Büyükşehir’de neler oluyor

BÜYÜKŞEHİR Belediye Meclisi’nde kabul edilen Göztepe’ye cami olayı üzerine gazeteciler Başkan Kadir Topbaş’a yönettikleri soruya şu yanıtı alıyorlar:

‘Haberim yok!’

İstanbul’
da yerel yönetimlerde Erzurumlu siyasetçilerin ağırlığı dikkat çekiyor.

Büyükşehir Belediye Başkanvekili İdris Güllüce de Erzurumlu... Ve Büyükşehir’in Halk Ekmek fabrikasında ‘Erzurum buğdayı’nın kullanıldığı herkesin malumu..

Büyükşehir’in, Erzurum, Palandöken’e 5 yıldızlı bir otel yapılacağı açıklanıyor.

Başkanvekili Güllüce’ye soruyoruz:

İstanbul’da herşey bitti, Büyükşehir olarak Erzurum’a otel yaptırıyor musunuz? Siz mi öncülük ettiniz?’

Yanıt: ‘Haberim yok, gazetelerde okudum!

Büyükşehir Meclisi’nde geçen Cuma günü, Boğaz’a 3. köprünün yapılmasına ilişkin imar planında değişiklik yapılmasını öngören İmar ve Planlama Müdürlüğü’nün teklifi, Meclis’in 347 üyesinden 249 AKP’li üyenin oylarıyla kabul ediliyor. CHP’iler ise bu teklife karşı çıkıyorlar.

Teklif de ayrıca, Karayolları ve Büyükşehir’in köprü yollarının yapılmasında ortak çalışılması öneriliyor. Sunuş nedense Topbaş ya da Güllüce tarafından değil de, İmar ve Planlama Müdürlüğü

tarafından yapılıyor.

Topbaş projeyi Pazartesi akşamı Nazlı Ilıcak’ın Kanal 7’deki programında anlatıyor.

Ancak önceki gün Topbaş, Meclis’ten geçen kararı onay için incelerken, dosyadaki bilgileri yetersiz görerek kararı veto ediyor...

3. köprünün, 2002’de hazırlanan ve Karayolları’nın da ısrarlı olduğu Arnavutköy-Vaniköy arasındaki proje olduğu farkediliyor.

Başbakan Tayyip Erdoğan’ın ise iki köprü arasında yeni köprü projesine daha önceden karşı çıktığı biliniyor. Anadoluhisarı-Rumelihisarı arasında bir yere yapılabileceğini söylüyor köprünün...

Boğaz’ın kuzeyi ise ormanlık alan; su havzalarının bulunduğu bir bölge. Yani buraya yapılırsa, yeşil örtü tahribata uğrayacak.

Bu durumda Topbaş, son anda kararı neden veto ediyor? Yoksa TV programında övdüğü projenin eski olduğunu bilmiyor mu?

Veto ettiğine göre bilmiyor; önce övüyor sonra farkına varıp iptal ediyor.

Göztepe’deki cami konusunu da önce bilmiyordu ama sonradan Meclis’ten geçen kararın uygulanacağını söylüyor.

Kadıköy Belediye Başkanı Selami Öztürk’ün Sabah’ta yer alan şu sözleri akla geliyor:

İstanbul sahipsiz... Topbaş başkanlıktan by-pass edilmiş durumda... Kızağa çekilmiş gibi... İpler başkasında... Birçok önemli kararın altında Güllüce’nin imzası var. Topbaş da bunu biliyor, baskılara direnemiyor.’

Bu durumda başkanın veto ettiği kararı Meclis yeniden görüşecek, eğer kabul edilirse bu kez onaylamak durumunda kalacak Topbaş...

‘Köprüden araç taşınmasın, insan taşınmasın.’

Büyükşehir’de neler oluyor’e emek verenler

(Yeni ilavelerle...)

