Erkek şiddetinde son perde

OLAY felaket.

Haberin Devamı

Olay tüyler ürpertici.
Yine bir erkek şiddeti.
Bir kere daha erkek şiddeti.
Kübra Eken 5 dil bilen, Bloomberg kanalında spikerlik yapan, son derece eğitimli, kültürlü bir kadın. Eşi Neptün Bülent Eken de bir haber editörü, o da aynı şekilde eğitimli ve kültürlü. Pek çok kişinin, “Böyle bir şey asla yapmaz!” diyeceği bir profil.
Ama Adli Tıp raporu ortada.


Erkek şiddetinde son perde

Epidural sezaryenle bunun olamayacağı, çok sert bir darbenin böyle bir sonuca yol açacağı belirtiliyor.
Zaten Kübra da artık bilinci yerinde olduğu için, konuşamasa da, önündeki alfabe yardımıyla, kelimeler, cümleler oluşturuyor ve başına gelenleri anlatabiliyor.
Bugün Kübra’nın abisi Önder Yelkenci’ye kulak veriyoruz...

Haberin Devamı

Koridorda arkamdan koştu kafama üst üste yumruk attı

Erkek şiddetinde son perde

Sizi tanıyabilir miyiz?
-İsmim Önder Yelkenci. Kübra’nın abisiyim. 36 yaşındayım. İngiltere’de tekstil mühendisliği okudum. Aile şirketimizde çalışıyorum. Makine ithalatı yapıyorum.

Kardeşiniz Kübra’nın durumu nasıl?
-Tedavi sürecinin ilk 7 ayını hastanelerde yoğun bakımlarda geçirdi. Sonra eve çıktı. Onun için bir oda düzenledik. Gerekli rehabilitasyon aletlerini aldık. Hemşiresi var, annem var, babam var, bu olaylardan ötürü ben de eve taşındım. Bazı terapileri evde sürüyor, bazıları evde yapılamıyor. Her sabah hastaneye götürüyoruz. Felç durumu devam...

Çift taraflı mı?
-Hayır, sadece solda. Ama hiç çalışmıyor. Yatağa bağımlı. Ağızdan beslenme başladı ama hâlâ sıvıyı karnından alıyor.

Bilinci?...

-Tamamen açık. Konuşabildiği lisanları bile birebir hatırlıyor. Herkesi tanıyor. Bilinçle ilgili herhangi sorunu yok. Ama konuşamıyor. Çünkü beyin sapı zarar görmüş. Kanama çok şiddetli olduğu için, beyin sapında bir ödem oluşmuş.

Siz nasıl anlaşıyorsunuz?
-Önünde bir alfabe duruyor. Sağ parmağını kullanabiliyor, harflere dokunup, kelimeler oluşturuyor. “Evet”, “Hayır” ve “Anne” demeye başladı.

DARP SORUŞTURMASINDAN HABERİMİZ YOKTU

Siz bu darp olayından nasıl ve ne zaman haberdar oldunuz?
-Önce hiçbir şeyden haberimiz yoktu. Biz, Kübra’yı kurtarmanın peşindeydik. Başımıza bir felaket gelmiş, onunla uğraşıyoruz. Eşi Neptün, kızları Alara doğduktan iki gün son beni aradı. “Kübra fenalaştı. Hastaneye götürüyorum. Ambulanstayım. Gelsen iyi olur” dedi. Apar topar gittik. Zaten şoktayız. Her şey böyle başladı. Kübra’yı beyin ameliyatına aldılar. İnsanın aklına herhangi bir darp olasılığı gelmiyor. Bizim de gelmedi. Ortada, “Epidural sezaryen sırasında yapılan iğne baloncuk yapmış, o da beyin kanamasına yol açmış!” diyen bir koca var. Biz sağlıkçı değiliz, doktor değiliz. Şüphelenir misiniz? Bir de eğitimli, düzgün bir adam karşınızdaki...

Sonra?
-15 gün yoğun bakımda kaldı. Odaya çıktığı gün, bu sefer de kalp krizi geçirdi. Doktorlar sebebini bulamadılar. Bir gece ateşi 37’den 43’e çıktı. Tekrar yoğun bakım, tam 4 ay! Perişan bir haldeyiz. Sürekli hayatta kalsın diye dua ediyoruz. Biz kardeşimle ilgiliyiz, doktorlarla filan görüşen, bize haber getiren hep eşi. Bir 5-6 ay da böyle geçti.

Peki savcılıkta yürütülen bir soruşturma olduğunu nasıl anladınız?
-Tamamen tesadüfen. Ailecek hem doğumu hem de beyin ameliyatı gerçekleştiren doktora teşekkür için gittik. İşte o görüşmede doktor, “Darp soruşturması ne oldu?” deyince birden şoka girdik. Ne darbı? Darp nereden çıktı? Doktor bize kızdı, “Siz ne biçim bir ailesiniz! Böyle bir soruşturma var haberiniz yok mu?” diye. Biz de hemen toparlanıp savcılığa gittik...
Hastanede beyin ameliyatı sonrası, doktoruna hiç sormadınız mı, “Nasıl olmuş? Bunca insan epidural sezaryenle ameliyat oluyor.

