Takip bu sezon çok daha heyecanlı

Güncelleme Tarihi:

Takip bu sezon çok daha heyecanlı
Oluşturulma Tarihi: Kasım 10, 2014 01:13

Kanal D’nin ilgiyle izlenen bilgi yarışması “Takip”, yeni sezonu bu akşam açıyor. Sunuculuğunu Uraz Kaygılaroğlu’nun yaptığı, yarışmacıların Muhsin Divan’a karşı yarıştığı program, artık pazartesi akşamları ekrana gelecek.

Haberin Devamı

“Takip”, yeni sezona yeni gününde başlıyor. “Takip” izleyicilerini neler bekliyor, sürprizler var mı?
Uraz Kaygılaroğlu:
Evet, bundan böyle artık pazartesi akşamları evlere konuk olacağız. Yeni sezonda yeni sorular, yeni yarışmacılar ve kırılan yeni rekorlarla “Takip” ilk sezondan bile heyecanlı olacak bence. Muhsin Abi verdiğimiz arada kendine yeni neler kattı, ben de merak ediyorum.
Muhsin Divan: Kısa zamanda tiryakileri oluşmuş “Takip” yarışmasını herkes sabırsızlıkla bekliyordu. Yeni sezonda da beyin fırtınaları, heyecan, çekişme, kahkaha, büyük paralar ve sürpriz yarışmacılar olacak...
“Takip”, geçtiğimiz sezonun en çok izlenen yarışma programlarından oldu. Sizce bu başarının sırrı ne?
Uraz Kaygılaroğlu: Güzel bir ekiple çalışmamızın yanı sıra Muhsin Abi’nin varlığı çok önemli. Diğer yarışmalarda sorular bilgisayara karşı cevaplanırken, “Takip”te kanlı canlı bir adama karşı yarışıyorsunuz. Ben açıkçası hep yarışmacılardan yanayım, herkes kazansın istiyorum ama Mushin Divan’ı yenmek gerçekten zor.
Muhsin Divan: Yarışmanın geometrisi çok iyi tasarlanmış. Takipçi ile yarışmacılar arasındaki atışmalar, çekişmeler renkli ve ilgi çekici. Bilginin zamana karşı yarışına yürek dayanmaz. Pek çok yarışmaya göre çok daha seviyeli, sürükleyici ve heyecanlı. İzleyenleri kendine bağlayan ve bağımlılık yaratan bir yarışma.

Haberin Devamı

Takip bu sezon çok daha heyecanlı


3 KİŞİYE KARŞI TEK BAŞINA
“Takip”te bütün mesele, yarışmacıların Takipçi’yi yenmelerinden geçiyor. Peki, sizce yeni sezonda da bunu başarabilenler çıkacak mıdır?

Uraz Kaygılaroğlu: Geçtiğimiz sezon kazananlar oldu. Bunu görenler daha hırsla geliyor yarışmaya. Çünkü yapılabileceğini gördüler bir kere. Eminim bu yıl daha çok kazanan olacaktır.
Muhsin Divan: Ben o koltukta boşuna oturmuyorum. Arkada 10 yılların göz nuru var. Bugün bile yenilmemek için günde en az iki saat okuyorum, araştırıyorum, çalışıyorum. Benim amacım yenilmemek. Ancak benim gibi iddialı daha pek çok kimse vardır. Birazcık medeni cesaret gösterip yarışmaya katılırlarsa, elbette ki beni yenebilirler. Ben herkese meydan okumaya devam ediyorum.

