İzmir yerinde saymıyor ama daha fazlasını hak ediyor

DOĞRUSU buydu.
Ekonomi Bakan Yardımcısı Adnan Yıldırım’ın dediği gibi...
“İzmir’in mevcut organize sanayi bölgeleri dolana kadar öncelikli yatırım alanı kapsamına alınmasına çalışıyoruz. Bu bizim için önemli bir sorun olduğu için olabildiğince çabuk sonuçlandırmak istiyoruz. Çünkü Türkiye’nin birçok yerinde altyapısı tamamlanmış ama komşu teşvik nedeniyle atıl durumda kalması bizi de üzüyor...”
Birçok kişi, İzmir’in teşviklerden yararlandırılması gerektiğini söylüyor.
Onları haklı çıkaracak rakamlar da var.
Ama en başından bu yana İzmir’e teşvik verilecekse bunun sektörel ve mümkünse hizmet, turizm, ileri teknoloji konularında olması gerektiğini savunuyorum.

***

Nedeni de şu:
İstanbul, Türkiye’nin en değerli markası; cazibesi en yüksek olan bir başka şehri de İzmir...
Aslında İzmir’in üretim rakamları, ihracatı ve potansiyeli Türkiye’ye bulunduğu yerden çok daha fazlasını söylüyor.
Tabii yararlanabilirseniz...
Çünkü herkes biliyor ki, İzmir’e bir verirseniz karşılığında üç, hatta daha fazlasını alırsınız.
İzmirlilerin bugüne kadar istediği, “Şu kente teşvik var, bize de olsun” şeklinde değildi.
Kentin gelecek kurgusuna uygun isteklerdi.

***

Adnan Yıldırım, İzmir’i iyi bilen bir isim...
Ankara’dan geldiğinde EGS’nin genel koordinatörlüğünü yaptı, İzmir Ticaret Odası ve Ege Bölgesi Sanayi Odası’nda genel sekreterlik ve danışmanlıklar yaptı.
Dolayısıyla hem Ankara bürokrasisini, hem de Ege sanayisinin yapısını çok iyi biliyor.
OSB’ler için atılacak adım İzmir’i rahatlatır.
Ama bazı sektörlerde sağlanacak avantajlarla da İzmir uçar gider.
Bunu aslında Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci de biliyor.
Nitekim en son İzmir ziyaretinde gazetecilerle yaptığı sohbet toplantısında özellikle sağlık ve turizm alanlarında bir grubun çalıştığını, tematik projelere desteklerin verilebileceğini söylemişti.

***

Benim yazılarımı takip edenler bilir.
İzmir’e haksızlık yapıldığını, bunu da en başta İzmirli küçük bir grubun yaptığını düşünüyorum.
Sürekli eleştirmek, “İzmir geri kalıyor, patinaj yapıyor” demek hem haksızlık, hem de gerçekten uzak eleştiriler...
İstatistikler, veriler İzmir’in hiç de düşünüldüğü gibi yerinde saymadığını söylüyor.
Beklentilerin daha yüksek olması, İzmir için daha iyi şeylerin düşünülüyor olması elbette çok güzel...
Ama bunu yaparken yapıcı eleştiriler de getirmek lazım.
Ve elbette bu kentin mesajlarını doğru ve güçlü bir şekilde Ankara’ya iletmesi gerekir.

***

Bu da Ankara’ya yolladığı güçlü vekiller ve etkili bürokratlarla olur.
Ekonomi Bakan Yardımcısı Adnan Yıldırım’ın bu sözlerini o yüzden önemsiyorum.
Problemlere doğru teşhiş konulursa, gerçekçi çözümler de getirilir.
İdeali olmasa da, kente moral ve teşvik katması açısından bu adımlar önemlidir.