Ergenle iletişimin yolu, onu dinlemekten geçiyor

Güncelleme Tarihi:

Ergenle iletişimin yolu, onu dinlemekten geçiyor
Oluşturulma Tarihi: Kasım 17, 2014 09:44

“Ergenlik dönemi zorlu geçebilir” diyen uzmanlara göre annebabanın, ergenlik dönemindeki gençlerle sağlıklı iletişim kurabilmesi için onları dinlemesi, ani tepkiler vermemesi ve birlikte zaman geçirmesi gerekiyor.

Haberin Devamı

Anne-babaların en çok şikâyet ettiği konulardan biri de çocuğuyla iletişim kuramamak ve sürekli çatışmalar yaşamak. Hele hele ergenlik döneminde bu daha da zorlaşabiliyor. Bu dönemde çocukta fiziksel değişiminin yanı sıra psikolojik olarak da bazı değişimler gözlenebiliyor. Bütün bunlar da onların davranışlarına, giyim kuşamlarına, yaşam biçimlerine yansıyor. Ergenlikte daha agresif, içe kapanık, asosyal, hareketli, umursamaz olabiliyorlar.

Uzmanlar ise anne-babaları uyararak, ergenlik dönemindeki gençlerle baş etmenin ve sağlıklı iletişim kurmanın yolunun onlara zaman ayırmaktan, ani tepki vermek yerine onları dinlemekten, ders verici davranışlardan uzak durmaktan geçtiğini söylüyor. “Küçük

Ergenle iletişimin yolu, onu dinlemekten geçiyor
kavgalar, görüş ayrılıkları ergenin anne-babaya bağlı kalmadan, özerk bir bireyselliğe geçişini kolaylaştırır” diyen Özyeğin Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Psikoloji Bölümü’nden Doç. Dr. Asiye Kumru’nun ergenlerle ilgili anne-babalara önerileri şöyle:

Haberin Devamı

ÇATIŞMANIN NEDENİ GÜNLÜK OLAYLAR

Ergenlik dönemi bazı gençler için zorlu geçebilir. Bu dönemde en önemli konu çocuğunuzu anlamanız. Anne-babalar ergenlik dönemindeki çocuğunun birdenbire olgunlaşmasını beklerken, bu sürecin 10-15 yılı kapsadığını unutuyor. Bu durumda da çatışmalar, küçük kavgalar, gerginlikler yaşanabiliyor. Çatışma çok ciddi konular yerine günlük olaylar nedeniyle de çıkabilir. Ancak küçük kavgalar, görüş ayrılıkları, ergenin anne-babaya bağımlı olmadan özerk bir bireyselliğe geçişini kolaylaştırır.
Davranışlarının kontrolünü kazanmasında yetişkinin verdiği tepki etkili oluyor. Ergen özgürlük için zorladıkça, akıllıca davranan bir ebeveyn çocuğunun mantıklı kararlar aldığı anlarda kontrolü bırakır ama izlemeye devam eder. Böylece gençlerde karar alma yeteneği gelişir.
Çatışmalar bir gecede ortaya çıkmaz. Bebeklikten itibaren görülebilir. Burada en önemli nokta, çocuk ve gençlerin ihtiyaçlarına, korkularına, hayal kırıklıklarına, öfkelenmelerine ve streslerine karşı anne-babanın duyarlı olması. Onları destekleyici, tutarlı davranış sergilemesi. Bunun için yetişkinler kendi kararlarını gözden geçirebilmeli. Verilen tepkiler abartıdan uzak, düşünülmüş olmalı.

Haberin Devamı

İLETİŞİM KURARKEN BUNLARA DİKKAT!
- Çocuk konuşmak isterse ertelemeyin.
- Onunla olduğunuz gibi, yani yetişkin olarak iletişim kurun.
- Düşüncelerinizi anlatırken dürüst olun, kızdığınız konuları söyleyin, hissettiklerinizi anlatın.
- Yapılan davranıştan eminseniz çocuğa “Senden mi kaynaklanıyor” gibi suçlayıcı sözler söylemeyin, onu yalana itmeyin.
- Cevap vermeyi yüreklendiren sorular sorun. “Bu kadar aptal olmanın sebebi ne” gibi söylemlerde bulunmayın.
- Ders vermekten kaçının.
- Güzel sözlerle konuşmaya başlamak dinlenilmeyi kolaylaştırır.
- Çocuğun size olan güvenine saygı gösterin. Anlattığı sorunları diğer aile bireyleriyle paylaşmayın.
- Araya mesafe koymasına izin vermeyin. Her şeyi öğrenmeye çalışmayın. Çok zorlamayın.