Yarışmada Takipçi, üç kişiye karşı tek başına yarışıyor. Sizce bu yarışmacılar için bir avantaj mı, yoksa dezavantaj mı?
Uraz Kaygılaroğlu: Aslına bakarsanız bu çok değişken bir durum. Evet, eğer üç kişi finale giderse kasada daha çok para oluyor ve +3 soru avantajı ile başlıyorsunuz ama sorulara cevap verme zamanı geldiğinde o üç kişi iyi organize olamazsa hem sürelerini iyi kullanamıyorlar hem de birinin bildiğini diğeri fark etmeden pas demiş olabiliyor. Tabii Takipçi’nin bilemediği yerlerde üç kişi olmak avantaj. Sonuçta birinin bilmediğini bir diğeri biliyor. Tek başına final oynayan dişli bir yarışmacının kendi kaderini çizmesini izlemek de ayrı bir zevk. Tek kişi, zamanını iyi ayarlayabiliyor. Artık varın siz karar verin avantaj mı dezavantaj mı...
Muhsin Divan: Bana karşı yarışan üç kişi, iyi bir ekip ruhu oluşturabilirlerse, birbirlerini iyi ölçüp biçebilirlerse çok avantajlı duruma geçebilirler. Ancak bu üç kişi dağınık bir biçimde “attım tuttu” mantığıyla hareket eder ve zamanı iyi değerlendiremezlerse perişan olurlar.

Haberin Devamı

Takip bu sezon çok daha heyecanlı


BİBLİYOMANİYE YAKALANMIŞIM
“Takip”, İngiltere ve Amerika’nın en çok izlenen bilgi yarışmalarından. Sizce, bu yarışmayı ilginç kılan unsurlar neler?
Uraz Kaygılaroğlu: Az evvel dediğim gibi kanlı canlı bir Takipçi var ve o da hata yapabilir. İşi canlı tutan unsur bu bence. Yarışmacı sorulara doğru cevap verdiği sürece asla Takipçi tarafından yakalanamaz.
Muhsin Divan: Bizim yarışmamız artık bir dünya klasiği olmuş durumda. Ülkemizde de kısa zamanda çok tanındı ve sevildi. Bu yarışmanın bence en ilginç tarafı, bir serüven dokusuna sahip olması. Başından sonuna kadar izlenme tutkusunu doğuruyor.
Hobileriniz var mı? Boş zamanlarınızı nasıl değerlendirirsiniz?
Uraz Kaygılaroğlu: Pek boş zamanım olduğu söylenemez sanırım ama bu aralar fotoğrafa merak saldım. Muhsin Bey fotoğrafçı, bu sezon kendisini biraz sıkıştıracağım sanırım. Bir de 10 yıldır tutkunu olduğum oyun konsolu var ki, 5 gün aralıksız maç yapabilirim. Bendeki biraz hastalık boyutunda.
Muhsin Divan: Bende hobiden bol bir şey yok. Ben öncelikle bibliyomani hastalığına yakalanmışım. En büyük tutkum kitap. Kütüphanemdeki kitap sayısı 25 bine yaklaşıyor. Fotoğraf sevdam ise dillere destandır. İFSAK üyesiyim ve bu yüce kurumda yıllardır “fotoğraf makinesi” dersi veriyorum. Çok iyi bir Fenerbahçeliyim. Burada yönetim kurulu üyeliği yaptım, halen de Yüksek Divan Kurulu üyesiyim. Koleksiyonlarımın pek çoğu dünya ölçeğindedir. Fotoğraf makinesi, dolmakalem, hokka, coğrafya atlasları, cam kağıt ağırlıkları, tankart, zarf açacakları, çakı, çan, kol ve cep saatleri, klasik sinema filmleri gibi koleksiyonlarımı sayabilirim.

Haberin Devamı

KİMSEYİ TAKİPÇİ’YE YEDİRTMEM!
Uraz Kaygılaroğlu: Diğer yarışmalara oranla anlaşılması etapları zor gibi görünse de Takipçi tarzıyla yarışmacıları zorlasa da ben gelen konuklarıma elimden gelen tüm desteği veriyor olacağım. İçleri rahat olsun, kimseyi Takipçi’ye yedirtmem!

HODRİ MEYDAN!
Muhsin Divan: “Ben bilirim” diyen herkese hodri meydan diyorum!

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!