CUMHURİYET Gazetesi’nin 82 yıl sonra tarihi ‘Pembe Konak’tan Şişli’ye taşınması nedeniyle ‘Cağaloğlu öksüz kaldı’ (16.10.2005) yazımızda gazetenin geçirdiği son 40 yılını anlatırken, bazı büyüklerimizin ve çalışma arkadaşlarımızın isimlerinden söz ettik. ‘Hatırlayabildiğimiz kadarıyla’ dememize karşın aynı odalarda, masalarda omuz omuza çalıştığımız dostlarımızdan ‘Beni nasıl unutursun?’ sitemleri aldık.

Cumhuriyet’te yetişip emek verenlerden her biri dün ve bugün medyada ve çeşitli iş kollarında çalışıp da, o gün yer nedeniyle yazamadığımız (yine hatırladığımız kadarıyla) isimler o kadar çok ki...

SON 45 YILDA YOLLARI CUMHURİYET'TEN GEÇEN İSİMLER

(Cumhuriyet'te şu anda çalışanlar dahil değildir)

Yaşar Kemal, Altan Öymen, Fikret Otyam, Ertuğrul Özkök, Mehmet Yaşin, Ayşe Sözeri Cemal, Umur Talu, Enis Berberoğlu, Necati Doğru, Tayfun Devecioğlu, Yener Süsoy, Reha Öz, Necdet Doğan, Mehmet Altan, Ümit Gürtuna, Müfit Alaçalı, Fatma Karaali, Ayşegül Dora, Güman Birincioğlu, Ergin Konuksever, Leyla Umar, Doğan Katırcıoğlu, Aykut Sağanak, İhsan Onur, Sadettin Ateş, Tuncer Benokan, Abdullah Gelgeç, Orhan Karaveli, Bülent Bilgiç, Halil Özer, Gürcan Bilgiç, Vedat Yenerer, Tarık Ersoy, Fatih Güllapoğlu, Şenay Kalkan, Cengiz Turan, Murat Köprü, Yurdagül Erkoca, Nihal Aydoğan, Anna Turay, Lale Filoğlu, Deniz İncediken, Erhan Çayhan, Ara Güler, Şahin Alpay, Dinç Tayanç, Reha Erus, Atilla Dorsay, Tuncay Özkan, Hüseyin Avuç, Serdar Akinan, Turgut Güngör, Muhittin Sirer, Mert Ali Başarır, İdris Akyüz, Mehmet Tezkan, Nihat Bük, Mustafa Sağlamer, Fikret Eser, Ceyda Tufan, Havva Can, Kerem Ilgaz, Sanlı Ergin, Asena Özkan, Tayfun Gönüllü, Doğan Akın, Gülçin Çaylıgil, Turhan Gürkan, Uygar Gürkan, Hülya Karadeniz, Şevki Adalı, Fikret Ekinci, Tayfun Talipoğlu, Ayşenur Arslan, Cevher Kantarcı, Celal Uster, Turgay Renklikurt, Cevat Eren, Nurgün Erdinç, Şahin Alpay, Yalçın Çakır, Celal Demirbilek, Bülent Ön, Erol Erkut, Hüseyin Gürer, Naci Yener, Gülcan Bilgiç, Altuğ İstanbulluoğlu, Jülide Gülizar, Hasan Çakalkurt, Yavuz Şimşek, İdris Adil, Fehmi Özgüler, Orhan Önal, Melih Şabanoğlu, Ahmet Arpad, Mehmet Ataberk, Ercan Karakaş, Gülderen Koşar, Kemal Gökhan Gürses, Necdet Şen, Nazan Tacer, Erbil Tuşalp, Dilek Zaptçıoğlu, Tuba Çandar, Haluk Bakır, Kemal Küçük, Halim Bahadır, Ayten Göletli, Nuri Özdeniz, Mehmet Saraç, Uygar Eremektar, Gürsel Göncü, Dost Kip, Aslı Aydıntaşbaş, Esin Sungur, Semih İdiz, Zafer Aknar, Emine Algan, Fikret İlkiz, Evren Değer, Semih İdiz, Serdar Turgut, Halil Nebiler, Ergun