Prof.Dr. Mikdat Kadıoğlu
Prof.Dr. Mikdat Kadıoğlu
Prof.Dr. Mikdat KadıoğluYazarın Tüm Yazıları

Müjde! Develer bu yıl bayılmayacak

Evliya Çelebi’nin ‘11 ay 29 gün kaldım, yaz gelmedi; ben ayrıldıktan sonra geldi mi bilmiyorum’ dediği yer Erzurum.

Mayıs ayının başından itibaren, ‘Hálá bir türlü şu bildiğimiz, çok güneşli, sıcak yaz gelmedi. Dışarıda gök puslu, hava serin. Hálá ceketle dolaşıyoruz’ diye şikayet eden sabırsızların bulunduğu yer ise İstanbul, Ankara, vb... Millet serin ve iç karartıcı havalardan böyle şikayet ederken son günlerde, ‘NASA’dan alınan bilgiye göre, Türkiye’de son 25 yılın en sıcak ve en uzun yaz dönemi yaşanacakmış’ gibi haberler çıktı. Şimdi benden bu sızlanmalara ve haberlere bakarak, ‘Yaz gelmedi ama yanmaya hazır olun!’ gibi bir ilginçlik yapmamı beklemeyin. Yani, astronomik takvime göre 15 gün sonra (21 Haziran’da) resmen gireceğimiz yaz mevsimiyle ilgili durumumuz şu an tam bir paradoks oluşturuyor.

Bu haberler nedeniyle de Türkiye’de orman yangınlarıyla mücadele çalışmaları bir ay erken başlatıldı. Türkiye’de orman yangınlarıyla mücadele çalışmalarının 1 Haziran yerine 1 Mayıs’ta başlatılması çok doğru bir uygulama oldu. Aslında hep böyle olmasında da büyük yararlar var. Şimdi bir de orman yangınlarının nedeni yüzde 90 insan kaynaklı olduğu düşünülerek, mayıs ayında orman yangınlarını önlemek için bilinçlendirme kampanyalarıyla birlikte ormanlarda daha fazla koruma ve kollama çalışmaları da yapılsa daha iyi olacak.

TÜRKİYE’NİN NASA’SI YOK

Doğrusu, NASA Goddard Uzay Çalışmaları Enstitüsü’nden James Hansen’in Türkiye ile ilgili hiçbir tahmini yoktu. (NASA’nın Türkiye ile ilgili hiçbir zamanda bir tahmini olmadı zaten!) Bazen dünyadaki gelişmeleri yakından takip eden biri olarak benim de Türkiye ile ilgili duyduğum her habere inanasım geliyor. ‘İnanma dostuna, saman kor postuna’ diyen atalarımıza göre şimdi buradaki ‘saman’ bu yıl yaşanacağı söylenen ‘en sıcak ve en uzun yaz dönemi’dir. 2005 yılının dünyada en sıcak yıl olması tahminleri çoktan değişti ama milletin aklına sokulan bu yanlış bilgiyi şimdi gelin değiştirin değiştirebilirseniz.

Keşke, ‘Bu yıl çok çöllü, develi, Afrikalı, cehennemli ve Basralı sıcak bir yaz olacak’ deyip ortalıkta dolaşabilsem. Ama bendeki de inat işte! Şimdi bu işi düzeltmem gerekiyor...

Önce şu NASA raporlarına bir bakalım. Türkiye’nin NASA’sı yok; mevcut kurumlarında da ya hiç, ya da yeter sayıda meteoroloji mühendisi ve çalışması yok! Böylece her yıl sanırsınız ki NASA işini gücünü bırakıp ülkemizdeki bu eksikliği gidermek için Türkiye’ye yönelik tahmin yapıp yayınlıyor. Ben de bunları bulmak için önce boşu boşuna internette arar dururum. Sonra da NASA’da çalışan sınıf arkadaşlarıma sorarım.

