Güncelleme Tarihi:
HALKLA ilişkiler şirketinde çalışan Yeşim Ayöz’ün hayatı, kardeşi kaptan Suat Ayöz’ün İstanbul Bağdat Caddesi’nde 9 Nisan 2006’daki ölümüyle değişti. Ayöz’e çarpıp kaçarak ölümüne neden olan sürücü 9 gün sonra teslim oldu. Daha önce karakola hiç gitmemiş abla Yeşim Ayöz, kazayla ilgili soruşturma ve yargılama sürecinde bir sürü problemle boğuştu. İşini bile bıraktı. Yaşadığı zorluklarla başkası karşılaşmasın diye Suat Ayöz Trafik Mağdurları Derneği’ni kurdu. Dernek, Avrupa Trafik Mağdurları Federasyonu’na (FEVR) kabul edildi.
ENGELLİYE DESTEK
Yeşim Ayöz’ün bir avuç insanla çıktığı yolculuk kısa zamanda çok kişiye ulaştı. Dernek, tüm yurtta trafik mağdurlarına dava sürecinde yaşanan sorunlar, sigorta, rehabilitasyon ve engellilik hallerinde gönüllü danışmanlık hizmeti verdi.
3’TE 1 İNTİHAR
Ayöz’ün şimdiki hedefi ise trafik mağdurlarına yardımcı olması amacıyla mağdurların çalışacağı bir danışma hattı kurmak. Ayöz projesini şöyle anlattı: “Türkiye’de son 10 yılda trafik kazalarında ölen her 4 kişiden biri 9 yaş altı. FEVR’in yaptırmış olduğu araştırmaya göre, ölümlü kazalardan 3 yıl sonra yaşanılan acı nedeniyle 3’te 1 oranında intihar, yüzde 62 oranında depresyon yaşanıyor.”
‘Kaza’ demek affetmektir
YEŞİM Ayöz’ün hoşlanmadığı sözlerden biri trafik kazası. Çünkü kaza kelimesinin baştan affetmeyi öngördüğünü düşünüyor şöyle devam ediyor: “Yaşananların hepsi dikkatsizlik ve sorumsuzluk nedeni. Birine çarpıp kaçarsanız bir insanın yaşam hakkını elinden alırsınız.”