Haberin Devamı

EN SIK GÖRÜLEN PSİKOLOJİK SORUNLAR
- Depresyon ve kaygı durum bozuklukları: Bu dönemin en önemli sorunlarının başında geliyor. Ergenlerde duygusal olarak değişimler yaşanabiliyor ve bu durum kızlarda daha fazla görülüyor.
- İntihar girişimi: Ergenlerin zihinsel gelişimleri yetişkinler düzeyinde olmadığı için sorunlara sağlıklı çözüm bulamıyorlar. Psikolojik olarak problemlere daha yakın olabiliyorlar. Bu durum da intihar girişimlerine yol açabiliyor. Kızlar daha fazla girişimde bulunurken, erkeklerde intiharı gerçekleştirme oranı daha fazla.
- Olumsuz beden imgesi: Ergenler bedenleriyle aşırı ilgilenir. Bu dönemde gençler bedenlerinden daha az memnun olurlar. Buluğ çağında değişmeler arttıkça kızlar vücutlarındaki yağlanmadan, erkekler kas kütlesinden şikâyet eder.
- Yeme bozuklukları: Bedene olan ilgi nedeniyle bu dönemde yeme bozuklukları ortaya çıkabiliyor. Yoksunluk çekecek kadar aç kalarak ince olmaya çalışma veya kilo alma korkuları yaşanabiliyor. Yemek yemeye ilgisi olan özellikle genç kızlar kusma yoluyla kilo alımını önlemeye çalışabiliyor.
- Ergen cinselliği: Ergenlik, cinselliğin keşfedildiği ve deneyimlendiği bir dönem. Cinsel gelişim ve cinselliğe ilgi, ergen gelişiminin normal yönleri arasında yer alır. Ergenlerin büyük bir grubu, sağlıklı cinsel tutumlara sahiptir ve gelişimlerini bozmayacak cinsel deneyimler içinde yer alırlar.
- Madde kullanımı: Sigara başta olmak üzere zararlı maddelere ergenler özellikle arkadaş ortamlarında yöneliyor. Merak ve özenti bunların kullanımında etkili oluyor. Anne-baba başta olmak üzere yetişkinlerin kötü örnek davranışları da madde kullanımında etkili oluyor.
- Davranış bozuklukları: Sadırganlık, okulda zorbalık, kavga gibi davranışlar erkeklerde daha fazla görülürken kızlarda da kaygı, depresyon gibi duygusal bozukluklar ön plana çıkıyor.

Haberin Devamı

PROBLEMLERE ÇÖZÜM YOLLARI
- Olumsuz beden imajı ve yeme bozukluklarının birbirleriyle ilgili olduğu unutulmamalı.
- Ergen kendi vücut imajını medyada gördüğü figürlerle kıyaslamamalı. Özellikle gençler bu konuda televizyon, magazin, video oyunları ya da internette gördükleri imajlardan etkilenebiliyor. Bu nedenle bu tür içeriklere karşı uyarılmalı.
- Kendisinin ve başkalarının bedenleri hakkında olumsuz konuşmalardan uzak durmalı veya bunlara maruz kalmamalı.
- Bu dönemde ergenler vücutlarında meydana gelen hormonal ve fizyolojik değişimlere uyum sağlamakta ve bu gelişime parelel ortaya çıkan cinsel dürtüleriyle baş etmekte zorlanabiliyor. Bilişsel yapısındaki değişimle birlikte ergenin düşünceleri daha soyut ve idealist olabiliyor.
Bunlar gözden kaçırılmamalı
- Anne-baba veya yetişkinler ergenlerle kaliteli zaman geçirmeli ve daha fazla ilgilenmeliler.

Haberin Devamı

Ergenle iletişimin yolu, onu dinlemekten geçiyor

Ergenle iletişimin yolu, onu dinlemekten geçiyor
ÇOCUKTA DİSLEKSİ

Disleksi Derneği Başkan Yardımcısı Çocuk ve Ergen Psikiyatri Uzmanı Figen Şen Kösem çocukta disleksi ile ilgili soruları yanıtladı.

1) Disleksi nedir?
-Disleksi, zekâ sorunu olmadan görülen bir durum. Dinleme, konuşma, okuma, yazma, akıl yürütme ile matematik becerilerinin kazanılmasında önemli güçlüklerle kendini gösteren bir öğrenme bozukluğu.