Aksoy, Metin Tükenmez, Mehmet Güç, Deniz Teztel, Mustafa Dağıstanlı, Turgut Kazan, Muharrem Aydın, Mürşit Balabanlılar, Fehmi Köfteoğlu, Nihal Ün, Hakan Aygün, Naim Arabacılar, Derviş Akyıldız, Lale Tayla, Burhan Arpad, Zülkani Sirmen, Nilay Karaelmas, Mahmut Şenol, Şenol Konukçu, Turan Yılmaz, Rıza Ezer, Hasan Uysal, Sina Koloğlu, Koray Düzgören, Erdoğan Köseoğlu, Tamer Çerci, Türker Alkan, Selim Yalçıner, Zeki Saral, Ümit Aslanbay, Yasemin Çongar, Kandemir Konduk, Erdoğan Arıpınar, Piyale Madra, Vural Ahı, Bülent Soylan, Ali Tevfik Berber, Süleyman Sarılar, Kerem Alkin, Osman Ataman, Osman Şenkul, İpek Çalışlar, Ülker Pınarbaşı, Remzi Gökdağ, Esat Pala, Yusuf Özkan, Fuat Kozluklu, Suat Kozluklu, Behzat Şahin, Hürriyet Uymaz, Banu Güven, Nurettin Malkoçoğlu, Ali Öz, Nazire Kalkan, Temaşa Dural, Deniz Şahin, Yekhan Demirkuş, Mustafa Kemal, Ayhan Atakol, Kenan Mortan, Ümit Alemdaroğlu, Dursun Gürler, Şaziye Karlıklı, Ercan Turcan, Güner Sungurtekin, Pertev Atasay, Nihat Halıcı, Ahmet Şık, Reşit Aşçıoğlu, Öner Ciravoğlu, Güner Yüreklik, Metin Hakyeri, Mustafa Kemal Çolak, Arzu Çakır, Tamer Kayaş, Handan Şenköken, Mehmet Ceylan, Mehmet Aycan, Oktay Şimşek, Alaattin Bilgi, Göksun Yener, Ertum Öcal, Adalet Can, Serpil Gündüz, Tamer Kayaş, Ruşen Çakır, Ender Erkek, Asiye Uysal, Kadir Can, Ulya Uçer, Mustafa Kutlay, Ragıp Duran, Erhan Key, Cüneyt Koryürek, Sinan Gökçen, Nuran Çakmakcı, Erdal Güven, Faruk Bildirici, Edip Emil Öymen, Yurdakul Fincancı, Haluk Şahin, Demir Özlü, Haluk Özdalga, Nazlı Eray, Nuran Fıratlı, Barış Kudar, Gündüz İmşir, Selçuk Aybatar, Beysun Gökçin, Aykut Poturoğlu, Bülent Kızanlık, Işık Yurtçu, Abdurrahman Yıldırım, Ruhsan Sekmen Tezkan, Nermi Karacabeyli, Stelyo Berberakis, Yonca Özkaya, Engin Karadeniz, Metin Kalkavan, Kürşat Akyol, Kadri Gürsel, Nilgün Uysal, Nazım Güvenç, Erol Toy, Şükran Kurdakul, Yurtsan Atakan, Güldal Kızıldemir, Azmi Özgür, Uğur Ergan, Metin Gür, Semra Somersan, Kürşat Akyol, İsmail Gülgeç, Ahu Antmen, Ali İhsan Çaltı, Alpay Kabacalı, Bahri Savcı, Bilal Çetin, Burak Eldem, Canan Gedik, Cem Hamuloğlu, Deniz Gökçe, Dikmen Gürün Uçarel, Faruk Beşkisiz, Ferruh Yılmaz, Gencay Şaylan, Günseli Önal, İlber Ortaylı, İlhan Tekeli, İlker Maga, Kıymet Coşkun, Levent Gürses, Necati Aygın, Nedim Gürsel, Sadettin Davran, Semra Çetin, Bilal Çetin, Ülker Göktürk, Mehmet Akif, Mehmet Basutçu, Mehmet Yazıcı, Yalçın Bayer, Şiar Yalçın, İsmet Demirdöğen, Mustafa İstemi, Barış Bil, Metin Dorbek, İdil Gürsel, Kutlu Esendemir, İsmet Demirdöğen, Serkan Demirtaş.

