Doktora gitmeden önce bilmeniz gerekenler var

Güncelleme Tarihi:

Doktora gitmeden önce bilmeniz gerekenler var
Oluşturulma Tarihi: Ekim 31, 2005 00:00

Çocukların da, yetişkinlerin de hayatlarının her gününü, hiçbir sağlık sorunu yaşamadan geçirmelerine imkan yok. Bu yüzden her sorunu ciddiye alıp, doktora koşmadan önce, küçük sorunları yakından tanıyıp, ona göre davranmak gerek.

İki yaşına kadar emzik kullanabilir

Minik bebeklerin emzik kullanmaları çok yaygın bir uygulama. Emzik kullanmasına izin verilmeyen bebekler ise çoğu zaman emziğin yokluğunu parmaklarını emerek unutmaya çalışırlar.

Bu durumda genç anneler emziklerin mi yoksa parmak emmenin mi bebeğin sağlığı için daha az zararlı olacağını merak ediyorlar. Bebekler 2-4 aylık oluncaya kadar parmak emmek zorundadırlar. Çünkü o dönemde emziği ağızlarında tutup, emme yeteneğinden yoksun olurlar.

Doktorlar, bebeklerin iki yaşına kadar emzik kullanmalarında ya da parmak emmelerinde sakınca görmüyorlar. Tabii emziğin her zaman temiz olması, bebeğin parmaklarının önceden temizlenmesi koşuyuluyla. İki yaşındaki çocuk parmak veya emzik emme alışkanlığını sürdürüyorsa, o zaman ağız yapısında sorunlar ortaya çıkabilir. Fakat genellikle bebekler 9’uncu aydan sonra emzik ve parmak emmekten bıkarlar.

Baldır ağrısını yürümek azaltır

Artık pek çok kişi boş zamanlarında vücut egzersizi yapıyor, bazıları tatil günlerini koşu ve yürüyüşlerle geçiriyorlar. Kuşkusuz, bu çok güzel bir gelişme.

Fakat günün birinde baldırlarınızda dayanılmaz bir ağrı hissetmeye başlayınca, sağlıklı yaşamak için spor yapma hevesi de ortadan kalkıyor. Canınızın derdine düşüyorsunuz.

Baldırlardaki ağrılar, koşmak şöyle dursun, yürümeyi bile bazen imkansızlaştırır. Uzmanlar, sürekli sert zemin üzerinde koşmanın bu soruna yolaçtığını belirtiyorlar.

Sorun kemikleri tutan kaslarda olduğu için kemiklerinizin ağrıdığını düşünebilirsiniz. Bir süre sert zeminde koşmaktan vazgeçmelisiniz.

Ağır ağır yürümek, yüzmek ve bisiklet sürmek ağrıları kısa zamanda azaltır.

Adet sancılarına papatya çayı iyi gelir

Papatya çayının sinirleri yatıştırmaya yaradığını bilmeyen yok. Özellikle son zamanlarda bitki çayları tüketme modası iyice yaygınlaştığı için, mutfaklarda diğer bitki çaylar arasında papatya çayını da bulundurmak adet oldu. Papatya çayının sinirleri yatıştırmak dışında önemli bir özelliği daha var. Adet günlerinde gelen, kramp şeklindeki sancıları geçiriyor.

Günde beş fincan papatya çayı içenlerin kısa sürede kramp şeklindeki sancılardan şikayet etmedikleri saptandı. Adet kanamaları başlamadan dört-beş gün önce, günde iki üç fincan sıcak papatya çayı içmeye başlayın. Papatya çayının başka nedenlerden kaynaklanan kas ağrılarını da geçirdiği ileri sürülüyor. Siz de bu yararlı çayı içmeyi deneyin.

