Bekir Coşkun bir yıl önce kaybettiğimiz Pako için yazdı: Dava arkadaşım...

O tatil gününde rastladığımız profesör okurum ve eşi güzel sözler söylüyorlar, özellikle çevre ve doğa konusunda hepimize görev düştüğünü uzun uzun anlatıyorlardı.

Arada bir masanın altındaki Pako’ya gözleri kayıyor, ama bana dönüp sözlerini bilimsel verilerle destekleyerek tekrarlıyorlardı.

Bir ara profesör yine masanın altına baktı ve sordu:

‘Bu?....’

‘O Pako... Dava arkadaşım...’

Sonra hiç konuşmadılar ve gittiler.

Ama giderken sık sık dönüp eğilerek ve masanın altında ayağını yalamakta olan ‘Dava arkadaşım’ Pako’ya bakarak.

*

Dava arkadaşımdan ayrılalı bir yıl oluyor.

Biz her sofraya oturduğumuzda yine masanın altına bakıyoruz, dava arkadaşım orada yok.

Ama benim hiç de beklemediğim bir şey oldu, kadınlar, merhametli erkekler, çocuklar, hayvan hakları davasını aralıksız sürdürüyorlar.

Örgütler büyüyor...

Hayvanları korumak isteyen insanların sayısı artıyor...

Tepkiler daha keskin ve daha net...

Barınaklar, dernekler, vakıflar çoğalıyor...

Devletin en üst kademesinde görev yapan, ulaşılması zor, ağırbaşlı, suskun insanlar hayvanseverlerin arasına katılmaya başladılar.

Medyada artık hayvanlar için yazılar yazılıyor, televizyonlardaki haberlerde yer alıyorlar.

En önemlisi mahkemeler artık ‘Hayvan Hakları Yasası’na göre kararlar vermeye başladılar.

*

Tarihimizi etkileyen, toplumu yönlendiren, geleceğimizi şekillendiren bir çok olguda Hürriyet’in imzası vardır.

Ama sırf yüreklerdeki sevgiyi uyandıran ve bir toplumun duygularını bu denli etkileyen bir medya kuruluşu yeryüzünde yok...

Dava arkadaşım Pako gitti gitmesine...

Ama farkındaysanız Hürriyet onu unutup, anıların bir loş köşesine atmadı Pako’yu.

Tam tersine biri gitmiş, öbürü üzgün bu iki dava arkadaşına tüm gücüyle destek veriyor.

*

Dava arkadaşım gideli yıl oldu.

Biz sevgili karım Andree ile burnumuzu çeke çeke, bir ışıksız salonda dolanıp dururuz.

Sizler...

Bir kedi yavrusu için endişe duyacak kadar, bir anne köpeğin bebeklerinden ayrılmamasını dert edecek kadar, bir leyleğin yarası için koşuşturacak kadar, bir başka canlı için gözyaşı dökecek kadar yüce ruhlu insanlarsınız.

Lütfen bizim artık yürütemeyeceğimiz davamızı sizler sürdürün.

Pako’yu sevdiyseniz...

Onun hatırı için...

PAKO ölüm yıldönümünde anılıyor

Türkiye’de hayvan hakları ve hayvan sevgisinin simge isimlerinden biri haline gelen gazeteci-yazar Bekir Coşkun ve THHP üyesi, yönetmen Andree Coşkun’un yaşam arkadaşları PAKO ölümünün birinci yıldönümünde 27 Temmuz’da Türkiye Hayvan Hakları Platformu (THHP) tarafından anılıyor.

Etkinlikte özellikle çocuklarda hayvan sevgisini ve onların haklarına saygıyı geliştirmeye yönelik çalışmalar yapılacak. Programda Resim ve Heykel Müzesi Derneği’nden öğretim üyeleri, çocuklara hayvan figürleri çizdirecek; çocuklar Pako resimli uçurtma ve balonlar uçuracak. Anma töreninde çeşitli konuşmalar ve müzik dinletileri de olacak.

27 Temmuz Çarşamba, saat 18.00 İstanbul Cihangir Parkı.

İSTOÇ’un hayvansever meleği

Ebru Elgöç, 28 yaşında bir işkadını. Çocukluğundan bu yana doğaya ve hayvanlara aşık. Genç kadın, 5 yıldan beri İkitelli’deki İSTOÇ Ticaret Merkezi’nde 40 yıldır

baharat ticaretiyle uğraşan babasının işlerini yürütüyor. Ama sadece ticaretle değil, İSTOÇ’taki başıboş, kimsesiz köpeklerle de yakından ilgileniyor.

İçindeki doğa ve hayvan sevgisi Ebru Elgöç’ü misyoner bir hayvansever yapmış. Öyle ki Ebru Elgöç bir yandan babasının işlerini titizlikle yürütürken diğer yandan da merkezi Adana’da bulunan Doğayı, Hayvanları Koruma ve Yaşatma Derneği’nin (DOHAYKO) İstanbul Şubesi başkanlığını yapıyor.

