu projeyi Ağustos 2005’te hayata geçirdi.
YÜZDE 58’İ HER GÜN ÇALIŞIYOR
Karayollarında bulunan tüm toplu taşıma araçlarında emniyet kemeri kullanımı konusunda bilinç oluşturulması ve konuyla ilgili yasal düzenlemelere gidilmesini amaçlayan bu projenin ilk fazı tamamlandı. ‘Emniyet Kemeri Hayat Standardıdır’ projesinin hedeflerinde yer alan saha aktivitelerinin ilki, 7-13 ve 21-27 Kasım tarihleri arasında İstanbul Esenler Otogarı’nda gerçekleştirildi. Proje kapsamında oluşturulan özel ekipler, iki hafta boyunca 1403 otobüs sürücüsüne ulaştılar. Proje hakkında bilgi verdiler ve 10 sorudan oluşan küçük bir anketle de bilgi topladılar. Ankete katılan otobüs sürücülerinin yüzde 10‘unun 25 yaşının altında, yüzde 26‘sının 26-35 yaş, yüzde 37’sinin 36-45 yaş ve yüzde 26 oranındaki katılımcının 46-60 yaş dilimi aralığında olduğu görüldü. Otobüs sürücülerinin eğitim durumlarına bakıldığında ise; ilk ve ortaokul mezunlarının yüzde 65 gibi çok büyük bir oranda olduğu ve üniversite mezunlarının sadece yüzde 4 gibi küçük bir oranla meslekte temsil edildiği tespit edildi. Mesleklerinin gereği, aile yaşantılarının zor olmasına rağmen, otobüs sürücülerinin yüzde 81 gibi büyük bir oranı evli.
Yapılan anket sonucunda sürücülerin yüzde 45’inin 10 yıldan fazla deneyim sahibi olduğu ve yüzde 58’inin ise haftanın her günü sefere çıktığı belirlendi. Anket çalışmasına katılan sürücülerin kullandıkları araçların yüzde 90’ında emniyet kemerleri mevcut olmasına rağmen, sadece yüzde 15’inin seyahat esnasında bu kemerlerin kullanımı konusunda yolcularını uyardıkları ortaya çıktı.
Otobüs yolculuğunu erkekler yapıyor
Aynı Proje kapsamında Ramazan Bayramını da kapsayacak şekilde yine Esenler Otogarında otobüs yolcularını bilinçlendirmeyi hedefleyen bir tanıtım aktivitesi de gerçekleştirildi. Aktivitenin amacı, üzerinde proje mesajlarını içeren kartpostalların yolculara hediye edilmesi ve emniyet kemeri kullanımına dikkat çekilmesiydi. Gerçekleştirilen aktivite kapsamında 118 bin yolcuya erişildi ve içlerinden 9 bin 223 kişisiyle 12 sorudan oluşan mini bir anket uygulandı. Elde edilen veriler kapsamında; seyahatlerinde otobüs yolculuğunu tercih edenlerin yüzde 79’unun erkek, yüzde 21’inin bayan olduğu saptandı.
Araştırmaya katılan otobüs yolcularının, yüzde 58’inin otobüslerde emniyet kemeri takılabildiğinden haberdar olmadıkları ve yüzde 70’inin hayatlarında bir kez dahi olsa emniyet kemeri kullanmadıkları acı bir gerçek olarak gözler önüne serildi. Ayrıca, ankete katılanların toplamda yüzde 67‘sinin seyahatlerinde bir otobüs firmasını tercih ettikleri tespit edildi.
Kemer takılırsa ne olur
Kaza kaçınılmaz ise en etkin önlem kemerdir. Emniyet kemeri, çarpma veya çarpışma sonucu araç içinde herhangi bir yere çarpma ya da araçtan fırlamayı önleyerek ölüm riskini yaklaşık yüzde 60 azaltmaktadır. Kemer takıldığı taktirde ölümler minimum yüzde 40, yaralanmalar ise yüzde 30 azalmaktadır.
Kemer, çarpma etkisiyle vücutta meydana gelen sarsıntının kademeli olarak azalmasını ve çarpma etkisinin vücutta tek noktada toplanmayıp dağılmasını sağlar. Çarpma veya çarpışma anında koltuktan fırlamayı engelleyen kemer, kafa ve omuriliğin herhangi bir yere çarpmasını da önler.
Araç suya gömüldüğünde ya da araçta yangın çıktığında emniyet kemeri bağlı ise ölüm riskinin arttığı kanısı vardır. Oysa, emniyet kemeri takılmadığında çarpma sonucu genelde bilinç kaybı oluşur ve kazazede bu nedenle dışarıya çıkamaz. Kemer takıldığında, başın alacağı darbe azalacağı için, bilinç kaybı oranı azalacaktır. Dolayısıyla bilinci yerinde olan kazazede, ister su altında olsun, isterse yangın tehlikesi olan araçta, emniyet kemerini açarak dışarı çıkabilecektir.
Kemer takılmazsa ne olur
Emniyet kemeri takmadığınız zaman bir çarpışma anında vücudunuz araçla aynı hızda hareket eder. Sizi aracın tavanı ya da ön ve yan camlar durdurur. Bunun sonucunda ölebilir ya da yaralanırsınız.
‘Şehir içinde emniyet kemeri kullanmıyorum, çünkü düşük hızlarda çarpmaya dayanırım’ diyorsanız yine yanılıyorsunuz. Şehir içi yollarda hız limiti olan 50 km/s gibi, sürücülerce fazla önemsenmeyen bir hızla, kafa kafaya çarpışmada sürücünün karşılaştığı kuvvet 4 tonu buluyor. (70 kg ağırlığındaki bir kişinin 50 km/s hızla duvara çarpan bir taşıttaki koltuğundan fırlama kütlesi yaklaşık 4 tondur). Bu kuvvete bir insanın dayanması imkansızdır.