G20 liderleri ‘Yolsuzluk Planı’nı Türkiye’de konuşacak

G20 2015’in ev sahibi ülkesi Türkiye; G20 liderler zirvesi gelecek yıl 15-16 Kasım’da Antalya’da yapılacak.

Haberin Devamı

Tabii her ev sahibi ülkenin o yılki toplantıya önerdiği öncelikler bulunuyor. O yılın ana teması bu öncelikler üzerinden yürüyor. Ama diğer taraftan da önceki G20 zirvelerinde alınan kararlar ve sürmekte olan çalışmalar da ana gündemin temel bir parçası.
2010’da Kanada Toronto’da yapılan G20 toplantısında kurulan Anti-Yolsuzluk Çalışma Grubu’nun yeni eylem planı, Brisbane toplantısı sonrasında yayımlandı. Ayrıntılı ‘eylem uygulama planı’ ise yayımlanmadı. Dün açıklanan 2015-2016 Yolsuzluk Eylem Planı, son bir yılını patlayan yolsuzluk ve rüşvet soruşturmasında ayak sürüyen, kapatmaya çalışan, sorumlularını da kurtarmaya çalışan ülkemizde yapılacak toplantıda gözden geçirilecek.
Son çeyrek yüzyılda yapılan yolsuzlukların yüzde 86’sının paravan-tabela şirketleri kanalıyla olduğu, para aklama, vergi kaçırma, rüşvet ve yolsuzluk, terör finansmanı gibi yasa dışı işlerin gelişen ülkelere yılda 1 trilyon dolar kaybettirdiği hesaplanıyor. İşte G20 Brisbane toplantısında en ‘etli-butlu’ önlem ise bu tabela şirketlerine geliyor.

Haberin Devamı


2015-2016 Anti-Yolsuzluk Eylem Planı


Planın ilk maddesi de bununla ilgili; artık ‘paravan tabela şirketlerinin’ yaptıkları işlemlerde ‘ana lehdar’ olan kişi ve kuruluşların şeffaf hale getirilmesi ve saklanmasının önlenmesi öncelikli eylemlerin başında geliyor. Önceki hafta Uluslararası Araştırmacı Gazeteciler Konsorsiyumu’nun (ICIJ) yayımladığı belgelere göre, Lüksemburg’da gerçekleştirilen çeşitli türden işlemlerle vergi kaçırıldığı açıkça ortaya çıkmıştı. Dünyanın dev şirketlerinin de, Lüksemburg’da hükümetin de bilgisi dahilinde sağlanan örtülü kolaylıklarla, efektif vergi oranını yüzde 29’dan yüzde 1’in altına çekerek vergi kaçırdıkları ortaya çıkmıştı. Yayımlanan belgelerde, bunun da tümüyle Lüksemburg’da kurulan paravan ‘tabela şirketleri’ aracılığıyla olduğu görülüyordu. Özellikle şirket alım, satım, birleşme ve gayrimenkul alımlarında kullanılan bu ‘olanaklardan’, Türk şirketlerini satın almak için de kullanıldığı da dikkat çekiyordu.
İkinci öncelikli eylem maddesi, ‘rüşvetle mücadele’; G20 eylem planı, ‘rüşvetle mücadele, özel kesime güven vermek ve iş yaratmak için oyun alanı sağlamak için G20 gündeminin önemli bir önceliğidir’ dese de, bilmiyorum 2015 Kasım’ında G20 ülke liderleri Antalya’ya gelince ne diyeceğiz? Çünkü neredeyse 1 yıl önce patlak veren bir yolsuzluk ve rüşvet soruşturmasının ana omurgası olan siyasal ayağı Meclis komisyonunda yeni yeni ‘kör-topal’ zorlukla ilerliyor.
Üçüncü madde, yolsuzlukta kırılganlık özelliği olan ‘yüksek riskli sektörlere’ dikkat edilmesi. Bu alanlar; gümrükler, balıkçılık, ormancılık ve inşaatı içine alıyor. Bu alanlardaki rüşvet, kayırmacılık ve yolsuzluğun çevre gibi dönüşü olmayan sonuçlara yol açabileceği malum. Bu yüzden, kritik varlık ve kaynakları korumak için rüşvet ve yolsuzlukla mücadelenin temel olduğu not ediliyor. Hani ne derler, son birkaç yılda Türkiye’de tartışma konusu ne varsa bu maddenin içine girer; üçüncü köprü ve bağlantı yolundan başlayarak, yeni havalimanı projesine, Soma’daki termik santral için 6 bin ağacın kesilmesine kadar.
Dördüncü ve yine sınıfta kaldığımız bir madde; ‘kamu sektörü şeffaflığı ve düzgünlüğü’.
Ekonomik büyüme ve kalkınmaya belirgin biçimde olumsuz sonuçları olan, kamusal fonların kötü kullanımına ve yanlış tahsisine yol açmamak için şeffaflık ve düzgünlük konusunun öne çıkarılması kabul edildi. Örneğin, kamu yatırımlarında ve ihale süreçlerinde şeffaflığın iş aleminde güveni artıracağı, yatırım ve ticareti artıracağı vurgulanıyor. Deniliyor ki; G20 ülkeleri, kamu kuruluşlarının, politikaların ve yetkililerinin iyi örnekleri uygulamaları konusunda taahhütte bulunmuşlarıdır. Gelin ne kadar yakın olduğumuza siz karar verin. İhaleleri ‘görevlendirme’ ile yapılan ülkemizde, geçen yılki Meclis bütçe görüşmelerinde kamu kurumlarının hesapları ayrıntısı çıkarılamıyor diye denetlenememişti.

Yazarın Tüm Yazıları