Cumhurbaşkanıyla kader arkadaşıyız

Güncelleme Tarihi:

Cumhurbaşkanıyla kader arkadaşıyız
Oluşturulma Tarihi: Aralık 08, 2014 01:23

Başbakan Ahmet Davutoğlu, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile kendisini karşı karşıya getirmeye dönük gayretler olduğunu belirterek, “Biz kader arkadaşıyız. Çok zor süreçleri birlikte aştık. Bu konularda da bağışıklıyız. Aşılıyız tabiri caizse. Bizim aramızdaki dostluk, siyasetle başlamış değil, siyasetle kaim değil. Bulunduğumuz makamlarla irtibatlı değil, kalıcı ve dünya ahret dostluğuna dayanan bir birlikteliktir” dedi. Atina dönüşü uçakta gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtlayan Davutoğlu, özetle şunları söyledi:

Haberin Devamı

ÇATIŞMA BEKLİYORLAR

Cumhurbaşkanı’nın bazı açıklamaları oldu. Bunlardan birisi, sizinle Sayın Cumhurbaşkanı’nın arasını açmaya dönük haberler yapıldığı. Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?
Bir kere bu (yayınlar) beklenmedik bir gelişme değil. Bir zamandır, Gezi’den bu yana, acaba parti içinde ve Türkiye’de bir hükümet sıkıntısı çıkartılabilir mi diye bir çaba oldu. Biz bunu aştık. Gezi sonrası sertleşmeyi demokratikleşme paketiyle karşıladık. 17 Aralık özellikle de 25 Aralık’ta doğrudan Cumhurbaşkanımızı hedef alıp yine bir kaotik durum amaçlandı. Buna karşı da aynı kararlılıkla 30 Mart seçimlerinde başarı sağlandı. Arkasından ‘AK Parti içinde bir ihtilaf çıkarılabilir mi’ diye bir beklenti oluştu. Ama 10 Ağustos seçimlerinin arkasından AK Parti’deki sakin ve bence bir erdem dersi olabilecek nitelikteki geçiş birilerini rahatsız etti. Bunlar beklenebilecek şeyler açıkça söylemek gerekirse. Cumhurbaşkanı ile Başbakan arasında, iki makam arasında çatışma, ihtilaf, bir farklı görüş çıkabilir mi diye uzun zamandır beklendiğini biliyoruz. Cumhurbaşkanımız da biliyor ben de biliyorum.

HER ŞEYİ PAYLAŞTIK

Haberin Devamı

Şunu ifade edeyim: Cumhurbaşkanımızla biz yeni tanışmadık. On yıllara varan tanışıklığımız var. 7 yıla yakın başdanışmanlığını yaptım. Siyaset düşünmeden başdanışmanlığını yaptım bunu herkes biliyor. En kritik süreçlerde her şeyi paylaştık. Daha sonra Dışişleri Bakanı olarak Başbakanımızın yanında çalıştım 5 yıla yakın. Yine her şeyi paylaştık ve bütün kritik süreçlerden omuz omuza çıktık. Şimdi Başbakan olarak da Sayın Cumhurbaşkanımızla birlikte çalışıyoruz. Dolayısıyla Sayın Cumhurbaşkanımızla bizim ilişkimiz hem devlet geleneğinde cumhurbaşkanı-başbakan ilişkisidir. Yetkilerimizi kullanırken bu geleneğe sadık olarak kullanırız. Ama şahsi ilişki bağlamında da öyle kolay sarsılacak bir ilişki biçimi değildir. Bu yönde yapılacak hiçbir yorumun bizim için kıymeti harbiyesi yoktur.