Evinde iki kedi ve iki köpek besleyen Elgöç kendisini, İSTOÇ’a geldiği ilk günden beri bölgedeki köpeklerin toplanması, kısırlaştırılması, aşılanması, markalanması ve küpe takılarak kayıt altına alınmasına adamış. Elgöç, ‘Yasaların öngördüğü, mülki amirlerin ve yerel yönetimlerin yapması gereken şeyleri 5 yıldır Ayşegül adındaki bir başka hayvansever arkadaşım ile birlikte ikimiz yapıyoruz’ diyor.

İSTOÇ’un çok büyük bir alana yayıldığını ve bölgede çok sayıda köpeğin bulunduğunu belirten Elgöç, ‘Burası Bağcılar Belediyesi’ne bağlı ancak belediye hiçbir kısırlaştırma çalışması yapmıyor. Buraya çok yakın olan hayvan barınağında köpekleri topluyor ve sadece kuduz aşısını yaptıktan sonra bırakıyor. Barınağın hali de çok kötü. Beton bir yer. Biz de hayvanlar acı çekmesin diye onların yapması gerekenleri yapıyoruz’ diye konuştu.

SAVCILIĞA SUÇ DUYURUSUNDA BULUNDU

İSTOÇ’ta bugüne kadar 30 kadar köpeği kısırlaştırdıklarını belirten Elgöç, ‘20 tane daha kısırlaştırılmamış köpek vardı. Ancak kısırlaştırdığımız 30 köpek birer birer ortadan kaybolmaya başladı. Aşı karneleri bile olan bu kayıp köpekleri bulmak için el ilanları bastırdık. İSTOÇ yönetimi konudan bilgileri olmadığını söylüyor. 27 Haziran gecesi işyerimizde unuttuğumuz bir şeyi almak için gece vakti buraya geldiğimizde, belediye aracıyla gelen ekiplerin köpekleri zehirlediğine tanık olduk. Cesetleri de götürdükleri için elimizde delil yok ama bunu gördük. Bu yüzden, 13 Temmuz’da konuyla ilgili olarak Bağcılar Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusunda bulunduk. 10 gün içinde dava açılıp açılmayacağına dair haber verileceğini söylediler’ dedi.

İstanbul’da sadece insanların yaşamadığını, köpeklerin de bir canlı olduğunu ve yaşama hakları bulunduğunu belirten Elgöç, ‘Biz belediyenin köpeklerin yaşama hakkına saygı duymasını istiyoruz. Belediyelerin veteriner işleri müdürlüklerinde duyarlı insanların görev almasını ve bu hayvanları kısırlaştırarak kayıt altına almalarını bekliyoruz’ dedi.

CAMİDE VAAZ BİLE VERİLDİ

Esnafı bilinçlendirmek için, İSTOÇ’un içinde yer alan camide vaaz bile verildiğini belirten Elgöç, ‘Ayrıca İSTOÇ’un dergisinde hayvanların korunmasına yönelik yazılarımız yayınlandı. İSTOÇ esnafı ilk başlarda köpeklerin sayısı çoğalıyor, korkuyoruz diye tepki gösterdiler ancak zamanla köpeklerin çoğalmadığını görünce bize destek olmaya başladılar. Çünkü buradaki köpekler gündüzleri dışarıya çıkmazlar. Genelde uyurlar. Herkes gittikten sonra geceleri dışarı çıkarlar. Bu yüzden köpekler buradaki işyerlerini ve bekçileri de gönüllü olarak koruyorlar’ dedi.

Muharrem AYDIN

PAKO’YA MEKTUP

Şile Barınağı’nın acil desteğe ihtiyacı var

Şile Barınağı’ndaki köpek aşılama ve kısırlaştırma çalışmaları bütün hızıyla devam ediyor. Toplam 810 köpeğe kuduz aşısı yapıldı ve her haftasonu köpekler 10’ar 10’ar kliniklere taşınıp ameliyat ediliyor. Kopeklerin bir kısmı hasta olduğu için kısırlaştırma öncesi veya sonrasında tedavi edilmeleri gerekiyor. Can Dostum, Leon ve Pasteur veteriner kliniklerinde tedavi gören veya kışırlaştırılma için getirilmiş toplam 24 köpek var. Sokaktaki tüm köpekleri alıp sahiplendirmemiz mümkün olmadığı için, kuduz aşılarını yapıyor, kısırlaştırıyor, tedavi ediyor ve başlarına kırmızı yağlı boya sürerek alındıkları bölgelere bırakıyoruz.

Bu köpeklerin hepsine birden yetişmemiz mümkün değil. Aylardır gecemizi gündüzümüze katıp bir ilki başardık, itlafı önledik ama daha çok çalışmamız gerekiyor.

Bizler hem emeğimizi hem de maddi imkanlarımızı sonuna kadar kullanıyoruz. Sizden beklentimiz ise, bizi maddi olarak desteklemeniz ve yalnız bırakmamanız. Bizlerin, en çok da onların size ihtiyacı var.