2) Belirtileri neler?
-Disleksinin çocukta belirtileri okul öncesinde konuşmada gecikme, kendine özgü dil geliştirme, kavramları karıştırma, dikkatini toplamada güçlük, el-göz koordinasyonu gerektiren kendi başına giyinmek, düğme iliklemek, üçgen kare benzeri basit şekilleri çizebilmek gibi işlerde sorun yaşamak olarak görülebiliyor. Okul döneminde ise harfleri öğrenememe, okumayı geç sökme, yazı bozukluğu, b-d, f-v, ü-u gibi benzer harfleri karıştırma, yazarken ve okurken harf atlama, harflerin yerini değiştirme, çarpım tablosunu öğrenememe gibi başlıca belirtileri var.

3) Ne zaman ortaya çıkıyor?
-Disleksi doğuştan itibaren var olan bir durum. Ancak çoğunlukla erken dönem belirtileri fark edilmez. Okuma ve yazmada sorunların yaşandığı ilkokul birinci sınıfta sıklıkla tanı konuluyor.

4) Dislekside erken tanı neden önemli?
-Gecikmeden tanı koyulup uygun eğitim şartlarından yararlananlar kendilerindeki üstün yetenekli alanları ortaya çıkarma şansına sahip oluyor. Mesleki, kişisel ve toplumsal olarak yetkin, başarılı ve mutlu bireyler halinde hayatlarına devam edebiliyorlar.

5) Anne-babaya düşen görevler neler?
-Anne-baba ve eğitimciler öncelikle disleksi konusunda bilgi sahibi olmalılar. Çocuklarında ve öğrencilerinde rahatsızlığın belirtilerinden birkaçı bile bulunuyorsa çocuk ve ergen psikiyatristine başvurmaları gerekiyor. Tanı konulduktan sonra ise çocukların bu konuda hangi haklara sahip olduklarını öğrenmeli, ona göre eğitim ve diğer imkânlardan faydalanmalılar.

Ergenle iletişimin yolu, onu dinlemekten geçiyor

- Okul sütü ne zaman dağıtılacak?
Okul sütü dağıtımına 9 Şubat 2015’te başlanacak. 2014-2015 eğitim- öğretim yılının ikinci dönemi boyunca, özel okullar dahil, yaklaşık 34 bin anaokulu, anasınıfı ve ilkokulda 5 milyon 800 bin öğrenciye haftada üç gün süt verilecek.

- İnternet üzerinden yurt ödemesi yapılabiliyor mu?
Gençlik ve Spor Bakanlığı’na bağlı olarak faaliyetlerine devam eden Kredi ve Yurtlar Kurumu’nda (KYK) yeni başlatılan uygulamayla öğrenciler yurt ödemeleri ile öğrenim ve katkı kredisi geri ödemelerini bankaya gitmeden web sitesi üzerinden sanal pos ile yapabiliyor.

Ergenle iletişimin yolu, onu dinlemekten geçiyor

‘Trafik Dedektifleri’ okul dışına taşacak
Trafik Dedektifleri’ projesi, yeni öğretim yılında da 3-17 yaş arasındaki çocuk ve gençlerle buluşmaya devam ediyor. 12 ilde Ekim 2014-Ocak 2015 arasında yapılacak eğitimler hafta sonları düzenleniyor. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı, Diyanet İşleri Başkanlığı, Polis Eşleri Kaynaşma ve Yardımlaşma Derneği (PEKAY) ve OPET’in birlikte hayata geçirdiği, Forum Alışveriş Merkezleri’nin işbirliğiyle gerçekleşen ‘Trafik Dedektifleri’ projesi bu yıl okulların dışına da taşınıyor.

Finlandiya’dan araştırmacılara burs
Finlandiya doktora düzeyindeki çalışma ve araştırmalar için üniversitelerinde ya da halk araştırma enstitüsünde 3 ile 9 aya kadar burs imkânı sağlıyor. Tüm akademik alanlardan genç araştırmacılara açık olan burs kapsamında katılımcılara aylık 1.500 Euro destek veriliyor. Master düzeyi çalışmaları ve doktora sonrası çalışma araştırmalarını kapsayan programa son başvuru tarihi ise Şubat 2015. Detaylar www.studyinfinland.fi internet adresinde.

Ergenle iletişimin yolu, onu dinlemekten geçiyor

- Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), bu yıl ilk kez tüm öğrenciler için bir dersten aldıkları notu, sınıf ortalaması ile karşılaştırabilecekleri istatistiki bilgileri e-okul sistemine ekledi. Öğrenciler, notlarının sınıf ortalamasının üstünde ya da altında olduğunu, e-okul sisteminin ‘not’ bölümünden görebilecek.
- Hacettepe Üniversitesi bünyesinde Uluslararası Madencilik Uygulama ve Araştırma Merkezi kuruldu. Merkez, üniversite içerisinde, madencilik ve jeoloji alanında temel ve uygulamalı araştırmalar yapacak.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!