Hep aynı manzara

Geçtiğimiz günlerde, gazetem Hürriyet ve DHA’ya üç günlük çalışma ziyaretinde bulundum. Bu vesile ile Kuşadası’ndaki yazlığıma uğradım gördüğüm manzara ise yine aynıydı. Birbirinden sevimli, güzel köpekler yazlıkçılar tarafından sitelerde terk edilmişti.

Haberin Devamı

Ben bu manzarayı tatile gittiğim aylarda görüyor ve etkileniyordum ama hiç bu kadar üzülmemiştim. Bu kez sokaklara atılan köpeklerin çoğunluğunu Goldenretriewer, Labrador, Kaniş, Terrier, Alaska, Kurt, Pointer, Amerikan Cokker gibi ev köpekleri oluşturuyordu.

Bacağı kesilenler, kulağı kopanlar, topallayanlar velhasıl bakmaya bile dayanamadığım manzaralar.

Kiraladığım aracın bagajına doldurduğum köpek ve kedi mamaları ile sokaklarda, sitelerin arasında, gördüğüm her yerde, onları doyurmaya çalıştım.

Bazıları “Aman sokak köpeklerine dikkat et” diyor. Neden dikkat edeyim? Onlar beni tanımadıkları için havlasalar, saldırsalar bile ben onlardan korkmayıp “Gelin bakalım güzel çocuklar sizi seveyim” dediğimde hepsi kuyruğunu sallayarak bana yaklaşıyor ve sevmeme, mama vermeme izin veriyorlardı. Bazıları açlığa rağmen karnını doyurmak yerine ellerimi, yüzümü yalayıp sanki “Beni götür” diye yalvarırcasına kendini sevdirmeye çalışıyordu. Karnını doyuranlar sırayla gelip yüzlerimi ellerimi yalayarak bana teşekkür ediyordu.

Onları bulundukları yerde, arkamdan bakar vaziyette bırakmak ise benim için tam bir işkenceydi. Gözyaşlarımı tutamadım.

Onlara yardım etmek, doyurmak istedim ama hangi birisini doyurabilir, hangisini alıp eve götürebilirdim ki? Sayıları o kadar çoktu ki... Ben zaten ömrüm boyunca hep Türkiye’den, sokaklardan kurtardığım köpekleri Danimarka’ya götürdüm. Onlara son nefeslerine kadar evladım gibi baktım. Her zaman iki ya da dört köpeğim oldu. Şu anda da sokaklardan kurtardığım köpeklerimle yaşıyorum.

O güzelim ev köpekleri, köylerden inen çoban köpekleriyle baş edebilirler miydi? Hazır mamaya alışmış olanlar sokaklarda yiyecek bulabilirler miydi? Hayır. Ama onları sokaklara, sitelere terk edenler bunları düşünmemişti. Onlar sadece kendi zevklerini, rahatlarını düşünmüşlerdi.

Sokaklarda, sitelerde dolaşan zavallı köpekler terk edilmenin verdiği şaşkınlık ve üzüntüyle bir lokma yiyecek bulmaya çalışırken benim boğazımdan nasıl lokma geçerdi? Ben evimde nasıl rahat yaşayabilirdim?

Sokaklardaki köpekleri gördükçe, onları sokaklara terk eden, onlardan bir lokma yiyeceği, bir yudum suyu sakındığı yetmiyormuş gibi sopalarla döven insanlara beddua yağdırdım.

Manzara hep aynı. Allah yardımcıları olsun. Onları sokaklara terk edenlere de cezalarını versin.

Yazarın Tüm Yazıları