Kaybettiklerimiz

UĞUR Mumcu, Hıfzı Velded Velidedeoğlu, Muammer Aksoy, Vedat Günyol, Bülent Tanör, Mustafa Ekmekçi, Cavit Orhan Tütengil, Ergun Balcı, Ahmet Taner Kışlalı, Metin Toker, Aydın Emeç, Sofu Tuğrul, Engin Karadeniz, Rafet Genç, Soner Girgin, Nihat Türel, Mahmut Tali Öngören, Necla Seyhun, K. Edip Sakarya, Necdet Saraç, Selahattin Giz, Selahattin Güler, Ali Alakuş, Vecdi Altıntaş, Hakkı Erdem, Betül Uncular, Ali Doruk, Vural Saygılı, Yavuz Okayben, İbrahim Köseoğlu, Tulay Divitçioğlu, Taygun Türe, Mücahit Beşer, Barbaros Gençak, Turhan Aytul, Taner Kutlay, Rauf Mutluay, Yener Ölmez, Ayhan Başoğlu, Raif Ertem, Yılmaz Gümüşbaş, Oğuz Şeren, Nevzat Kızılcan, Atilla Özkırımlı, Erhan Akyıldız, İzzet Rıza Yalın (Kıbrıs), Ömer Güner (Trabzon), Çoban Yurtçu (Adana), Rıza Ataktürk (Edirne), Hayri Ünlütürk (Zonguldak), Naim Örü (Tekirdağ), Hakkı Merdivenci (Afyon), Günay Şimşek (İzmir), İlhan Uygun (Sakarya), Nihat Can (Kdz.Ereğli), Dursun Akçam, Hakkı Erdem.

Yurt muhabirleri

Bülent Ecevit (Antalya), Necati Mumay (Siirt), Cengiz Mumay (Siirt, Diyarbakır ve Adana), Turan-Aynur-Işık Narler (Çanakkale), Ümit Otan (İzmir) Lütfi Yiğenoğlu (Adana), Mehmet Mercan (Diyarbakır, Adana), Semir Yalçın (Adana), Mehmet Yapıcı (Adana), Cemil Ciğerim (Samsun), Salim Sürmeli (Samsun) Faik Bakoğlu (Rize), Ziya Aksoy (Diyarbakır), Yaşar Yıldırım (Elazığ), Cengiz Yıldırım (Sinop), Sabit Horasan (Konya), Mehmet-Mustafa Gültekin (Erzurum), Ahmet Kurt (Kocaeli), Tayfun Ünlü (Bilecik), Seyfi Çelikkaya (Yozgat), Baki Karakol (Kars), Erdal Özcan (Çorlu) Özcan Özgür (Muğla), Nüvit Tokdemir (İzmir), Ender Uslu (Bodrum), Naci İpek (Urfa), Reşat Zorbaş (Gaziantep) Emel Gül (Gaziantep), Yüksel Gördes (Manisa), Basri Atılganer (Bandırma) Özer Öztep (İstanbul, Adana), Recep Bulut (Kayseri), Vahap Şehitoğlu (Mersin), Ali Adalıoğlu (Mersin), Lütfi Karakaş (Edirne), Murat Uygun (Sakarya), Osman Karakaş (Malatya), Nazif Karaçam (Kırklareli), Tahir Mayda (Kırklareli), Zekai Komsuoğlu (Sakarya), Ufuk Tekin (Adana), Yücel Sezer (Kars), Salim Sürmeli (Samsun).


