Aglasun kazılarıyla ilgili bir açıklama

14 ve 16 şubat tarihlerinde yayınlanan “Tarihin Kazan ve Kazması” başlıklı iki yazıyla ilgili olarak, Sagalassos Kazı başkanı Prof. Marc Waelkens’ten bir açıklama iletisi aldım
İletiyi olduğu gibi yayınlıyorum:

“Sayın Özdemir İnce,
06.02.2005 tarihinde, Hürriyet gazetesinde yayınlanan yazınızın konusu olan Sagalassos Antik Kenti arkeolojik kazı çalışmaları çerçevesinde, 1998 senesinde yürütülmüş DNA araştırması hakkındaki haberde bazı temel yanlışlıklar bulunmaktadır.
1990 senesinden beri çeşitli disiplinlerin işbirliği ile yürütülmekte olan Sagalassos kazı ve araştırmalarının başkanı olarak haberde yer alan en önemli üç yanlışlığı düzeltmeliyim:

1. 1997 senesinde, Sagalassos kazı elemanlarından DNA örneği alınmış olmasının amacı, yazınızda belirtildiği gibi, Ağlasun’lu kazı elemanları ile antik dönem Sagalassos halkı arasında akrabalık ilişkisinin araştırılması DEĞİLDİR. Aşağı Agora’da, 1996-1997 seneleri kazılarında, olağandışı olarak, içlerinde bir yetişkin ve onun bacakları arasında bir çocuk iskeleti yer alan, Geç Antik Dönem’e ait birçok mezar bulunmuştur. DNA araştırmasının YEGANE amacı, bu iskeletler arasında anne-çocuk ilişkisi olup olmadığının araştırılmasıdır.

2. Ağlasun’lu kazı elemanlarından örnek alınmış olmasının TEK sebebi, bu mezar açmalarında çalışılırken ve iskeletlerden örnek alındığı sırada orada bulunanların DNA’larının örneklere karışıp karışmadığının anlaşılmasıdır. Bu amaçla sadece orada bulunan yerli kazı işçilerinden değil, söz konusu açmada çalışan yerli ve yabancı tüm kazı elemanlarından örnek alınmıştır. Neticede, iskeletlerden alınan örneklere modern DNA karışmış olduğu anlaşılmış, örnek alınırken tek bir araştırmacının eldiven ve maske ile çalışması gerektiği anlaşılmıştır.

3. Bu araştırmalarda babalık bağı değil, yalnızca annelik bağı tespit edilebilmektedir ve modern nüfus ile antik dönem halkı arasında ilişki kurmak hiçbir zaman bir araştırma konusu olmamıştır. Bu araştırma, sadece yukarıda belirtilen özel durum için yürütülmüştür.

Haberin yayınlandığı her iki seferde de araştırmayı yürüten bilimadamlarına danışılmamış olması üzücüdür. Haberde yer alan araştırmanın temel amacına ve nasıl yapıldığına yönelik yanlış yorumun tarafınızdan düzeltileceğini umar, saygılarımı sunarım.

Prof. Marc Waelkens, Sagalassos Kazı Başkanı (09.02.2005, Leuven)
***
Sayın Prof. Marc Waelkens’in açıklamasından şu sonuçlar çıkmaktadır:
1.Söz konusu DNA testi yapılmıştır; 2. Bu testin amacı yetişkin iskeleti ile çocuk iskeleti arasında bir anne-çocuk ilişkisinin olup olmadığının anlaşılmasıdır; 3.Bu test, bulunan iskeletler ile kazıda çalışan işçiler arasında herhangi bir akrabalık bağı olup-olmadığı anlamak için yapılmamıştır.
Sayın Prof.Marc Waelkens’in kaygılanmasına gerek yok: Kan örneğinin alınmasının TEK ve YEGANE sebebinin yetişkin kadın ve çocuk iskeletinin arasında bir kan bağı bulunup bulunmadığının araştırılması olduğuna kesinlikle inanıyorum.
Ancak, yalanlanmış olsa bile, Hürriyet gazetesinde yayınlanan 30 Haziran 1999 tarihli haberi İbrahim Okumamış ve Ahmet İstek adlı arkadaşlarımız istihâreye yatarak değil yerinde araştırma yaparak yazmışlar ve Antalya Kültür Müdürü Musa Seyirci ile Ağlasun Sakarca Mahallesi Muhtarı Ali Demirel’in görüşlerini aktarmışlardır. Nitekim ben de Ağlasun Belediye Başkanı’na sordum.
***
Tartışmanın gereği yok! Benim iki yazım ortada. Sayın Profesör’ün itiraz metnini de olduğu gibi yayınladım. Bilim alanında araştırmaların ortaya çıkardığı sonuçlar her zaman araştırmanın amacından daha önemli olmuştur. Ayrıca, annelerimiz de akrabalarımızdır.
Prof. Marc Waelkens, DNA testi ile günümüz insanının 2 bin yıllık iskeletle akrabalığının tesbit edilemeyeceği yönünde mesaj gönderdi ama bu işin dünya çapındaki uzmanları aksini düşünüyorlar. Örneğin İngiltere’de bir köy öğretmeni ile çok yaşlı bir iskeletin akrabalığı saptanmış.
Yazarın Tüm Yazıları