Bu ikiliye dikkat

* Bu sezon sabah kuşağında programa başladınız. Her gün izleyici karşısında olmak nasıl?
- Nilgün Belgün: Bu programa başlayalı iki ayı geçti. Kendi adımıza çok mutluyuz çünkü çok güzel bir iş yapıyoruz. Samimi, sahici ve sıcak bir ortam bizimki...

* Peki diğer sabah programlarından farklı olarak izleyiciye ne veriyorsunuz?
- Nilgün Belgün: İzleyiciye mutluluk ve umut veren bir program bizimki. Çünkü insanların güne umutla ve bir tebessümle başlamasını istiyoruz. Gerek dünyada gerek ülkemizde son zamanlarda insanlar çok mutsuz, yüzler gülmüyor, her yerde umutsuzluk var. Bu havayı dağıtmak için pozitif enerjili, eğlenceli, bilgilendirici bir program vaat ediyoruz.

* Programın içinde pek çok farklı bölüm var sanırım...
- Nilgün Belgün: Evet... Sohbet, magazin, astroloji, yemek bölümlerimiz var.

* Konuk seçimini neye göre yapıyorsunuz?
- Nilgün Belgün: Tek bir alana yönelmiyoruz, her alandan isim davet ediyoruz; yazar, çizer, şarkıcı, oyuncu...

* Programa hazırlanma süreci sizi zorluyor mu peki?
- Nilgün Belgün: Her ne kadar programın adı “Nilgün Belgün ile Yeni Bir Gün” olsa da bu bir ekip çalışması. Ben de bu ekibin içinden biriyim. Her gece telefonlaşıyoruz, herkes birbirinin fikrini alıyor, sürekli beyin fırtınası halindeyiz.

ERKEĞİ FOTOĞRAFTAN TANIRIM GÖRÜP KONUŞMAMA GEREK YOK
* Gabriel Sponza ile yollarınız nasıl kesişti?
- Nilgün Belgün: Yaptığımız programın formatı belli, bunun için Amerika’yı yeniden keşfetmeye gerek yok. Kadınlar için her akşam yemek yapmak büyük sorun. Bu yüzden programlardaki yemek tarifleri çok ilgi görüyor. Aslında birlikte çalışmam için birkaç farklı şef önerdiler. Fox TV’nin genel yayın yönetmeni Şebnem Aşkın “Önemli olan senin mutlu olman. Sen mutlu olursan, ekrandan bu enerjiyi geçirebilirsin” demişti. Ben de sunulan alternatiflere bakar bakmaz Gabriel’i seçtim. Hayatım boyunca duygularımın sesini dinledim. Bir rolü gerçekten oynamak istediysem, oynadım. Bir programı gerçekten yapmak istediysem yaptım. Aşçıların resimlerini elime alır almaz da “Gabriel” dedim.

* Hiç tanımadan, konuşmadan nasıl böyle bir karar verdiniz?
- Nilgün Belgün: Ben erkeği fotoğraftan tanır seçerim (Gülüyor). Görmeme, konuşmama gerek yok! Bir kere Gabriel çok yakışıklı ve hoş bir adam. Kamera karşısına çıkanların biraz göze hitap etmesi gerek bana kalırsa... Neyse... Bir akşam yemekte buluştuk. Çok iyi anlaştık. Hayat enerjimiz birbirimize çok benziyordu. İkimiz de sahici ve samimiyiz. Matrak ve eğlenceli tipleriz.

* Nilgün Hanım’la tanışana kadar siz neler yapıyordunuz, nasıl bir hayatınız vardı?
- Gabriel Sponza: Daha önce üniversitelerde ders veriyordum ama Fethiye’ye yerleşip kendi mekanımı açmaya karar vermiştim. Derken bu projeden teklif geldi.

*- Nilgün Belgün: Restoran mı açayım TV programı mı yapayım gibi bir ikileme düştün mü?
- Gabriel Sponza: Öyle bir şey olmadı. Zaten bana direkt olarak Nilgün Belgün ile program yapacaksın dediler, ben de “O kim?” dedim. Hiç televizyon izlemem, sima olarak tanıyordum ama ismini bilmiyordum. Daha sonra internetten fotoğrafına bakınca tanıdım.

