50’lerde, 70’lerde bugün de İş Bankası

HASTANE, otel, televizyon, tekstil, zeytin, demir çelik fabrikaları ve başka neler!.. Bunların hangisinin bankacılıkla ilgisi var?.. Ama, İş Bankası bütün bu alanlara yayılmış durumda. İştirakler adı altında!..

Vatan iyi bir gazetecilik örneği vererek, geçen hafta İş Bankası ile ilgili arka arkaya haberler yayınlıyor. İş Bankası bu haberlerden memnun kalmıyor. Tepkisi gecikmiyor:

‘Kesin ilanları Vatan’a!..’

Son derece talihsiz!.. Artık çok gerilerde kalan, devletçi zihniyetin ya da sağı solu çarpmaya çalışan sıradan şirketlerin arada bir başvurduğu yöntem.

İş Bankası gibi seksen yıllık bir kurum şimdi aynı yöntemi uyguluyor!..

CİDDİ ZARARLAR

İş Bankası 1924’te kuruluşundan itibaren, devlet eliyle fert zengin etmenin önemli araçlarından biri. Atatürk’e en yakın bir yazar bile yakınıyor:

‘Kolay kazanç elde etmeye çalışanlar, yerli yabancı, Ankara’da nüfuz tüccarlarını bulmakta ve onlar vasıtasıyla bankayı kendi teşebbüsleri içine sürüklemekteydi.’ (Falih Rıfkı Atay, Çankaya, s.426).

90’lı yıllarda da, benzer olaylar görülüyor. Bu kez, durum biraz farklı. Bir firmaya verdiği kredi geri dönmeyince, banka o firmaya el koyuyor. Böyle böyle, bankacılık dışında, ekonominin farklı alanlarına yayılıyor. Ne var ki, onlar ölü yatırım. Hantal işletmeler!.. Banka bu yolla ciddi zararlara uğruyor.

Ancak, Genel Müdür Ersin Özince ile birlikte, İş Bankası yönetimindeki CHP’lilerin de ısrarıyla, bu iştiraklerden çekilmeye başlıyor.

AVEA ŞANSSIZLIĞI

Özince döneminin en şanssız bölümü AVEA.

Cep telefonlarına da el atıyor İş Bankası. Ariakuruyor. Aria zarar edince, Aycell ile birleşiyor, ortaya AVEA çıkıyor. Bu birleşme için TBMM’den özel bir yasa geçiyor. Berlusconi bu amaçla Türkiye’ye geliyor.

Birleşme İş Bankası’nı rahatlatıyor. Aria’daki zararı büyük ölçüde kapatıyor. Ne var ki, Avea bu iştiraki için 2004 bilançosunda sıfır değer gösterirken, İş Bankası buna 813 trilyon lira değer biçiyor. Vatan Gazetesi de bunu haber yapıyor.

İş Bankası yönetiminde, bankanın yüzde 46 hissesine sahip İş Bankası Mensupları Sandığı önemli bir ağırlığa sahip.

Son kabul edilen SSK Yasası bankalarda bu tür sandıkları kapatırken, hisse senedine sahip sendikalar bunun dışında kalıyor. Dolayısıyla, İş Bankası’nda sendika kurtuluyor!..

SENDİKA HAKİM

Vatan, sendika başkanı Metin Tiryakioğlu ile ilgili de, bazı iddialara yer veriyor. O iddialar bir yana, bankadaki sendika gerçekten çok şeye hakim.

Serbest piyasa ekonomisinin işlediği, demokrasinin varolduğu hiçbir ülkede dokunulmazlar adı altında birileri yok!.. Tabular yok. Sistem açık ve şeffaf.

İş Bankası yıllarca büyük sermaye gruplarını beslediği için, dokunulmazlar arasında kendine yer ediniyor. Ancak, Erol Evcil olayındaki gibi, zaman zaman ağır yaralar alıyor.

BESLEME BASIN

Şimdi ise, aldığı ağır yara, yayınlarından dolayı Vatan Gazetesi’ne ilan verirken, bu ilanları kesmesi!.. Bunun kabul edilebilir hiç bir yanı yok!..

İlan keserek, bir gazeteyi hizaya getirmek yanılgısı!..

Bu yeni değil. Daha önce iki denemesi var. Biri tam elli yıl önce DP döneminde. İki türlü. İktidarı destekleyenler, yani o günkü adıyla, besleme basın, DP’yi övdükçe devletten para alıyor. Hatta, örtülü ödenekten bile para alanlar var. İkinci türü, İş Bankası gibi. DP’yi eleştiren gazetelerin ilanları kesiliyor. Bu olay, daha sonra Yassıada duruşmalarında ele alınıyor. DP, ilan keserek hizaya getirme politikasını fena ödüyor!..

Bunu önlemek üzere, 27 Mayıs’tan sonra Basın İlan Kurumu oluşuyor.

Basını ilan keserek susturma denemesi, ikinci kez 70’lerde.

Bu kez devlet değil, ama belli özel sektör grupları hoşuna gitmeyen basına ilan ambargosu uyguluyor. Bundan yara alan, o gazete ve gazeteler değil, tersine, ambargo uygulayanlar kaybediyor. Onların çoğu ekonomik açıdan bugün sizlere ömür!..

Şimdi İş Bankası, hoşuna gitmeyen haberler yayınladığı için, Vatan’a vermekte olduğu ilanları kesiyor. Üstelik Vatan, sayfalarını bankanın açıklamalarına açtığı halde!..

Olay sadece Vatan’ın değil, hepimizin sorunu!..
Yazarın Tüm Yazıları