Mevsimlik komedi

AFYON, Şırnak, Adıyaman, Urfa’da mevsimlik tarım işçileri çeşitli kazalarda ölüyor, hükümet derhal el koyuyor.

Haberin Devamı

24 Mart 2010’da bir genelgeyle “Mevsimlik İşçileri İzleme Kurulu” oluşturuyor. Helal olsun. Kurul o işçileri koruyacak kurallar getiriyor. O kurallar sonrasında:

- 2010’da kazalarda 269 mevsimlik tarım işçisi ölüyor, 2013’te ölü sayısı 282’ye, 2014’te 322’ye yükseliyor. (Önceki gün Meclis tutanakları.)

- 2010’da yaralanmış, zehirlenmiş, ezilmiş mevsimlik tarım işçisi sayısı 12 bin 315. Bu sayı 2014’te hemen hemen ikiye katlanıyor, 23 bin 723. (Aynı tutanaklar.)

ÇOCUKLAR

İzleme Kurulu mevsimlik işçilerle birlikte onların çocuklarını da düşünüyor. “Çocukların okula gitmesi sağlanacaktır” diye özel madde getiriyor.

2010-2014, o çocukların yüzde 94’ü okula gitmiyor, gidemiyor. Türkiye’de yaklaşık üç milyon mevsimlik tarım işçisi var, onların çocukları.

Haberin Devamı

Hükümet tarım işçileri için hiçbir fedakârlıktan kaçınmıyor, dört yılda onlar için harcanan para 96 milyon lira. Nereye harcanmış da, ölü ve yaralı sayısı bu kadar artmış, çocukları okula gidememiş, belli değil.

SPOR OLSUN

İki gündür TV’lerde altyazı, bütün gazetelerde aynı haber, “Mevsimlik tarım işçilerinin sorunlarını ele almak üzere Meclis Araştırma Komisyonu kuruldu”. Bütün partiler ve elbette AKP oylarıyla.

Geçmişte muhalefet on üç kez bu konuda araştırma komisyonu kurulmasını istiyor, AKP her seferinde reddediyor. Akşehir’de on yedi kişinin ölümü ile büyük yankı yaratan kaza sonrasında çare yok, AKP şimdi kabul ediyor.

Meclis’teki görüşmelerde Tarım Bakanı ya da Çalışma Bakanı varken, hükümet adına Gençlik ve Spor Bakanı konuşuyor. Komisyon kuruluşu spor olsun diye herhalde. Ona ayrılan süre yirmi dakika, Spor Bakanı dört dakika konuşuyor, şipşak işi bitiriyor.

Araştırma Komisyonu umarım İzleme Kurulu’na benzemez, bilançoya baksanıza.

Üç haftada demokrasi

- GÖZYAŞLARINI tutamıyor Tayyip Erdoğan 24 Temmuz 2010’da partisinin grubunda. 12 Eylül’de idam edilen gençleri tek tek sayıyor, “Haksız idam edildiler” diyor, ağlıyor.

- Üç hafta önce CHP milletvekili Ali Rıza Öztürk, 12 Eylül idam cezası yasalarının kaldırılmasını içeren teklifi veriyor, simgesel anlamı var. Teklif AKP oylarıyla reddediliyor.

Haberin Devamı

- Erdoğan kim bilir kaç kez “darbeye karşı” olduğunu söylüyor. Bir yasa teklifi daha, 12 Eylül’ün yol açtığı maddi ve manevi zararlar giderilsin. AKP oylarıyla ret.

- Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının idam cezasını içeren yasanın kaldırılması teklifi, yine simgesel anlamı var. AKP “yerinde” buluyor ama AKP oylarıyla ret.

- Seçimde yüzde on barajı kalksın. Hiçbir demokratik ülkede bu kadar yüksek oran yok. Kim bilir kaçıncı kez ve önceki gün gelen teklif. AKP oylarıyla ret.

Ağzını her açtığında demokrasiden söz edenlerin üç haftalık seyir defteri.

Derinlik delik deşik

AHMET Davutoğlu’nun dış politika kitabı Stratejik Derinlik. Kitabın bir yerinde yazıyor:
Biri Türkiye-İran-Irak üçgeni, Mezopotamya-Basra hattının, diğeri Türkiye-Mısır-Suriye üçgeni, Doğu Akdeniz hattının dinamiklerini belirleyen dengeleri oluşturmaktadır. Bu üçlü ilişkilerde Türkiye dışlanan ve yalnızlaşan taraf olmamaya azami özeni göstermek zorundadır.” (Stratejik Derinlik s. 405).

Haberin Devamı

Uyguladığı dış politikayla saydığı ülkelerin bazıları ile limoni, bazıları karşısında tek başına kalmak, taraf olmak bir yana, “can düşmanı” haline geliyor. Buna rağmen hâlâ “Alice Harikalar Diyarında”. Çocuklara masallar.

Yazarın Tüm Yazıları