Evet NASA, geçtiğimiz şubat ayında 1800 yılından bu yana yaşanan en yüksek sıcaklık değerlerinin 2005 yazında oluşacağı tahmininde bulunmuştu. Son 1400 yılın en sıcak yılı 1998’de gerçekleşmişti. Bilim insanları, sıcaklık artışının 1998 yılında olduğu gibi küresel ısınma ve El Nino’dan kaynaklanacağının altını çiziyordu. Doğrusu, son 30 yıldır atmosferdeki sera gazları büyük bir artış gösterdi. 1998’i geçmek için tek gerekli olan şey El Nino’nun gelişmesiydi.

Bu yılın başından beri El Nino’nun gelişmesine yönelik işaretler gözlendi: Eğer Pasifik Okyanusu’nun tropikal enlemlerinde batılı rüzgarlar ve deniz suyu sıcaklığındaki artış devam etseydi bu yaz El Nino adı verilen büyük bir sıcak su akıntısı ile karşılaşacaktık. El Nino, Asya’da kuraklık ve Güney Amerika’da sellere neden oluyor. Öyle ki, 1998’de dünyada 96 milyar dolarlık zarara neden olmuştu...

İklim Tahmin Merkezi (CPS), son haftalık ENSO değerlendirmelerinden sonra El Nino’nun oluşmayıp şartların nötr hale döndüğünü ilan etti. Böylece IRI tarafından yeni yapılan aylık hava tahminlerine göre, bu yıl yaz aylarında Avrupa’nın orta ve kuzey kesimleri ve dünyanın büyük bölümünde ise mevsim normalleri üzerinde seyredecek. Yurdumuzda yağışların mevsim normalleri civarında kalması, sıcaklıkların ise Batı Karadeniz, İç Anadolu, Akdeniz ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde mevsim normallerinin biraz üzerinde olması bekleniyor. Diğer bir deyişle, bu yıl da çok sıcak günler olacak, ormanlar yangınları görülecek, sıcak hava dalgalarından bunalıp yine fenalaşacağız ama bunlar her zamankinden çok fazla ve rekor düzeyde olmayacak.

HÜRRİYET’İN FARKI

Bu durumda, bu yıl da NASA’nın Türkiye tahminine yönelik haberin kaynağı araştırılmadı ve haberinin takibi (Hürriyet haricinde) pek yapılmadı. Herhalde, ‘mevsim normali cıvarında bir yaz bekleniyor’ şeklindeki havadan-sudan bir tahminde haber değeri görülmediği için dünya basınında da yeterli ilgiyi görmedi. Halbuki, bu yılki yaz havası, orman yangınları, insan sağlığı, tarım, enerji üretimi, vb. için çok önemli sonuçları olacak bir durum bu.

İlgiyi bu konuya çekmek için biraz da laf kalabalığı yapsam olur mu? Örneğin, St. Augustine göre, ‘İman etmek, görünmeyene inanmaktır. Mükafatı ise görünmeyeni görmektir.’ Tamam bu haberlere iman edeceğim ve olmayan tahminlere de inanacağım ama mükafat olarak daha fazla hayali ve eski tahminler görmek istemiyorum...

Bu nedenle, artık F. Bacon’un söylediği gibi: Yalanlamak ve reddetmek için okuma(yacağım). İnanmak ve her şeyi kabullenmek için de okuma(yacağım). Konuşmak ve nutuk çekmek için de okuma(yacağım). Tartmak, kıyaslamak ve düşünmek için oku(yacağım).

Şimdi bir kıyaslama yapıldığında geçen hafta Hürriyet Seyahat’te Ayda Kayar’ın imzasıyla çıkan ‘Bu yaz kavrulmayacağız’ haberiyle Hürriyet Gazetesi’nin farkını fark etmemek ne mümkün! Haftaya Yavru TEMA Kurultayı’ndan dünyaya çağrı var: Dikkat Isınıyoruz!
Yazarın Tüm Yazıları