KOMİSYONU O KURDU

İkincisi yolsuzluklar konusu. Cumhurbaşkanımızın geçmişteki, bizden önceki yolsuzluklar konusunda takındığı tavır bellidir. AK Parti yolsuzluk, yoksulluk ve yasaklara karşı yola çıktı. Bunun 3’ünde de önemli mesafe katedildi. Yasaklara karşı demokratikleşme... Yoksulluğa karşı... Son gelen rakam yoksulluk sınırı olan 4.6 dolar günlük gelir biz geldiğimizde toplumun yüzde 30’unun gerçeğiydi. Şimdi toplumun yüzde 2.7’sine düştü en alttaki gelir grubu. Yolsuzluğa gelince, Türkiye 12, 13 yılda birden maden, petrol kaynaklarını keşfetmedi. Birisi bize milyarlarca avroları vermedi. Nereden geldi bu kaynaklar? Ne geldi de böyle kalkınma hamlesi sağlanabildi? Geçmişteki yolsuzluk ve hortumlanma olayları kesildi ve Türkiye bereketlendi. Bu konuda kimsenin şüphesi olmamalıdır. Peki olabilecek muhtemel yolsuzluklar karşısındaki tutum... Ola ki bazı istenmeyen olaylar yaşanır. Bu konudaki tutuma bakıldığında ki Meclis’te soruşturma komisyonu Başbakanımızın yani Cumhurbaşkanımızın talimatıyla kuruldu. Yeni kurulmadı. Eğer bir şey saklama arzusu olsaydı bu kurulmazdı. Şu anda da hiçbir müdahale olmadan yürüyor. Ama bir taraftan da biliyoruz ki bütün o dosyaların yan yana getirilip bir dinamit etkisi yapması için uzun süre bekletildikten sonra gündeme getirilmesi, sonra da 25 Aralık’ta doğrudan Cumhurbaşkanımızın hedef alınması, orada siyasete bir müdahale ve darbe yöntemi olduğu da aşikâr. Bütün bunlar yaşandıktan sonra soruşturma komisyonu kurulmuş, ifadeler alınmış... Olağanüstü kongrede ben emaneti Cumhurbaşkanımızdan devralırken yaptığımız konuşmalara bakın. Sayın Cumhurbaşkanımız da yolsuzluklara karşı hiçbir tolerans olmayacağını vurguladı ben de ‘Yolsuzluk yapan kardeşim olsa kolunu koparırım’ dedim. İnsanoğludur, ola ki bir takım nefsi şeylere düşer, bizler melekler dünyasında yaşıyor değiliz. AK Parti yolsuzluklara karşı tedbir almıştır.

3 ŞEYE DİKKAT!

Haberin Devamı

Ama ola ki bir yolsuzluk olursa da buna ne Cumhurbaşkanımız tolerans gösterir ne ben gösteririm. Dolayısıyla 3 şeye dikkat çekiyorum: Bizim ilişkimize kimsenin müdahale etmesine izin vermem. Kimsenin herhangi bir şekilde bir fitne bir şüphe uyandıracak şekilde ister dışarıdan ister içeriden girmesine izin vermeyiz. İki, geçmişte yolsuzluk, yoksulluk ve yasaklara karşı en kararlı mücadeleyi birlikte yürüttük. Bundan sonra da delillendirilmiş bir yolsuzluk olduğunda buna ne Cumhurbaşkanı müsamaha eder ne de ben... Üç, ilişkimiz hem dostluk ilişkisidir hem de kadim bir ilişkidir. Kader arkadaşlığıdır. Aynı zamanda da kurumsal olarak Cumhurbaşkanlığı makamı ile Başbakanlık makamı Türkiye’de devlet geleneği içinde neyi gerektiriyorsa sadece o uygulanır. Bu konuda kimseye buradan ekmek çıkmaz.