Sağlık köleleri

YEĞENİM üç yıl önce bir tıp fakültesini bitirdi... Bu arada Tıpta Uzmanlık Sınavı’(TUS) kazandı. İstanbul’da bir devlet hastanesinde genel cerrah olarak uzmanlık eğitimine başladı.

Ama gelin halini görün.

Yönetmeliğe göre, ayda 4 gece nöbet tutmaları gerekiyor. Ama uygulamada 15 gece bile nöbet tutturuluyor.

Bu ne demek?

48 saatin 36 saatini hastanede geçiriyor; yemek yiyecek hali kalmıyor, elbise ile uyumak zorunda kalıyor. Bir doktor, insanlık dışı bir yaşam sürdürebilir mi?

Ne eşini, ne ana-babasını görebiliyor, ne de toplum içinde sosyal bir yaşam sürdürebiliyor.

Ömürleri acilde, ameliyathanede ve polikliniklerde geçiyor, hem de ayakta hizmet vererek.

Arkadaşları da aynı durumda...

Bitkin düşüp verimsiz olduğunda hastalarına nasıl bakacak ve en önemlisi de mesleğini bu şartlarda nasıl geliştirecek?

Geçenlerde Posta Gazetesi’nde okudum... İzmir Boztepe Devlet Hastanesi’nde görevli genç bir genel cerrahi asistanın, yorgunluktan bağışıklık sistemi çöktüğü için beyninde enfeksiyon oluşuyor.

Kaldırıldığı Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde ölümle boğuşuyor.

Bunu okuduğumda çok üzüldüm... Geçen gün bir de ne duyalım. Yeğenim, 8 saat ameliyathanede ayakta kalmış, ameliyat sırasında yorgunluktan dengesini kaybedip düşmüş ve başını ameliyathanedeki aletlere çarpmış. Beyin tomografisinde bir şey çıkmayınca sevindik.

Türkiye’de 100’e yakın ‘eğitim’ hastanesi olabilir.

Bu hastanelerin yükünü asistanlar çekiyor.

Sağlıksız sağlık personelinden ne beklenebilir.

Sağlık Bakanlığı bir de performans adı altında uzmanların verimliliğini ölçüyor.

Çok reçete yazan, çok muayene yapan uzman daha fazla para alacakmış!

Aslında uzman doktorlar hastaları görmüyorlar; bunu yeğenimden acı şekilde öğreniyorum.

Uzmanların kaşelerini, ’asistan’ basıyor, parayı ’uzmanlar’ alıyor. Şimdi bunun adı ’performans’ mı oluyor? Aynı Sağlık Bakanlığı mecburi hizmeti kaldırmış, bunu sağlık reformu diye halka duyurmuş. Ancak iki yıl sonra da yeniden mecburi hizmeti getirmek zorunda kaldığını hatırlayın.

Bunda da yanlışı görüp kaldırırlarsa şaşırmamak gerekiyor.

Kenan Cevat TUFAN-İZMİR

Kamu için bilgi var özel için yok

MARMARA Üniversitesi
İktisat Bölümü’nde Yardımcı Doçent olarak görev yapıyorum. Bir araştırma çalışmam için üniversitelere ilişkin bazı bilgiler gerekiyordu. Bunun için YÖK’e yazdım. YÖK, kamu üniversitelerine ilişkin bilgileri verirken özel üniversitelere ilişkin mali bilgileri vermeyi reddetti. Bilgi Edinme Kanunu çerçevesinde hakkımı aramaya çalıştım; ancak yazışmalar başvuru için gerekli süreden uzun sürdüğü için başvurmak mümkün olmadı.