Barınakta, tedavisi ve kısırlaştırılması yapılan ama sokak hayatına dayanamayacağı için geri bırakılmamış onlarca hayvan da var. Onlar da sahiplendirilmeyi bekliyorlar. Yuva arayanlar dostlarımızı görmek için www.silebarinagi.com adresine girebilirsiniz.

Yardım için: Koçbank Ataşehir Şubesi, Hayvan Dostları Derneği, Hesap No: 43 59 44 682’ye makbuz karşılığında bağış yapabilirsiniz. Mama bağışlarınız içinse www.kangurum.com.tr adresinden sipariş verebilirsiniz.

Köpeklerde hapşırık sebepleri

Köpeklerde burnun iç tarafındaki dokulardaki hastalıklar ya da değişik kaynaklı yabancı maddelerin burun içinde bulunması hapşırığa sebep olur. Burun iç dokularındaki problemler kimyasal ya da alerjik bir tahriş edici maddeye bağlı olarak şekillenebileceği gibi, solunum yolu enfeksiyonlarından da kaynaklanırlar.

Parainfluenza ve Adenovirüs’lerden kaynaklanan hapşırıklar enfeksiyon kökenli hapşırıkların en çok görülenleri. Pasteurella, bordotella, streptokok ve pseudomonas bakterilerinden kaynaklanan enfeksiyonlar da hapşırık belirtisi ile seyreder. Bazı köpekler bu enfeksiyon etkenlerini vücutlarında herhangi bir belirti göstermeden taşıyabilir ve bulaştırabilirler. Bağışıklık sistemleri zayıfladığında ise hapşırık ortaya çıkar. Bazı mantar enfeksiyonlarında da hapşırık gözlenir. Bu gibi enfeksiyonlarda hapşırığa neden olan hastalığın tedavisinin yanı sıra bağışıklık sistemini destekleyen ilaçları kullanmak oldukça faydalı.

Enfeksiyon dışındaki hapşırıklar bir çok nedenden kaynaklanır. Parfüm, sigara dumanı, deterjan ve diğer temizlik malzemeleri, fiberglas, deodorant, sinek ve böcek ilaçları gibi maddeler hapşırığa sebep olabilir. Polenler gibi, havadaki toz ve küf oranının fazla olması gibi nedenlerden kaynaklanan alerjilerde de hapşırık görülebilir. Burna kaçan yabancı cisimler ve pisi pisi otları da şiddetli hapşırığa sebep olur. Burun içindeki tümörler de burun mukozasının uyarılmasına ve tahriş olmasına sebep olduğu için hapşırık oluşur. Burun kısmı basık olan köpek ırklarında (Pekinese, Pug, Bulldog, Shia Tzu gibi) anatomik yapıdan kaynaklanan sorunlar nedeniyle hapşırık daha çok görülebilir.

Sonuç olarak, hapşırık bir hastalık olmaktan ziyade bir belirti olduğu için, düzelme için hapşırığa neden olan asıl problemin ortadan kaldırılması gerekir. Alerjiden kaynaklanan hapşırıkların teşhisinde köpekler için özel olarak hazırlanan testler ve tedavi serumlarından da yararlanılıyor. Veteriner hekiminizin sizden alacağı bilgiler ve yapacağı analizler ile hastalığı teşhis edip, uygulayacağı tedavi hapşırığı da ortadan kaldıracaktır. gulbay@turkvet.com

PAKO PANO

3.5 aylık erkek kedi Minito’ya yuva arıyoruz. (0212) 283 35 65; (0533) 641 89 20.

6 aylık, siyah renkli, göğsü beyaz bir kızım ve Labrador’a benziyorum. Beni yanınıza alır mısınız? (0532) 521 88 63.

6-7 aylık Efe kedi, sahibinin hastalığı nedeniyle kendisine yeni bir yuva arıyor. (0546) 775 50 46.

Sokakta bulduğumuz kehribar gözlü karbeyaz Van kırması dişi kediyi sahiplendirmek istiyoruz. (0532) 595 30 65.

1 aylık dünya güzeli 3 kedi yavrusuyuz. Annemiz bizi terketti, bizi sevecek aileler arıyoruz. (0532) 628 26 69.

Muğla’da sokakta bulduğum yavru kediye evde kedilerim olduğu için bakamıyorum. Onu sahiplenmek ister misiniz? (0505) 329 57 23.

n Bakırköy sahilinde sırt tasması ve pire tasması bulunan beyaz bir Rus finosu bulduk. Bakırköy Barınağı’na bıraktığımız 1 yaşındaki köpeğin sahibinden haber alınamazsa, sahiplendirmek istiyoruz. (0212) 543 73 17.

Yeniköy-Tarabya sahilinde tüyleri kırpılmış erkek Terrier bulduk. Sağ ön patisine tam basamayan köpeğin sahibini arıyoruz. (0532) 265 94 65.

10 yaşındaki Terrier cinsi beyaz dişi köpeğimiz Çapkın, Kadıköy Yoğurtçu Parkı’nda kayboldu. Karnında ameliyat izleri var. Bulanların (0216) 449 12 76 ya da (0216) 367 21 75 numaralı telefonları aramasını rica ediyoruz.
Yazarın Tüm Yazıları