Organ bağışında İzmir birinci

Güncelleme Tarihi:

Organ bağışında İzmir birinci
Oluşturulma Tarihi: Kasım 05, 2014 10:42

İZMİR, organ bağışında bulunan 13 bin 543 kişi ile Türkiye genelinde ilk sırada yer alırken, İl Sağlık Müdürü Bediha Türkyılmaz, farkındalığı artırmak ve vatandaşları daha duyarlı hale getirmek istediklerini belirtti.

Haberin Devamı

Türkyılmaz, "Bu çalışmaları yapmaktaki tek amacımız bağış almak değil farkındalık yaratmak. Önce aile fertleri arasında konuşulmasını sağlamak, ardından da toplum içinde insanların birbirlerine fısıltı gazetesi yöntemiyle yayarak daha geniş kitlelere ulaşmasını istiyoruz" dedi.

İl Sağlık Müdürlüğü ekipleri, organ bağışını arttırabilmek için fuarlarda stantlar açtı, farklı kesimlere ve mesleklere yönelik seminerler verdi. Yapılan işbirliği sayesinde camilerde organ bağışıyla ilgili hutbe okutuldu. Çalışmalarını çok yönlü sürdürdüklerini belirten İzmir İl Sağlık Müdürü Bediha Türkyılmaz, "Bugün 10 beyin ölümünden ikisi organ bağışlıyor, 8-9’unun bağış yapması lazım" dedi. Organ bağışının sadece vatandaşlarda bitmediğini, sağlık personellerinin bu konuda duyarlı olması gerektiğini dile getiren Türkyılmaz, "Geçen mayıs ayında anestezi uzmanlarına, nöroloji uzmanlarına, beyin ölümünü tespit edenlere eğitim verildi. Beyin ölümünü tespit etmek kolay değil. Yoğun bakımda yatan kişinin yoğun bakımdaki doktoru ’beyin ölümü gerçekleşti’ diyemez. O klinikteki başka doktorlara söyler. İki tane doktor bakarlar ve onlar tanı koyarlar. Yoğun bakımdaki doktor koyamaz. Neden koyamaz? Önyargı, şüphe olmasın diye onun dışında iki hekim daha gelir imza atar. Bakanlık tarafından doktorlara beyin ölümü tespiti ve nasıl yapılacağı konusunda eğitim veriliyor" dedi.

Haberin Devamı

BİTKİSEL HAYATLA BEYİN ÖLÜMÜ FARKLI

Organ bağışının her ölüden alınmadığını, evde meydana gelen ölümler veya yoğun bakım dışında hayatını kaybedenlerden bağışta bulunsa bile alınamayacağını aktaran Türkyılmaz, "Bitkisel hayatta beyinde kanlanma var. Normal nefes de alabilir illa cihaza bağlı olmayabilir. Beyin ölümü dediğimiz şey yoğun bakım şartlarında cihaza bağlı olarak hayatın devam ettirilebilmesi ama aslında tıbben ölü olma durumu. Geri dönüşümü sağlanamaz. Kendi başına soluk alıp veremez, ancak cihaza bağlı bir şekilde kan akımı devam ettirilir. Çünkü organların kan akımı devam ettirilirken alınabilmesi söz konusudur. Evde gerçekleşen ölümlerde, hastanenin yoğun bakım servisi dışında gerçekleşen ölümlerde organları alamıyoruz" dedi.

Haberin Devamı

Organ bağışında İzmir birinci

PTT, TİYATRO VE REKLAMLA YAYILACAK

Organ bağışını artırmak ve bu sistemi ayakta tutmak istediklerini belirten Türkyılmaz, Organ, Doku Bağışı ve Nakli Haftası kapsamında tiyatro ekiplerinin 3-9 Kasım tarihleri arasında oynamak üzere program hazırladıklarını, vatandaşların algısını belli bir seviyeye taşımak istediklerini belirtti. Bu sayede, bilgilendirilen kişilerin birbirlerine söyleyerek fısıltı gazetesi tekniği ile organ bağışı konusunda farkındalığın yayılacağını dile getirdi. Türkyılmaz, "PTT ile anlaşma yaptık 3-9 Kasım’da tüm mektuplara 11 tane postaneden organ bağışı ile ilgili kaşe vurulacak. Kamu spotları var, biz kendimiz film çektik, arkadaşlar çekiyorlar tamamlamak üzere. Bakanlık onayı alınca yapacağımız filmleri, aile sağlığı merkezlerinde göstereceğiz" diye konuştu.

Haberin Devamı

ORGAN BAĞIŞI ÜLKE EKONOMİSİNE DE KATKI SAĞLAYACAK

Türkiye’de 25 bin böbrek hastası bulunduğunu, bunların diyaliz tedavisi için harcanan paranın 4.5 milyar dolara ulaştığını ifade eden Türkyılmaz, "Diyaliz tedavisine harcanan para ülke ekonomisine çok büyük bir yük. Kadavradan nakil artırılarak aynı zamanda ülke ekonomisine de katkı sağlanacak. Zaten diyaliz tedavisi ile organ naklini karşılaştırdığımız zaman, organ nakli en mükemmeli" dedi. Türkyılmaz organ bağışı ve farkındalık çalışmalarını sürekli aktif halde tutarak yılın her gününe yaymak istediklerini, sadece bir haftanın yeterli olamayacağını söyledi.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!