Bu nasıl bir bilgidir ki YÖK vermekten kaçınmaktadır. YÖK gibi kamu adına bilgi toplamakla yükümlü kuruluşlar, topladıkları bilgileri vatandaştan saklamaktadırlar. Bunu yazılı olarak da söylemekten çekinmektedirler. Peki YÖK topladığı bilgiyi vatandaşla paylaşmıyorsa bilgi kimin için kullanılmaktadır?

Bence bu durum, kamu kuruluşlarının kanunları bile hiçe sayan davranışlarından biri olarak değerlendirilmelidir.

Murat ÇOKGEZEN

Rektöre destek

YÜZÜNCÜ Yıl Üniversitesi Rektörü’nü tanımam, suçlu mudur onu da bilmem. Ama olayın çirkin olduğunu ve cinayet işleyenlerin serbest bırakıldığı bir ülkede bu olayın ne kadar vahim olduğunu düşünüyorum. Basını ve üniversitelerin sessizliğini de enteresan buluyorum. Demek ki Gamze Özçelik kadar değeri yokmuş.

Prof. Dr. Halil ÖZGÜÇ-UÜTF

Genel Cerrahi

REKTÖR
Prof. Dr. Yücel Aşkın’ın düşürüldüğü kötü durumu emekleri sonucu hak etmediği ortadadır. Kendisi üniversitenin ileri adım atması için çabalamıştır, bunu takdir etmek yerine engellemek bağnazca davranıştan ibarettir. Üniversitenin içinde çalışıp bilime hizmet ediyor görünümünde o kadar çok bilim adamı(!) var ki, bilimsel yayın yapmak yerine engel olmak için gruplaştıklarını biliyorum. Asıl bu kişiler, Van’da kurum geliştirme ücretini (diğer üniversitede çalışanlardan çok daha yüksek ücret) bu şekilde mi hak ediyorlar?

Anıl TAPAN

Ayva soruşturması

AKP’li Milletvekili Lokman Ayva’nın dünkü köşemizde yer alan Şişli’de arabasının habersizce çekilmesine gösterdiği tepkiyi anlatan yazımız üzerine İçişleri Bakanlığı Basın ve Halkla İlişkiler Müşaviri İbrahim Saraçoğlu şöyle dedi: ‘Sayın Bakanımız olaydan büyük üzüntü duymaktadır. Olayın araştırılması ve incelenmesi için birer mülkiye müfettişi ve polis müfettişi görevlendirilmiştir. Soruşturma sonucunda gereken yapılacaktır.’

MESAJ PANOSU

ERZİNCAN Kemaliye Kızılçukur Köyü, anayola 3 km. uzaklıktadır. Üç yıldır yapılıyor; ekipler gelip bir ay çalışarak gidiyorlar. Özel İdare’nin (eski Köy Hizmetleri) ekipleri yolu bitirdiklerini mi sanıyorlar yoksa? İsterlerse son kalan 500 metreyi bir görsünler. Cenazelerimizi getiremiyor, hastamızı hastanelere (Malatya’ya 120 km, Elazığ’a 90 km ve ilimiz Erzincan’a da 230 km.) götüremiyoruz. Türkiye duble yollarla donatılırken, 500 metrelik bir yol bizden niye esirgeniyor?

Hıdır ERCAN

BİR TV’
de Lüksemburg ile Ankara’daki kaldırım çalışması arasında kıyaslama yapılıyordu. Adamlar tertemiz, pırıl pırıl iş yapıyorlar. Bizimkiler malum. Bu, iki ülke arasındaki mantalite ve kültür farkı demek oluyor. İşin ucu eğitimden temizliğe, insana, kanuna va nizama saygıya kadar varıyor. Bizde kanunu uygulamak yok, nizama uymak yok, insana saygı yok; yok, yok, yok... Sonra AB niye sorun yaratıyor, diyoruz. Kaldırım döşemeyi bile beceremiyoruz.

Ozan CAMCI
Yazarın Tüm Yazıları