O iğne nasıl baloncuk yapmış?” diye...
-Hayır sormadık. Ben ilk üç ayı, yoğun bakımın kapısındaki sandalyede geçirdim. Tek düşüncemiz Kübra’nın hayatta kalmasıydı. Dua ediyorduk, başka bir şeyle uğraşacak halimiz yoktu. Bir de karşınızda alelade biri yok ki, düzgün, okumuş biri var. Böyle bir adamın bir kadına yumruk atıp bu hale getirebileceği aklımıza gelmedi doğrusu...

Sonra peki?
-Önce inanmak istemedik ama Adli Tıb’ın raporunda açıkça yazıyor. Epidural sezaryenle bunun olamayacağı, çok sert bir darbenin böyle bir sonuca yol açacağı belirtiliyor.

Peki eşine sormadınız mı “Bu darp meselesi nedir?” diye?

-Sorduk tabii. Ama inkâr etti. Ondan sonra da bir daha ne Kübra’yı görüştürdük ne de biz görüştük.
Bebek?
-Alara’yı bir kere getirdi, bir on dakika gösterdi ve gitti. “Biraz Kübra’nın yanında kalsa, kokusunu hissetse” dedik. “Bensiz olmaz!” dedi. Biz de, “Sen bize gelemezsin” dedik, “Sen önce mahkemede kendini akla, sonra bizim eve gir!”

ALENEN YALAN SÖYLÜYOR!

Adli Tıp’tan rapor gelince ne dedi?

-O saatten sonra biz onu muhatap kabul etmedik. Dediği, Kübra’nın başı dönmüş. Epilepsi krizi geçiriyor gibiymiş. Kucağına bayılmış. O da ambulans çağırmış. “Bir yere vurmadı kafasını” diyor. Ama Adli Tıp’a göre orada kemik kırıkları var. Alenen yalan söylüyor!

Peki Kübra olayı nasıl anlatıyor?
-Biz de zaten onun, önündeki alfabeyi kullanarak, bize yazdıklarını esas alıyoruz. Bize de anlattığı da, mahkemeye söylediği de aynı. İki gün olmuş bebek doğalı. İki gün hastanede kalmışlar, eve geldiklerinde oluyor bu olay. “Ben yatak odasındaydım. Ayağa kalktım. Sizi aramak için telefona gidiyordum. Gelip beni alın diyecektim. Koridora doğru ilerledim. Engel olmak için peşimden koştu. Arkamdan kafama yumruk attı... Üç kere daha vurdu” diyor Kübra. Sonrasını hatırlamıyor. Bizim düşüncemiz, sağdan vuruyor, Kübra bilincini kaybettikten sonra, artık kafasını duvara mı vuruyor nedir, ne oluyorsa oluyor, sol tarafta da hasar oluşuyor.

Sonra?
-Hastaneye götürüyor. Yoldan da beni arıyor. Darbeye bağlı beyin kanaması. Ve hemen ameliyata alınıyor...

Haberin Devamı

DAHA ÖNCE DE BOĞAZINI SIKMIŞ


Nasıl bir çifttiler?
-Neptün bir haber editörü. Kübra da Londra muhabiri. Ekrandan beğenmiş Kübra’yı. Bir süre sevgili oldular. Neptün birkaç kez Londra’ya gitti geldi, Kübra da İstanbul’a geldi. Sonra Neptün’ün evlilik teklifini kabul etti ve Türkiye’ye yerleşti.

Ailecek aranız nasıldı damatla?
-Görüntü olarak örnek, kimseyle problemi olmayan, sevilen biriydi. İyi bir işi var, Kübra da sevmiş, eğitimli. Bize ne laf düşecek? 2011 Kasım’ında evlendiler.

Peki daha önce olan bir vukuat var mı? Evde hır gür...
-Evet. Kübra’yla bir-iki kere kavga yaşamışlar. Neptün’ün şiddet eğilimi olmuş. Boğazını sıkmış Kübra’nın. Telefonu duvarda kırmalar filan. Evlilik terapisine gittiler. Ama bir taraftan da bunları aşabileceklerini düşünüyorlardı.
Kübra ketum bir karakterdir, etrafa çok fazla şey açıklamaz, ılıman bir şekilde anlatır.

Yaşadıklarını kimseye anlatmamış mı yani...

-Bir-kaç arkadaşına anlatmış. Hatta yazışmış onlarla, dertleşmiş. Savcılık soruşturması sırasında, bazı Face yazıları sunduk. Kübra, “O eve gidemem artık” diyor, “Zaten doğurduktan sonra bebeği bana vermeyecekler!” Neptün, “Sen çocuğu doğur, s. git, ablam bakar” demiş. Kübra da bunu arkadaşlarına yazmış zaten...


YARIN: Annemde ruhsal bozukluk olduğunu iddia ediyorlar… Tamamıyla saçmalık!

Yazarın Tüm Yazıları