TBMM Başkanı Çiçek: Hepsini telin etmek lazım

Çiçek, Altınpark Fuar ve Kongre Merkezi'nde düzenlenen Mobilya Fuarı'nın açılışında yaptığı konuşmada, Siteler'in Türkiye ekonomisinde önemli yeri olduğunu, aynı zamanda mobilya yaparak bir geleneği yaşattığını belirtti.

Siteler'in iş ve aş kapısı olduğuna dikkati çeken Çiçek, buranın desteklenmesi gerektiğini söyledi.

Çiçek, Siteler'in sorunları bulunduğunu, bu sorunların bir kısmının esnafın kendi aralarında birlik olmayışından kaynaklandığını dile getirdi.

“Bu kutsal bir hedef”

Türkiye'nin önemli bir ülke olduğunu ifade eden Çiçek, “Türkiye'den beklentisi olan sadece bizim vatandaşlarımız değil. Soydaşlarımız, akraba topluluklar var. Yakın ilişki içerisinde olduğumuz başkaca ülkeler var. Emin olun, siz bizden ne bekliyorsanız, Türkiye'den de onlar benzer şeyleri bekliyorlar. Dolayısıyla Türkiye kendisinden çok şey beklenen birkaç ülkeden birisidir” dedi.

Türkiye'nin belli ölçülerde işinden, aşından, yatırımından, rızkından, kendi vatandaşlarına yapacağı hizmetlerden keserek büyük millet, devlet olmanın gereği olarak o ülkelere ulaşmaya çalıştığına işaret eden Çiçek, “Türkiye bugünkünden daha büyük olacaksa bunları da yapmak mecburiyetindedir. 'Ne gereği var, niye yapıyoruz' diyemezsiniz, çünkü sizin girmediğiniz pazarlara, alanlara başkaları giriyor, o da Türkiye'nin faaliyet alanını daraltıyor” değerlendirmesinde bulundu.

Türkiye'nin 2023 yılı ile ilgili, 200'e yakın ülke içerisinde ilk 10'a girme hedefi olduğunu anımsatan Çiçek, bunun kutsal ve önemli bir hedef olduğunu söyledi.

Cemil Çiçek, bu hedefi yakalamak için hep ileri bakmak gerektiğine vurgulayarak, “Önemli hedefleri yakalamak mecburiyetindeyiz ki bu coğrafyada ebediyen yaşayabilelim. Dünyanın en belalı coğrafyasıdır bizim içinde bulunduğumuz coğrafya, bunun tam kalbinde de Türkiye bulunuyor. Bunun ne anlama geldiğini televizyon haberlerinde her gün görüyoruz” dedi.

“Bunların sorumlusu biz değiliz”

Suriye, Irak, Kafkaslar ve Ukrayna'daki gelişmelerin ortada olduğunu belirten Çiçek, sözlerini şöyle sürdürdü:

“(Bize ne) diyemezsiniz. Demeniz mümkün değil, siz öyle deseniz bile bütün fatura Türkiye'ye çıkıyor. 'At ile it tepişiyor ama çifteyi seyis yiyor' derler, bir atasözüdür. Falancayla filanca kavga ediyor, kendi içlerinde birbirlerini boğazlıyorlar fatura bize çıkıyor. 1 milyon 600 binden fazla göçmen Suriye'den geliyor, Irak'tan geliyor. Kapıları açıverseniz bu daha da artacak. Bunların sorumlusu biz değiliz. Ama sonuçlarından en fazla etkilenen ülke biziz. Onun için Türkiye büyük olmak mecburiyetindedir. Zayıf olanın bu coğrafyada yaşama şansı tarihen olmadı, bundan sonra da olmaz.”