Yumurta alerjisi olanlar hariç herkes grip aşısı olmalı

Şu sıralar çocukların ve yetişkinlerin gribe neden olan virüslerden korunmalarına ağırlık vermek gerek. Grip, basit bir soğuk algınlığı ile karıştırılmamalı. En sağlıklı kişilerde bile gribin belirtileri birden ortaya çıkar ve ciddi bir sağlık sorunu oluşturur. Herkesin gripten korunması gerek. Özellikle de yaşlılar çocuklar ve orta yaşlılar için grip büyük tehlike oluşturuyor. Bu büyük tehlikeden korunmanın çok basit bir yolu var: Aşı olmak.

6 aylık bebeklerden başlayarak, her yaş grubuna mensup kişilerin zaman kaybetmeden aşı yaptırmaları isteniyor. Hamile kadınlar da dahil olmak üzere gripten korunmanın en etkili çaresi aşı.

Grip çok bulaşıcı bir hastalık. Grip aşısı yaptıranların gribe yakalandıkları söylemi ise gerçek dışı! Yumurta ve yumurtalı ürünlere alerjisi olanlar dışında herkes grip aşısı yaptırabilir.

Mutfağınızdaki ilaçların farkına varma zamanı

Domates, soğan, bal, nane, erik, sarmısak, tarçın gibi malzemeler, bazı durumlarda reçeteyle satılan ilaçlar kadar etkili olabiliyor. Örneğin domates! Hem bol miktarda potasyum içerir, hem de erkekleri prostat kanserine yakalanmaktan koruyan likopen isimli madde domateste bol miktarda bulunur. Soğan, göğüs ve boşaltım sistemlerinde ortaya çıkan enfeksiyonlara karşı bire birdir. Bal, yaraları iyileştirir, sindirim sorunlarına karşı etkili bir ilaçtır. Uykusuzluk çekenlere de önerilir.

Yaşam koşullarına göre değil ruhsal duruma göre egzersiz yapın

Diyelim ki, çok öfkelisiniz. Sizi yatıştırmak için kimsenin bir şey söylemesine gerek yok. Hemen ağırlık kaldırmaya başlayacaksınız.

Bu sayede beyindeki kimyasal maddelerin oranı yükselir ve siz de kendinizi toparlayıp, daha sakin olmayı başarırsınız. Diyelim ki içiniz sıkılıyor, karamsarlık benliğinizi sarmış... Bu durumda yogayı denemenizi önereceğiz. Moralinizi düzeltmenin en kestirme yolu o.

Özgüveniniz mi az? O halde tenis, dans ya da senkronize yüzmeyi deneyin.

Uyurgezer çocukları tatlı dille uyarın

Uyurgezerlik yetişkinlerde de, çocuklarda da aynı sıklıkla görülür. Bu, doğrudan doğruya bir uyku sorunudur. Bu sorunun neden ve nasıl ortaya çıktığını şimdilik hiç kimse bilmiyor. Stres ya da aşırı endişelenmenin bir etkisi olabilir.

Çocuklarda endişe ve stresin uyurgezerliği tetikleyecek derecede yoğun olması beklenmez. Çocuğun çok ciddi ruhsal ya da duygusal sorunlar yaşadığını düşünmek de doğru değil.

Çocuğun zamanla uyurgezerlikten vazgeçmesi mümkündür. Uykusunda yürüyen kişiyi uyandırmanın yanlış olacağı iddia edilir. Fakat siz bu iddialara kulaklarınızı tıkayın.

Uykusunda yürüyen çocuğa alçak bir sesle ve gayet yumuşak bir ifadeyle yatağına dönmesi gerektiğini söyleyin. Ve onu tekrar yatağına götürün. Uyku azlığı, uyurgezerliğin bir nedeni olabilir.

Çocuk geceleri yeterince uyku uyuyamıyorsa, erken bir saatte uykuya yatırılmıyorsa bu problem ortaya çıkabilir. Çocuğu erken bir saatte yatağına yatırıp, uyumasını sağlarsanız, zamanla bu sorun ortadan kalkar.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!