Başbakan usulsüz talimat vermez
Güncelleme Tarihi:
4 eski AK Partili bakan hakkındaki yolsuzluk ve rüşvet suçlamalarını soruşturan Meclis Komisyonu’na 1.5 saat ifade veren eski Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, “Ne yaptıysam Başbakan’ın talimatıyla yaptım” sözü için, “Bu tip konular her zaman Başbakan’a sorulur. Başbakan’ın verdiği talimatta sorun olmadığı için usulsüzlük olmaz” dedi
ESKİ Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, kendisiyle birlikte 4 eski AK Partili bakan hakkındaki yolsuzluk ve rüşvet suçlamalarını soruşturan Meclis Komisyonu’na 1.5 saat ifade verdi.
AK Parti Kastamonu Milletvekili Hakkı Köylü başkanlığındaki komisyon, soruşturulan bakanların ifadesini almaya Bayraktar’dan başladı. Komisyon bugün de eski AB Bakanı Egemen Bağış’ın savunmasını alacak. Edinilen bilgiye göre toplantıda muhalefet milletvekilleri Bayraktar’a 60 dolayında soru yöneltti. Kanunsuz ve usulsüz hiçbir iş yapmadığını savunan Bayraktar, 25 Aralık’ta düzenlenen iddianame ve soruşturma önergesine konu olan suçlamalarla hiçbir ilgisi olmadığını söyledi. Operasyon günü istifa ederken NTV’de yaptığı, “Ne yaptıysam Başbakan’ın talimatıyla yaptım” sözüyle ilgili sorular üzerine Bayraktar’ın, “Bu tip konular her zaman Başbakan’a sorulur. Başbakan’ın verdiği talimatta sorun olmadığı için usulsüzlük olmaz” dediği öğrenildi. Bayraktar, bazı tapelerde yer alan, “Orada sattık çuvalla da para aldık onlardan” sözleriyle resmi bir ihale sonucu devlete alınan kaynağı kastettiğini söyledi. Bayraktar’ın, “İhale açtık, adam ihaleyi kazanınca ödemeyi yaptı. Onu kastettim” dediği öğrenildi.
Komisyon'da yaklaşık 1,5 saat kalan Bayraktar, çıkışta gazetecilerin soruları üzerine, "Yayın yasağı varmış. Yayın yasağı olmasaydı daha iyiydi" dedi
SIZMA ENGELLENEMEDİĞİ İÇİN
Toplantıda Komisyon Başkanı’nın başvurusu üzerine alınan yayın yasağı kararı da tartışıldı. Muhalefet üyeleri, Başkan Köylü’yü, kuruluşundan beri komisyonda karar almadan komisyon adına uygulamalar yaptığı gerekçesiyle eleştirdiler. Köylü de Anayasa ve yasalarda soruşturmanın gizliliğini ihlal eden haberlere karşı komisyondan bilgi sızmaları engellenemediği için bizzat savcılığa başvurduğunu söyledi.
2 CHP’li katılmadı
Komisyon toplantısına CHP’li Erdal Aksünger, Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun programı nedeniyle İstanbul’da olduğundan katılamadı. Aksünger, uçakla dönse de toplantıya yetişemedi. Emre Köprülü ise Cemil Çiçek’in yurtdışı gezisine eşlik ettiği için katılamadı.
Yayın yasağı için üst mahkemeye itiraz dilekçesi
CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, TBMM’de dört bakanla ilgili kurulan soruşturma komisyonuna Ankara 7. Sulh Ceza Hâkimliği tarafından getirilen yayın yasağına itiraz etti. Tanrukulu, bir üst mahkemeye gönderilmek üzere verdiği itiraz dilekçesinde, yayın yasağının kaldırılmasını talep ederek şunları belirtti: “Ankara 7. Sulh Ceza Hâkimliği tarafından verilen yayın yasağı kararı, insan temel hak ve özgürlüklerini orantısız şekilde kısıtlayan, hukuki dayanaklardan uzak ve atıf yaptığı kanun maddeleri ile birlikte değerlendirildiğinde dahi kabul edilemez niteliktedir. Bu nedenle sadece sonuçlarına vakıf olduğumuz ve fakat içeriğini öğrenemediğimiz kararın itiraz incelemesi neticesinde kaldırılması, demokratik hukuk devleti olmanın ve taraf olduğumuz uluslararası sözleşmeler ile T.C. Anayasası hükümlerinin zorunlu sonucudur.”
KILIÇDAROĞLU: TBMM HIRSIZLARIN HAMİSİ Mİ OLDU?
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ise Beşiktaş Mustafa Kemal Kültür Merkezi’ndeki CHP İstanbul Bölge Toplantısı’nda konuya ilişkin şunları söyledi: “17-25 Aralık’ta Cumhuriyet tarihinin en büyük yolsuzluğu ortaya çıktı. Bir hükümetin bir devleti nasıl soyduğuna tanık olduk. Sonunda bir soruşturma komisyonu kuruldu. TBMM Başkanı Sayın Cemil Çiçek mahkemeye başvuruyor, ‘TBMM’de kurulan komisyonla ilgili yayın yasağı getirin’ diyor ve mahkemeden karar çıkarıyor. Ne zamandan beri TBMM hırsızların hamisi konumuna geldi Sayın Cemil Çiçek? TBMM’nin görevi bu mudur? Senin görevin TBMM’nin itibarını korumaktır. Yayın yasağı getirerek, kimlere arka çıkıyorsun sen? Günah değil midir? Senin vicdanın buna elveriyor mu? Devlet soyulacak, tüyü bitmemiş yetimin hakkı elinden alınacak, sen kalkacaksın hırsızların koruyucusu pozisyonuna kendini konumlandıracaksın. Bunu kabul etmemiz doğru değil. Geçmişte de buna
benzer olaylar oldu ama hiçbir zaman TBMM Başkanları hırsızları korumak gibi bir pozisyonda kendilerini tutmadılar. İlk kez böyle bir tabloyla karşı karşıyayız.”
