Başarının sırrı dersi derste öğrenmekte

Sistemin yeni olması ve sınava az bir zaman kaldığı için biraz kaygı yarattı. Ders çalıştıkça sistemi de öğrendik ve kaygı düzeyi azaldı, fakat tamamen yok oldu diyemeyiz. Biz hep Seviye Belirleme Sınavı’na (SBS) göre hazırlandık ve ilk defa uygulanacak bir sistemle karşı karşıyaydık. Okuldaki öğretmenlerimiz hemen bir program hazırladı. Onların yardımıyla düzenli ve sistemli çalışıp sınava girdik.

Geçen yıl zor bir dönemdi ama kendi adıma çok büyük fedakarlıklar yaptığımı söyleyemem. Okulla ve sınava hazırlıkla birlikte sosyal hayatıma da devam ettim ama bazı aktivitelerimi eskisi kadar sık yapamadım.

Okul takımında olduğum için daha önceki yıllarda hafta sonları bütün antrenmanlara katılırdım. Ya da arkadaşlarımla birlikte gezerdim. Okul çıkışında bir yerlere giderdim. Sınava hazırlık süreciyle birlikte bu aktivitelerin sayısı biraz azaldı.

Bütün antrenmanlara katılmak yerine, haftada veya iki haftada bir gittim antrenmanlara. Tabii, hafta sonu ve okul çıkışı etkinlikleri de azaldı, fakat bunu uygulamakta da çok düzenli hareket etmedim. Bazen her hafta antrenmanlara katıldım ve arkadaşlarımla gezdim, bazen de iki hafta boyunca hiçbirini yapmadım.

Bana göre başarının sırrı dersi derste dinlemekten ve konuları günlük tekrar edip test çözmekten geçiyor. Ben dershaneye de gitmedim, özel ders de almadım. Senenin başından itibaren düzenli çalıştım ve deneme sınavları çözdüm.

Hem okuldaki deneme sınavlarına katıldım, hem de evde kendim sınavlar yaptım. Evde deneme sınavı çözerken elbette gerçek sınav şartlarını sağlamak zor, ama mümkün olduğu kadar süre kısıtlamasına dikkat ettim.

Soruları gerçek sınav süresine uygun şekilde çözmeye çalıştım.
TEOG’un güzel yanı ise, her sınavdan sonra verilen dinlenme molaları oldu. Her sınavdan sonra kafamızı toplamamıza yardımcı oldu.

Aile desteği önemli

Elbette ailem de sınava hazırlık sürecinde hep arkamda durdu, başarılı olmam için yardım ettiler. Hep odamda ders çalışıyordum ama onlar da evde ses çıkarmamaya, beni rahatsız edecek şeyler yapmamaya özen gösterdi. Asla başkalarıyla kıyaslamadılar. Bana hep güvendiler ve destek oldular. Bence bu yıl çocuğu sınava girecek ailelerin de dikkat etmesi gereken en önemli konu, onu başkalarıyla kıyaslamamak.

Sınava hazırlanırken hedefim İstanbul Erkek Lisesi’ne girmekti. 500 puan alarak hedefime ulaştım ve şu anda istediğim okulda eğitimime devam ediyorum. Burada olduğum için çok mutluyum. Sınav kaygısı olmadığı gibi psikolojik olarak bir rahatlama da var şu anda. İleriye yönelik hedefim ise üniversiteyi yurtdışında, Almanya’da okumak.

Bu yıl TEOG’a girecek öğrencilerin de düzenli ders çalışmasını, dersi derste dinlemesini öneriyorum. Sosyal aktiviteler de kafa dağıtmayı sağladığı için bunlardan çok da uzak durmamak gerekiyor. Ama bu aktivitelerin dozunu, herkesin kendi hazırlık durumuna göre programlaması gerekiyor.

Bu yılı ilk TEOG sınavları bu hafta yapılacak. Bence konu eksiği olanların, o konuları tekrar edip, kendilerine güvenmeleri başarı için yeterli olacaktır. Ancak şu aşamada, hiç bilmediğiniz bir konuya başlamak yerine, biraz bildiğiniz konuları tekrar ederseniz daha iyi olur. Çünkü hiç bilmediğiniz bir konuya başlarsanız, bu sefer diğer bildiklerinizi unutabilirsiniz.

Günlük soru çözme konusunda da bir sınırlama koymanın doğru olmadığını düşünüyorum. Herkes kendi birikimine göre test çözmeli, kendinizi yeterli bulduğunuz anda o günlük test çözmeyi bırakabilirsiniz. Ben özellikle sınava 2-3 gün kala ders çalışmayı bıraktım. Kendinizi yeterli hissediyorsanız siz de bırakabilirsiniz.