Yavuz Bingöl’e haksızlık ediliyor

Kimsenin kimseyi dinlemediği toplumlarda, sağırlığın 140 karakterli cinayeti işleniyor.
Twitter’dan okuyan saldırıyor.
Yavuz Bingöl, Ahmet Hakan’a ne demiş?
“Erdoğan, Berkin Elvan’ın annesini yuhalattı, çünkü onun da ölmüş annesine küfredilmişti.”
Yavuz ertesi gün “Ben böyle demek istemedim” diye açıklama yaptı.
Sanki Ahmet Hakan bu sözleri uydurmuş gibi...
Ahmet de haklı olarak kasetteki konuşmanın o bölümünü aynen yayınladı.
Defalarca okudum.
Doğrusu, öylesine başı sonu belli olmayan cümleler var ki...
Ahmet Hakan o sözlerden böyle bir sonuç çıkarmış. Çıkarmak da mümkün ayrıca..
Konuşmanın başında verilen örnek başlatıyor her şeyi..
Keşke Yavuz bu kadar hassas bir konuda bu kadar belirsiz, ne anlama geldiği her tarafa çekilebilecek bir konuşma yapmasaydı.
Ahmet’i de tanıyorum. Yavuz’u da...
Ne Ahmet Hakan olmayan bir şeyi uyduracak bir gazetecidir...
Ne de Yavuz bu kadar ağır, kırıcı, hırpalayıcı, insanlıktan yoksun ve duygusuz bir insandır.
Benim anladığım, Yavuz Bingöl “İnsanlar kamplaşmanın ve nefretin öfkesiyle birbirlerine sağır oldular” demek için bir örnek vermeye çalışmış.
Ama olmamış.
Yoksa Yavuz, insanı kalp mesafesinde yaşayan, birinin canı yansa gözyaşının ucunda yürüyen duyarlı bir insandır.
Biraz derviştir. Biraz erenlerdendir...
Evet, Yavuz Bingöl benim gibi nefretten ve kamplaşmadan bıkmış, yorulmuş bir insandır.
Belki genele bir açıklama yapmak yerine doğrudan Ahmet Hakan’ı arasa, Ahmet çok medeni bir düzeltmeyle bu meseleyi çözebilirdi. Ama o genele açıklama yapınca olay ters tarafa aktı... Cadı alfabesinin kapağı açılmış.
Ve şimdi bakıyorum Yavuz, korktuğu, yorulduğu kampların saldırısı altında linç oluyor.
Burada sanki Yavuz Bingöl’ün Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yakınlaşmasından intikam almaya çalışan bir öfke kampı da devreye girmiş durumda.
Fırsat bu fırsat yani.
Yapmayın arkadaşlar.
Bu kadar çabuk harcamayalım birbirimizi.

EKONOMİYE POZİTİF BAKMAK SUÇ MU OLDU

ÖNCEKİ gün “Türk ekonomisi nereye gidiyor” diye bir yazı yazdım.
Benim izlenimlerime göre petrol fiyatlarının düşmesi...
2019’a kadar normalde seçimsiz bir döneme girilmesi...
Ve 1200 maddelik yapısal reform paketinin hazırlanıp eyleme geçirilmesi...
Başbakan Davutoğlu ve ekonomi yönetiminin buna ciddi şekilde sarılması...
Türkiye’yi ekonomik olarak pozitif bir eksene taşıyor.
Siyaset ayrı...
Ama bakıyorum, pozitif olmak da suç kapsamında.
Birileri öfkeden “yangın isteyecek” hale gelmiş.
Yazık...