Ayı mısın sen sevgilim?

Son iki seferdir Athena’nın albüm açılışlarının hastasıyız. 2010 çıkışlı ‘Pis’te yer alan A1 şarkısı ‘Kalb-i’ bize fena halde MFÖ’nün ‘Sude’ damarını hatırlatırdı. İyi bir açılıştı. ‘Davet’ ise albümün en ‘marş’ şarkısı. Yeni albüm konseri kesin böyle başlar, Gökhan söyler seyirci tekrar eder ve ayin başlar. Tahminimiz bu…

‘Kafama Göre’ bildiğiniz ‘Arsız Gönül v.2.’ aslında. Klip şarkısı için seçilmesi bir tesadüf değil. ‘Serseri Mayın’ bir önceki albümdeki net favoriydi ancak ‘Arsız Gönül’ün yarattığı patlama başkaydı. Athena bunu hissetmiş olacak ki, ‘Kafama Göre’nin evvelden ezbere alınmasını dilemiş sanki. ‘İstemeden kırarsam kalbini, kusura bakma/ Arada ayıp ederim, ansızın gidersem yanından/ Kusura bakma…’ Bir ‘What’s App’ özdeyişi olabilecek kadar samimi, ve bildiğimiz eski Athena. Şimdinin gençleri tarafından 'O Ses Türkiye jürisi Gökhan' olarak adlandırılan, ama aslında bizim jenerasyonun kalbinde ayrı bir yeri olan Gökhan Özoğuz eski kıvamında. Punk’tan rock’a bükülen yollar ‘Kafama Göre’ye çıkıyor.

İHTİYAÇ ANINDA CAMI KIRINIZ

‘Yamyam Zurna’, albümün en ‘reggae’ şarkısı. Aslında şarkının sound’unda bir çeşit Türk filmi naifliği de var. Şarkı yer yer Bob Marley kıvamında ilerliyor, yer yer Münir Özkul ve Adile Naşit çıkagelmiş sevimliliğiyle kıvrılıyor. Ama sözler ürpertici: ‘Ayı mısın sen, ayı mıydın sevgilim?!’ Bildiniz! Bu enfes sözlerde bas gitarist Umut Arabacı’nın da parmağı var. Sonrasında da ‘yallah tazyik!’ çığlığı. ‘Tarlaya Ektim Soğan’ kıvamında bir finalle nihayete eren albümün en güzel şarkılarından biri. (Not: Arabacı’nın bir zamanlar ‘Tülay yalvarırım geri gel’ diye çığlığı basan Flash TV amcasına Daft Punk remix’i yaparak internet alemini çalkaladığını da not düşelim.)

‘Yapma Be Kanka’ adını gördüğünüzde insanın aklına ‘haberim yokmuş gibi çek panpa’ geliyor. Oysa şarkı, adının yarattığı algının tam tersine, albümün en sakin ve hatta en ‘cool’ şarkısı. ‘Ne çok çektim ben bu şerefsiz kalpten/ Susmuyor durmuyor/ Bu normal midir allah aşkına/ Kim derdi ki bir gün susar/ Bu densiz, bu yanık, bu şerefsiz kalp…’ Athena’nın aşk şarkılarında böyle bir şey var. Dinleyeni ‘yalnızlığım, sensizliğim’ klişesinden koparan, bununla kalmayıp gözüne yumruğu çakan cinsten şiddetli bir aşkın tarifini çok iyi kotarıyor ekip. ‘Pis’i hatırlayın: ‘Sil şu ağzındaki lafı, öp şu ağzımdaki kanı’ cümleleri canımızı az yakmamıştı… Hakan Günday romanları gibi düşünün, tutkuyu böyle işlemek zor zanaat. Şarkı ruhunuza işliyor. Özellikle karla karışık yağmur ve kar şarkısı. İhtiyaç anında camı kırınız.

GÖKHAN'IN KIZI AYŞE DERYA DA VOKALDE!

Albümün en güçlü şarkılarından biri de ‘Parçalanıyoruz’. Aslına bakarsanız ‘Kafama Göre’den ziyade, çıkış için seçilebilecek kadar güçlü bir şarkı. ‘Yüksek tepelere/ Çıkalım elele/ Çıkalım elele/ Uçalım ama.. / .. Vur testiyi vur taşa/ Parçalanıyoruz/ Parçalanıyoruz…’ Athena’nın söz yazarlığı konusunda nasıl şaha kalkabileceğini zaten biliyoruz. Ama bu şarkı, beste konusunda da gruptan hiç boş çıkmayacağının bir ispatı adeta.

‘Altüst’ün iki sürprizi var. Mazhar Alanson’lu ‘Adımız Miskindir Bizim’ cover’ı ve sanki ‘jamming’ esnasında kaydedilmiş gibi tınlayan final şarkısı ‘Bela’. 10 dakikalık ‘Bela’nın açılışını Gökhan Özoğuz’un minik kızı Ayşe Derya yapıyor. Belki de Ayşe Derya’nın ilk kelimesiydi. Acaba ‘baba’ demeye çalışırken ‘bela’ demiş olabilir mi? İnsan ister istemez düşünüyor!