Çiçek, Türkiye'nin ilk 10 ülkeden birisi olabilmesi için ülkede huzurun ve barışın sağlanması gerektiğine dikkati çekerek, şunları söyledi:

“Siyasi görüşler, düşünceler farklı olabilir vatandaşlarımızın. Dini inanışları farklı olabilir, bir şeye inanır, inanmaz veya farklıdır. Ama hepimizin ortak hedefi bu ülkenin huzuru ve barışıdır. Kim bu ülkenin huzuruna, barışına dinamit koyuyorsa, kim bu ülkenin huzurunu, barışını ortadan kaldıracak davranışlarda bulunuyorsa bunu kınıyoruz ve kınamalıyız. Sevdiğiniz insanlara, benim düşüncemden olanlara karşı huzur bozacak davranış olduğunda 'Vay nasıl yaparsın', farklı görüşten birisine yapıldığında 'Oh oldu' dersek bu memleketin huzurunu sağlayamayız.”

“Bu konuya hassasiyet gösterilmeli”

Çiçek, kavgasız bir toplum olmaya mecbur olunduğunu, kavganın hiçbir meşru sebebi, anlayışla karşılanacak yanı olamayacağını vurguladı. TBMM Başkanı Çiçek, şunları kaydetti:

“Son zamanlarda, zaman zaman Türkiye çapında, zaman zaman bölgesel olarak bazen kurumlarımıza, siyasi partilerimize, bazen şahıslara yönelik asla tasvip etmediğimiz ve nefretle kınadığımız cebir ve şiddet eylemleri, faaliyetleri oluyor. Bunlar ülkenin hayrına olmaz, hepsini telin etmek lazım. Cebir ve şiddet, bir sorun çözme yöntemi değildir ve olamaz. Bugüne kadar kim cebir ve şiddeti yöntem haline getirmiş ve bir sorunu çözmüş. Sorunları daha karmaşık ve çözümsüz hale getirmekten öteye sonuç doğurmaz. Bunun en iyi örneği bölgemizde yaşanan sıkıntılardır. Kaldı ki geçmişte de bunun tecrübesini çok yaşadık. Onun için herkesin, en başta siyasi partilerimizin teker teker bu konuya hassasiyet göstermesi, devlet kurumlarımız, güvenlik güçlerimiz olmak üzere bunlara yönelik her türlü faaliyeti kınamamız lazım amasız, fakatsız. Sempatimize, antipatimize göre değil, gerçekten içten huzursuzluğa meydan vermememiz gerekiyor. Bunu bir ihtiyaç olarak söylüyorum, bir lüzum söylüyorum.”

Başka ülkelerin politikalarının, Türkiye'nin huzursuzluğu üzerine inşa edildiğine işaret eden Çiçek, “Türkiye için bir politika geliştirmeye çalışanlar, Türkiye'ye belli politikaları empoze etmek isteyenler, Türkiye geliştiği için ayağına bastığımız birçok kesimler, uluslararası güçler bütün politikalarını Türkiye'de huzursuzluk çıkarmak üzerine inşa etmişlerdir. Bu tuzağa bir defa daha düşmeyelim. Geçmişte çok düştük. 'Sağ, sol' dedik birbirimizin gırtlağına sarıldık, 'Şu şucudur, bu bucudur' dedik birbirimizin gırtlağına sarıldık. Kan döküldü, kin kusuldu. Sonun da kaybeden biz olduk” diye konuştu.

“İsraf batağına sürüklenmiş de bir toplumuz”

Çiçek, Türkiye'nin ilerleyebilmesi için çalışması, üretmesi gerektiğini, hiç bir yerde kestirme çözümün, kolaycılığın olmadığını, bir yere gelebilmek için alın teri dökülmesi, çalışılması gerektiğini söyledi. Çiçek, şu değerlendirmeyi yaptı:

“Bizim bazı ülkeler gibi avanta petrol gelirimiz yok. Bu toprağın altından petrol çıkmıyor. Allah onu başka bir yere vermiş, bize de başka imkanlar vermiş. Doğal gazımız yok. Öyle külçeyle çıkaracağımız altın madenlerimiz de yok. Doların varil başına değeri 1 dolar arttığı zaman uykumuz kaçıyor. Çünkü enerji bağımlısı bir ülkeyiz. Onun için çok çalışıp, üretmeye mecburuz. Kaliteli üretmeye mecburuz. Üreterek büyümeye mecburuz. Üretmeden büyüme yol ve yöntemleri, ithalata dayalı büyüme çabaları bizi çok fazla bir yere götürmez. Onun için Siteler esnafının üretme yönündeki çabaları takdire şayandır.”