GİDECEKTİM

Haberin Devamı

Eşiniz Sayın Sare Davutoğlu, Sayın Kılıçdaroğlu’nun eşine taziye ziyaretinde bulundu, fikir kime aitti?
Vefat olduğunda ben Erzincan’daydım. Tam da Kılıçdaroğlu ile ilgili konuşuyordum dedim ki eleştirmeyeceğim. Tunceli’ye geçerken arkadaşlara sordum ‘Kılıçdaroğlu geliyorsa, cenaze Tunceli’den kalkacaksa ona göre bir düzende bulunun ben eşimle birlikte kendilerini ziyaret edip taziyede bulunmak istiyorum’ dedim. Eğer Tunceli’de o gün gelmiş olsaydı orada bir taziyede bulunmayı düşünüyordum. Fakat onlar daha sonra gelecekti. Olmadı. ‘Sayın Kılıçdaroğlu olumsuz ifade kullanmazsa ben konuşmayacağım’ dedim. Fakat daha cenaze kalkarken çok ağır hakarette bulundu. Mecburen ben de cevap vermek durumunda kaldım. O olmamış olsaydı muhtemelen bu ziyaret beraber de gerçekleşebilirdi. Doğrusu Kılıçdaroğlu aynı gün o şeyle başlayınca bunun tılsımı bozuldu. Ama Selvi Hanım’ın burada bir dahli yok. Vefat eden de onun annesi. Eşim ne yapalım deyince sizin gitmeniz iyi olur dedim. Birlikte konuştuk. Burada siyasi bir mücadele yürütüyor olsak dahi insani konuda benim için her şey biter. Türkiye’de aynı geminin içindeyiz.

Haberin Devamı

Arka bahçeden geçip birlikte yemek yiyoruz

Cumhurbaşkanı’yla ailece ne sıklıkta buluşuyorsunuz?
Cumhurbaşkanımızla görüşmemiz için herhangi bir rutin yok. Haftalık olağan görüşmemiz devlet geleneği içinde olan bir görüşmedir. Onun dışında ise her zaman arayıp görüşebiliriz. Nitekim geçen akşam da hatta bahçeden geçerek (Başbakanlık Konutu’ndan Cumhurbaşkanı’nın oturduğu Dışişleri Konutu’na) yemek yedik. Daha önce bir haftalık görüşmedeydi ben ‘Ya böyle olmuyor, özlüyoruz’ dedim. Çünkü Başbakanlık başdanışmanıyken devamlı beraberdik. Dışişleri Bakanıyken sık sık beraberdik. Şimdi sürekli olmuyor, o doğaldır. Biz her gün görüşsek bir kriz mi var denir. Bir sürü şey söylenir. Biz gerekli olan her an görüşüyoruz.

Kriz bekleyen odaklar var

Haberin Devamı

Sayın Cumhurbaşkanı’nın açıklamasında ‘odaklar’ deniyor. Parti içinden birileri mi medyadan mı birileri kastediliyor?
Biraz önce söylediğim gibi, Türkiye’de 2013’ün mayıs ayından bu yana kriz çıkmasını bekleyen odakların hepsi. Bunu da siz biliyorsunuz zaten. Türkiye’de kriz çıkar mı diye bekleyen dışarıda odaklar var. İçeride var. AK Parti’nin kendini yenileyerek iktidarda kalmasından ve geçiş sürecinin suhuletle gerçekleşmiş olmasından, buna bağlı olarak Türkiye’nin yükselişinin devam edeceğine olan inancın güçlenmesinden kimler rahatsız oluyorsa bunların hepsi bu odağın bir parçasıdır. Yolsuzluk konusunda da mücadelede taviz vermeyiz. Cumhurbaşkanımızın iradesi de böyleydi benim iradem de böyledir. Burada bir farklılık var Cumhurbaşkanımız şöyle düşünüyor, Başbakan böyle düşünüyor diye bir durum yok. Daha geçen gün beraberdik akşam yemeğinde ailecek bir araya geldik uzun bir süre sohbet ettik. Ta belediye başkanlığı döneminde bitmiş bir belediyeyi alıp kasası dolu bir belediye devretmek bunlar yolsuzlukla olacak şeyler değil.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!