AK Partili milletvekili: Tuzluğu evden getirdim

İçten Hürriyet'e yaptığı açıklamada ise "Bizi en çok ahlaksızlıkla hırsızlıkla suçladılar ama bana göre en büyük ahlaksızlık ve hırsızlık milletin oyu ile geldikleri Meclis'te aldıkları maaşın hakkını vermemektir. Meclis'te biz onları görmüyoruz" Meclise gelmedikleri, resmi hiçbir görevleri olmadıkları halde maaş alıyorlar. Yüz kızartıcı bir suç varsa bundan daha büyüğü olmaz. Onları protesto etmek için boş bir tuzluk koydum" diye konuştu.

AK Parti Diyarbakır Milletvekili Cuma İçten, dün Meclis Genel Kurulu’nda şahsı adına söz alarak, "AK Parti’den seçilip tuzluk olan vekiller, Meclis’te aldıkları maaşların hakkını verip çalışmaları gerekirken memleketi karıştırmakla meşguller. Bunları protesto etmek için boş bir tuzluk koyuyorum" dedi.

İçten sözlerini "Bütçemiz kulakları duymayan, gözleri görmeyen, kalpleri mühürlü olanların anlayamayacağı, hesap yapamayacağı, kafalarının alamayacağı bir bütçedir. 2015 bütçesi insanlık onurunun, özgürlük mücadelesinin, AK kadrolarının dünya coğrafyasında verdiği bir bütçedir. Bu bütçeyi ancak yüreğinde, kalbinde, bakışında insanlık sevgisini yaşatanlar görür" diyerek bitirdi.

TUZLUĞU EVDEN GETİRDİ

Hürriyet'e Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bazı milletvekillerine yönelik 'tuzluk' benzetmesinden yola çıktığını ve boş tuzluğu evden getirdiğini anlatan İçten sözlerini şöyle sürdürdü:
"17 Aralık'tan sonra kendi içimizde düşüncelerini beynini Pensilvanya'nın güdümüne veren bazı arkadaşlar çıktı. Kendi özgür iradeleriyle duruş sergileyip, gidebilirlerdi. Ama ülkeye çöken ve Pensilvanya'dan yöneltildikleri anlaşılan bir paralel yapı ortaya çıktı. Ak Partiden seçildikleri halde bazıları o kişiden emir aldıkları için istifa ettiler. Kendi özgür bireysel düşüncelerinden olsaydı saygıyla karşılardım ama değil. 'Tuzluk' Sayın Cumhurbaşkanımızın ortaya koyduğu bir sözdür, vekillikleri boyunca Ak Parti'ye katkı sağlayamadılar. Bir kanun önergesi vermediler, meclis çalışmalarında, konuşmalarında aktif olmadılar. İstifa ettikten sonra Türkiye onları tanıdı. Pensilvanya vesayetçilerinin yanında, ülkeye ihanet edenlerin, ülkenin mahrem bilgilerini dışarıya pazarlayanların yanında olan vekiller oldular. Hem paralel yapıyı reddettiler hem de organize olmuş insanların yanında yer aldılar. Aslında kendi duruşlarıyla paralel yapının varlığını ispatlamış oldular.

Hukuk işliyorsa, paralel yapı yoksa neden rahatsız oldular? Birileri paralel yapı iddiasıyla yargılanıyorsa neden rahatsız oldular?

"YÜZ KIZARTICI BİR SUÇ VARSA BUNDAN DAHA BÜYÜĞÜ OLMAZ"

En çok bizi ahlaksızlıkla hırsızlıkla suçladılar ama bana göre en büyük ahlaksızlık ve hırsızlık milletin oyu ile geldikleri Mecliste aldıkları maaşın hakkını vermemektir. Biz onları Meclis'te görmüyoruz. Meclise gelmedikleri, resmi hiçbir görevleri olmadıkları halde maaş alıyorlar. Yüz kızartıcı bir suç varsa bundan daha büyüğü olmaz. Onları protesto etmek için boş bir tuzluk koydum.. "