Yonca Tokbaş - Kelebek
Yonca Tokbaş - Kelebek
Yonca Tokbaş - KelebekYazarın Tüm Yazıları

Ölümsüz olunur mu? Ben oldum

13 Ağustos’ta, doğum günümde şu hayatta en çok neyim olsun istediğimi yazdım bu köşede.

Haberin Devamı

Utanmadan, arsızca, açık ve seçikçe; “Bir ormanım olsun istiyorum” dedim sizlere.
“Yaşarken görmek”ti yazımın adı.
“Büyüdükçe hayallerimin peşinden daha büyük, daha azimli, daha sağlam, daha asi adımlarla koşar oldum. Zamanın arkasında kalmak veya peşinden koşmak yerine, zamanla eşzamanlı akar oldum. Mavi ve yeşil içinde büyümeyi, toprağa bulanarak doğaya dönmeyi istiyorum. Ormanda ağaç olup kök salıp, dallarımda kuşlarla, ölümsüz olmak istiyorum” gibi şeyler yazmıştım.
Yazımda, “Kimi insan 100 yıl yaşıyor hiç yaşamamış gibi, kimisi 27 yıl yaşıyor 1000 yıl gibi” demiştim.
“Ölümsüz olmak da mümkün hayatta olduğun süreyi nasıl yaşayacağına karar verince” diye eklemiştim.
TEMA’yla bu hayalimi paylaştığımda, bir orman sahibi olmanın kolaylığına da şaşmıştım.
TEMA, daha aynı gün bana, tahsis edilen arazinin Google Earth linkini bile yollamıştı.
Ormanım İzmir Urla Kadıovacık’ta olacaktı!
13 Ağustos’tan itibaren belirlenen o son güne kadar eğer 2000 fidana ulaşırsam, hayalim tamamdı.
Adına tahsis edilmiş bir ormanın olması için bir protokol imzalıyorsun, belirlenen o süre içinde 2000 fidan bağışı gerekiyor.
2000 fidana ulaşamasam ne kadar fidan gelirse o kadarı dikilir dedim.
Yazıyı da öyle yazdım, size bağış için banka bilgilerini de verdim.
Yüzsüzceydi belki yaptığım ama değerdi.
O ilk adımı attın mı bir kere, gerisi zaten geliyor.
Hayat bana hiçbir şey öğretmediyse bile çok şükür bunu öğretti.
Köşemde yazınca, daha o gün başladı fidanlar gelmeye. İnanamadım gözlerime!
Şu hayatta, yaşarken dikili ağaçlarımızın olduğunu görmekten daha mucizevi bir şey olabilir mi sizce!
Bakın yaşarken gördük bile!
Çünkü...
Yazımı okuyup da fidan bağışlayan SİZLER sayesinde, ormanımın 3’te biri tamamdı.
Kalan fidanları da, kazandığımı bile unuttuğum bir ödeme tam da o son gün gelince, meğer yeri çoktan belliymiş diyerek hemen TEMA’ya yolladım.
2000 fidanı tamamladım.
Evren, sen neyi can-ı gönülden istersen, olur kılıyor.
Oldu yani...
Ben ölümsüz oldum!
Dünyamın üzerinde kökler salacağım, Ege’de, tıpkı kitabımda yazdığım gibi hem de.
“Heeeey ben ölümsüz oldum!” diye avaz avaz haykırarak şu köşeden fırlayıp boynunuza atlamak, sımsıkı sarılmak istiyorum.
Bir de, ben yaptımsa siz de yaparsınız demek istiyorum.
Bir şeyi çok seversen, çok istersen, bahaneler değil, çözümler ve olasılıklar peşinde koşuyorsun.
Bu bahar fidan dikmeye gidiyoruz ey güzel okurlar!
Tarihi de yazacağım.
Yonca Ormanı’mıza gidiyoruz.
Hiç tanımadığım, karşılaşmadığım sırf beni okuyarak fidan bağışlayan kalbi kocaman sizler... Siz, kendinizi biliyorsunuz...
“Bir ağaç gibi tek ve hür / Ve bir orman gibi kardeşçesine” yaşayacağız işte.
Kök saldık.
Ölümsüz olduk. Hayat bulduk, hayat olduk Ege’de.
Hıçkıra katıla teşekkür ederim her birinize!
Yonca “orman çocuğu”

Yazarın Tüm Yazıları