Üretmek için de tasarrufun gerekli olduğunu vurgulayan Çiçek, “Maalesef ülke olarak hepimizin bir kötü alışkanlığı var. Gelirimize göre tüketim harcaması yapmıyoruz. Hele hele şu kredi kartları çıktıkça birçok üzücü olaylar da yaşanıyor, dramatik bir kısım şeylere de şahit oluyorsun. Kültüründe tasarrufun teşvik edilmesine, israfa karşı birçok yerde güzel şeyler söylenmesine, inancımızda bunu emreden hükümler olmasına rağmen israf batağına sürüklenmiş de bir toplumuz. Bunu görmek gerek” şeklinde konuştu.

TBMM Başkanı Çiçek, Türkiye'nin şu an 100 liranın 13,5 lirasını tasarruf ettiğini söyledi.

Tasarruf yapılmadan yatırım yapacak para bulunamayacağını belirten Çiçek, “Yatırım yapacağınız zaman gider başkalarından borç para alırsınız. Türkiye'nin borcu bundan artıyor. İnsanlarımızın borcu bundan artıyor. Onun için bir taraftan tasarruf yapacağız, tasarruf yaptığımız hususları üretime, yatırıma aktaracağız. Onu da dış pazarlara ihraç edeceğiz. Türkiye'nin üretime dayalı ihracattan başka çözüm yolu yoktur” dedi.

2015 yılının seçim yılı olduğunu hatırlatan Çiçek, “Biz siyasetçilerden de bolca vaat dinlersiniz. Her şeyin kolay olacağı yönünde de bir tablo çizeriz. Hiçbir şey kolay değildir. Kim ne söylerse söylesin, çalışmazsak, üretmezsek, yatırım yapmazsak, bunu yaparken de öz kaynaklarımıza müracaat etmezsek söylenen her şey yalandır. İsterseniz yalana inanmaya devam edin” ifadelerini kullandı.

“Destek vereceğiz”

AK Parti Ankara Milletvekili Seyit Sertçelik de Siteler'in mobilya sektörünün başkenti olduğunu ancak bu özelliğini yitirdiğini belirtti.

Mobilya sektörünün önemli bir istihdam alanı olduğunu ifade eden Sertçelik, Siteler'in markalaşma, tasarım eksikliği, kalite sorunu gibi sorunları olduğunu ifade etti.

Maliye Bakan Yardımcısı Abdullah Erdem Cantimur da “Bizim esnafımız ne kadar çok kazanırsa Maliye'nin payı o kadar fazla olur. O yüzden biz Maliye olarak sizi desteklemenin, boynumuzun borcu olduğunu düşünüyoruz” diye konuştu.

Sitelerin apartman anlayışı içerisinde hizmet yapmaması gerektiğini belirten Cantimur, mobilya esnafının sanayi sitesine ihtiyacı olduğunu, yeni bir mobilyacılar sanayi sitesi kurulması için destek vereceklerini söyledi.

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı Genel Sekreteri Asım Balcı, yürütülen çalışmalar hakkında bilgi vererek, mobilya fuarının hayırlara vesile olması temennisinde bulundu.

Ankara Sanayi Odası Başkanı Nurettin Özdebir, Türkiye'de Siteler'in mobilyanın doğduğu yer olduğunu anımsatarak, Siteler'in sorunlarından söz etti.

Kaybolan sanatların desteklenmesi ve geliştirilmesi gerektiğine dikkat çeken Özdebir, bu alanda destek istediklerini söyledi.

Ankara Mobilyacılar, Lakeciler Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı Hüseyin Taklacı ise sektörde aynı işi yapan odaların birleşmesi gerektiğini dile getirdi.

Konuşmaların ardından Çiçek, fuarın açılışını gerçekleştirdi ve mobilya stantlarını gezdi.