Maliye Bakanı ne diyor?

MALİYE Bakanı Sayın Mehmet Şimşek’in yaptığı iki önemli açıklama “saray maliyeti”nin altında kaldı, kamuoyunun dikkatini yeterince çekmedi.

Haberin Devamı

Bakan Şimşek, Plan Bütçe Komisyonu’ndaki konuşmasında sarayın 1 milyarı aşan maliyetinden başka çok önemli iki açıklama daha yaptı:
Sayıştay denetiminin önemini vurguladı, kendi bakanlığı için bile Sayıştay denetiminin çok önemli olduğunu vurguladı, “Sayıştay denetimi gözümü açtı” diyerek samimiyetle konuştu. Halbuki Sayıştay denetimini aşırı derecede kısıtlayan yasayı AK Parti iktidarı çıkarmış, Anayasa Mahkemesi tarafından oybirliğiyle iptal edilmişti...
İkincisi, Sayın Şimşek, Kamu İhale Kanunu’ndaki “tüm istisnaları” kaldırmak gerektiğini de söyledi. İstisnalar, yani bir bakıma ihalesiz iş vermeler... Kanundaki bu “istisnaları” da iktidar çok genişletmişti.
İşte “restorasyon” gereken iki konu daha.


SAYIŞTAY DENETİMİ

AK Parti iktidarı Temmuz 2012’de Sayıştay’ın denetim yapmasını ve Meclis’e rapor vermesini kısıtlayan bir kanun çıkarmıştı. Anayasa Mahkemesi 27 Aralık 2012 günlü kararıyla bunu iptal etti. İptalin temel gerekçesi, “kuvvetler ayrılığı” ve “Meclis denetimi” kavramlarıydı. Sayıştay denetimi kısıtlanırsa, yasama erki de Sayıştay raporlarına dayanarak yürütme üzerine denetim yapamazdı.
Sayıştay’ın denetimden başka özel yargılama yetkisi de vardır. Bu açıdan, AYM kararında “bağımsızlık ve tarafsızlığı güçlendiren özel yargılama usulleri”nin önemi vurgulanıyor, bunun kısıtlanmasının Anayasa’ya aykırı olduğu belirtiliyordu. Hukuk fakültelerinde ders diye okutulacak bir karardır. (Karar No: 2012/207)
AYM’nin bu kararını “devrim gibi” diye överek bu sütunda okurlarıma anlatmıştım. (Hürriyet, 31 Aralık 2012)
Şimdi, Maliye Bakanı Şimşek’in Komisyon’daki sözlerine bakalım:
“Açık ve net söylüyorum. Sayıştay denetimi gözümüzü açtı. Sayıştay denetimi benim için olmazsa olmazdır, yol göstericidir. Denetimleri daha da iyileştirmemiz lazım.”
Mali konulardaki bilgisi uluslararası düzeyde olan Şimşek’in bu sözleri, Sayıştay denetiminin evrensel ilkeler düzeyinde “restore” edilmesi gerektiğini uygulamalı olarak ortaya koyuyor.


İHALE KANUNU

Sayın Şimşek’in Komisyon’daki sözleri şöyle:
“Elimden gelse Kamu İhale Kanunu’ndaki tüm istisnaları kaldırırım.”
Kamu İhale Kanunu, AB standartlarına göre, merhum Ecevit hükümeti zamanında Kemal Derviş tarafından hazırlanarak 4 Ocak 2002’de çıkarılmıştı. İhalelerde şeffaflığı ve rekabeti sağlıyordu. Kamu güvenliği ve kamu hizmetinin özelliği bakımından son derece zorunlu olanlar dışında “istisna”, yani ihalesiz iş verme yetkisi tanımıyordu.
Bu kanunda sonradan, benim tespitlerime göre, 32 defa değişiklik yapılarak 100’den fazla hüküm, cümle veya kelime değiştirildi, “istisnalar” genişletildi.
AB’nin İlerleme Raporları’nda da sürekli eleştirilir bu.


‘RESTORASYON’ İHTİYACI

Kamu İhale Kanunu’nda “istisnalar”ın genişletilmesi kamuoyunda yolsuzluk ve kayırma şüphelerini artırdığı gibi, kamu kaynaklarının tahsisinde rasyonelliği de azaltmıştır.
Bunu önlemek için gelişmiş demokrasilerde evrensel kıstaslar vardır.
Sayıştay denetimini, evrensel “INTOSAI denetim standartları” denilen düzeyde “restore” etmek... İhale Kanunu’nu da orijinaline göre “restore” etmek gerektiği apaçık belli.
Sayın Başbakan’ın duyarlı olduğu Cevdet Paşa’nın “devlet-i muntazama”, yani düzenli devlet kavramını hatırlatmak isterim. Bu, siyasetin her şeye hükmetmesiyle değil, kurumların asli işlevlerini evrensel standartlarda yapabilmesiyle gerçekleşiyor çağımızda.



Yazarın Tüm Yazıları