Millet boşuna laik atak geçirmiyor

TÜRKİYE’de kadın olmak, tüm kadınlar için zor.

Haberin Devamı

Yine de, yoksul kadınların yaşadığı türde zorlukları üst basamaklardaki kadınların pek çoğunun yaşadığı söylenemez.
Yani en basitinden, namus bahanesiyle ya da boşanmak istedi diye kocası tarafından öldürülen kaç zengin kadın biliyorsunuz?
Vardır mutlaka ama yoksullara oranla çok daha az.
Özgür kadınların hayatında hükümetin kadın politikalarının şimdilik ölümcül bir etkisi yok. Cinsiyet veya maaş eşitsizliğinden söz etmiyorum; onlar hükümetlerden bağımsız olarak demirbaşlarımızdan.
Kastettiğim şu...
Özgür yetişmiş bir kadının bu saatten sonra ne beyni yıkanır ne de bu kadın kendine toplumun muhafazakâr yapısına göre format atar.
O nedenle din soslu muhafazakâr politikalar ekonomik özgürlüğüne sahip kadınların sinirlerini bozsa da, pratikte hayatlarını ciddi şekilde etkilemiyor.
HENÜZ etkilemiyor.

*

Zira bir süredir girişilen mühendislik işleri toplumun yapısını değiştirmeyi hedefliyor. Bunu görmemek için zekâ kıtı olmak lazım.
Baldır boyunda çocuklara başörtüsünün yolu açılarak da yapılıyor bu, düz liseleri imam hatiplere çevirerek de, balede tayt giymeyi yasaklamaya yeltenerek de, üniversitelere cami açma planları yaparak da, 3 çocuk diye direterek de, kadını eve hapsetmeyi istihdam diye yutturarak da.
Bu politikalarla yoğrulanların gelecekte nasıl insanlar olacaklarını kestirmek güç.
En kötü senaryoda zenginlerin yolu belli... Çocukları memleketin ayrıcalıklı süper azınlığı olarak özel okullarda okuyacak, Amerikalara, İngilterelere gidecek.
Ama yoksullar ile orta hallilerin kız çocukları inşa edilen Yeni Türkiye’nin bastırılan, baskılanan kadınları olacak. Ya dindar ‘yapılacaklar’ ya da dindar(mış) gibi yapacaklar.
Memleketteki eğitimin kalitesi(zliği) ortada; ülke sıralamalarında başarısızlıkta bir dünya markasıyız.
Dindar nesillerin yanı sıra, daha yetişkin olmadan bir dolu sınavla cebelleşen sinir hastası nesiller yetiştiriyorlar.
AB’ye dönüp “12 yıl okuyorlar. Harika sistem kurduk” diyorlar mı bilmem. Yiyen var mı, onu da bilmem.
Zehir gibi bir gençlik yetiştirmeden, kız öğrencilerin başörtüsüyle, kadının evliliğiyle uğraşarak nasıl gelişmiş, büyük ülke falan olacaksak artık...
Ne şekilde formüle ederseniz edin, hesap tutmuyor. TOKİ’si de, HES’i de bir yere kadar.

*

Tüm bakanlıkların el ele verip, din soslu muhafazakârlık pompalamasının son örneği Gençlik ve Spor Bakanlığı’ndan geldi. Bu bakanlık yememiş içmemiş, bir müdürlükle ortak “Eş Seçimi ve Evliliğe Hazırlık” konulu bir seminer planlamış.
Afişte yine dini referans:
“Kadın dört şeyi için nikâh edilir; malı, soyu, güzelliği ve dini. Sen dindar olanını seç ki elin bereket bulsun.”
Gençlik ve Spor Bakanlığı’na mı kaldı evlilik semineri düzenlemek?... Orada “Dindar eş seç” mesajları vermek?
Ya da sen Diyanet İşleri Başkanlığı mısın, nasıl afiş bu?
Bunlarla uğraşacağına gençliği zehirleyen bonzaiden kurtulmak için projeler geliştirsin.

*

Millet boşuna laik atak geçirmiyor.
Siz bu toplumu bayağı bayağı laiklik çizgisinden kaydırmaya başladınız.
Tek endişeli kesim endişeli modernler değil, haberiniz olsun.
Sizden olmayan herkes endişeli. Onlar da aşağı yukarı sizin kadar ediyor; toplama-çıkarmanız var, biliyorsunuz.
Acık yavaş olun. E mi?...

Yazarın Tüm Yazıları