MUTFAKLA HİÇ ARAM YOK EŞLERİM YAPTI, BEN YEDİM
* Daha önce bir televizyon programı çekseniz de hiç canlı yayına çıkmamışsınız, bu anlamda çekinceleriniz olmadı mı?
- Gabriel Sponza: Evet canlı yayın deneyimim yoktu ama 24 Kitchen TV için program çekerken yönetmenlerim bana “Senin programlarını bir kerede çekiyoruz nasılsa, neden canlı yayın yapmayı düşünmüyorsun?” diyorlardı. Bu yüzden canlı yayını yapabileceğimi düşündüm.

* Bazı şefler mutfakta iki kişi olmayı sevmezler, siz öyle değilsiniz sanırım...
- Gabriel Sponza: Yemek yapmak bir paylaşım işidir bence. Yaptığım yemekleri Nilgün Hanım’a tattırmak, onun da beğenmesi beni daha çok motive ediyor.

* Program öncesinde deneme çekimi falan yaptınız mı?
- Nilgün Belgün: Hayır. Benim programa başlamamdan bir hafta sonra Gabriel programa dahil oldu. Geldiği gün mutfağa girip yemek yapmaya başladı, o sırada öyle eğlendik ki canlı yayında olduğumuzu unuttuk. Programın yemek bölümü resmen sit-com gibi geçiyor. Gabriel yemek yaparken, benim içimden bir kız çocuğu çıkıyor. Peçeteyi saklıyorum, sürekli muzırlık peşinde koşuyorum.
- Gabriel Sponza: Aramızda ego savaşı namına hiçbir şey yok. Çok uyumluyuz.
- Nilgün Belgün: Ne Gabriel diğer aşçılara benziyor ne de ben yaşıtlarıma benziyorum.

* Kendinizi kaç yaşında hissediyorsunuz peki?
- Nilgün Belgün: Tabii ki 19... (Gülüyor) Hatta mutfakta 14’e kadar iniyorum. Bazen “Gabriel bana nasıl dayanıyor?” diye düşündüğüm de oluyor açıkçası!
- Gabriel Sponza: Dayanmasam burada olmazdım. Biz birbirimize enerji veriyoruz.

* Programda yapacağını yemeklere birlikte mi karar veriyorsunuz?
- Gabriel Sponza: Onu tamamen ben oluşturuyorum. Yemek yapmayı iş değil bir sanat olarak görüyorum. Yapacağımız yemekleri de bir hafta öncesinden belirliyorum.

* Nilgün Hanım, sizin mutfakla aranız nasıldır?
- Nilgün Belgün: Hiç aram yok. Ama hayatımdaki erkeklerin hepsinin mutfakla araları çok iyiydi. Mesela iki eşim de muhteşem yemek yaparlardı. Onlar yaptı, ben yedim. Mutfaktaki başarıyı iş hayatıma taşıdım. Ancak şunu da belirtmeden geçemeyeceğim; çok iyi bir damak zevkim vardır, gurmeyimdir. Kötü bir yerde asla yemek yemem, en güzel yerlerde yemek yemek isterim.

İZLEYİCİYE SÜRPRİZİMİZ VAR
* Gelecek haftadan itibaren programın içinde bazı değişiklikler olacağını duyduk. Doğru mudur? Doğruysa ne gibi değişiklikler yapılacak?
- Nilgün Belgün: Programda bir yapımcı değişikliğimiz oldu. Dekorundan içeriğine kadar farklı bir program sunacağız. 10 Kasım’dan itibaren farklı bir programla izleyici karşısına çıkacağız. Ayrıca interaktif hale geleceğiz, yani izleyici iletişim kuracağız. Bu yapacağımız bugüne kadar hiç denenmemiş bir format... Sürpriz olsun, daha fazla detay vermeyeyim.

STÜDYODAN SAHNEYE
* Televizyon programının yanı sıra tiyatro oyununuza da devam ediyorsunuz...
- Nilgün Belgün: Evet sadece canlı yayın yapmıyorum. “Nilgün Belgün ile Aşk ve Komedi” diye iki saatlik bir de oyunum var.

* Haftanın kaç günü sahneye çıkıyorsunuz?
- Nilgün Belgün: Değişiyor. Bir hafta 3 gün oluyor mesela, bir hafta 2 gün... Bir de sadece İstanbul’da sahneye çıkmıyorum. Geçen gün televizyon programını bitirdikten sonra Antalya’ya gittim. Ertesi gün gelip sabah erkenden yine yayına çıktım.