Türk ve dünya sanatını bir arada görebilirsiniz

Cİ Contemporary İstanbul, alıcı profilinin hem bilgi, hem resim, heykel sahibi olmasını amaçlıyor. Koleksiyonerlerin sadece ulusal sanat içinde kalmamasını, bizim sınırlarımız dışındaki sanatçıların da görülmesini, değerlendirilmesini mümkün kılıyor.
Türk sanatının ürünlerini zaman zaman sergilerde görebiliriz ama toplu halde galerilerdeki sanatçı yapıtlarını incelemek, karara varmak için bu fuar gezilmeli. Bu fuarda, edisyonlar da satılıyor, çoğu da alınabilecek ekonomik düzeyde. Resim meraklısı, orta halli koleksiyonerler de bunlardan bir koleksiyon yapabilir. Cİ’de yalnız ürünleri görmeyeceksiniz, sanat konusunda kitapları da alabilirsiniz.
Yönetim Kurulu Başkanı Ali Güreli’nin kataloğun başındaki yazısından alıntıladığım bölüm fuarın konumunu özetlemektedir:
“Ardında bıraktığı 9 yıl boyunca, her yıl yenilikleri bünyesine ekleyerek büyüyen fuar, geleceğin sanatı yeni medya ve dijital sanatın en iyi örneklerine adanan Plugin bölümü, küratöryel sergiler, sanat konuşmaları, Cİ Dialogues bölümü gibi farklı alanlarda kendisini kanıtlamış durumda ve bu yıl da yeni bölümleriyle ziyaretçisiyle buluşmaya hazırlandık.”

* * *

BİZİM koleksiyonerlerimizin uluslararası alışverişte adları yok.
Türkiye’de en yüksek fiyatla satılan, gazetelere haber olan tabloların fiyatı 1-1.5 milyon dolar sularında seyrediyor. Oysa yurtdışı müzayedelerde satış rakamlarını okuduğumuzda, bizim koleksiyonerlerin sınırlarımız içinde seçim yapabileceği gerçeğini söylemeliyiz.
Elbet çağdaş sanatın yol almasında, yeni medya ve dijital sanatın yeri üzerinde düşünmenin ve bu konuda bilgi sahibi olmanın zamanı geldi de geçiyor bile. Edebiyat alanındaki önerimi buraya da taşımak isterim, bu alanları genç kuşağın yazmasını, eleştirmesini bekliyorum. Çünkü her kuşak kendi dönemindeki yenilikleri, gelişmeleri çok daha iyi yazar, araştırıp irdeleyebilir. Yeni medya ve dijital sanatı onlardan bekliyorum.
Fuarlar iki ziyaretçiyi de kendine çeker. Birincisi görmek, öğrenmek, tanımak isteyen meraklıları, ikincisi ise koleksiyonerleri.
Cİ, her iki gereksinimi de karşılıyor.
Hiç kuşkusuz, fuar boyunca düzenlenen konuşmaların da katılanlara, izleyicilere yararlı olduğu kanısındayım.
Gezmeden önce kataloğa bakarak bir seçme yaparsanız zaman kazanırsınız.
Kapıdan girer girmez, Akbank Standı’nda Nuri Bilge Ceylan’ın fotoğraflarını göreceksiniz. Bir yandan da filmleri oynatılıyor.
Ankara’ya her gidişimde Siyah Beyaz’ı ziyaret etmişimdir.
Evrim Altuğ’un hazırladığı Doküman/Kitap-Siyah Beyaz Tarihine Kişisel ve Kolektif Bakışlar kitabını aldım ve hemen karıştırmaya başladım.
Kitabın adı: “Orası Kamusal Alan”.
Kurumların kendi tarihlerini kitaplaştırmaları hepsinin yapması gereken bir görev.
Z. Sera Sade, sunumunda ne diyor?
“Siyah Beyaz aslında benim yaşam sürecim. Ve ne kadar şanslıyım ki ailemden miras olarak bu dostlukları devralıyorum.
Birlikte en az bir otuz yıl daha!”

* * *

SANATIN, sanat yapıtının serüvenini Cİ’de görebilirsiniz.
Bir tatil gününü burada geçirmeye değer.