Gazanfer gözleriyle beni güldürebilirdi

Haftanın konuğu bulvar komedilerinin kraliçesi Gönül Ülkü.

Haberin Devamı

Gazanfer gözleriyle beni güldürebilirdi
Fotoğraflar: Murat ŞAKA


Gazanfer Özcan–Gönül Ülkü Tiyatrosu... Kuşaklar boyu izlenen bir tiyatro... Kaç yıl birlikte sahne aldınız Gazanfer Bey’le?

GÖNÜL ÜLKÜ: Elli yıl.

*

Çok uzun bir zaman...

GÖNÜL ÜLKÜ: Benim için öyle değil... Pır diye geçiverdi.

*

Gazanfer Bey’in ardından büyük bir boşluk duygusuyla mı karşılaştınız?

GÖNÜL ÜLKÜ: Hem de nasıl! Büyük bir üzüntü... Anlatılamayacak derecede büyük bir üzüntü. Çok kötü oldum. Üzüntüden hastalandım. Zayıfladım. Çok zor toparlandım.

*

Gazanfer Bey’i kaybettiğinizde hissettiğiniz neydi?

GÖNÜL ÜLKÜ: Elli yıl aynı sahneyi paylaştık. Elli yıl aynı hayatı paylaştık. İlk hissettiğim şey bir büyük boşluk duygusu olmuştu.

*

Nasıl bir ilişkiniz vardı?

GÖNÜL ÜLKÜ: Gözlerimizle konuşabiliyorduk. Kelimesiz. Sessiz. Gözleriyle bana her şeyi ifade edebilirdi Gazanfer... Gözleriyle güldürürdü. Bazen sahnede de yapardı bunu. Oyun sırasında gözleriyle güldürür, ben de ona sinirlenirdim, seyirciye ayıp oluyor diye...

*

Nasıl bir eşti Gazanfer Bey?

GÖNÜL ÜLKÜ: Hayatımın her boşluğunu doldururdu. Benim unuttuğum her şeyi aklında tutardı. En basit konuları bile... Eşi bulunmaz bir kocaydı.

Haberin Devamı


Gazanfer gözleriyle beni güldürebilirdi


Bizimki aşk değil, derin bir sevgiydi

ÂŞIK mıydınız Gazanfer Özcan’a?

GÖNÜL ÜLKÜ: Ben âşık olmadım Gazanfer’e... Çok sevdim, çok derinden sevdim ama âşık olmadım. Aşk başka şey...

*

Nasıl tanıştınız?

GÖNÜL ÜLKÜ: Şehir Tiyatroları’nda birlikte çalışıyorduk. Arkadaştık. Yakın arkadaş. Benim flörtlerim olurdu. Ona anlatırdım. O da kendi hususi hayatını anlatırdı. Öyle bir arkadaşlığımız vardı. Derken evliliğe dönüştü bu arkadaşlık.

*

Birbirinizi tamamlamışsınız...

GÖNÜL ÜLKÜ: Aynı mesleği yapıyoruz. Aynı şeylerden heyecan duyuyoruz. Aynı oyunları keşfediyoruz. Bunların getirdiği bir tamamlama vardı.

*

Hiç bıkmadınız mı birbirinizden?

GÖNÜL ÜLKÜ: Bıktırmazdı ki...

*

Kavga etmediniz mi hiç?

GÖNÜL ÜLKÜ: Etmez olur muyuz? Hiç kavgasız olur mu canım.

Haberin Devamı


Gazanfer gözleriyle beni güldürebilirdi

Dizi seti bana ilaç gibi geliyor

Dizide görev yapmak yorucu olmuyor mu?

GÖNÜL ÜLKÜ: Ben alışığım tiyatrocu olduğum için. Burası ilaç gibi geliyor bana. Ne kadar iş olursa olsun hiç yorulmuyorum. Çok hoşuma gidiyor.

*

Dizi setinde size özel ilgi gösteriliyor mu?

GÖNÜL ÜLKÜ: Pamuk gibi yapıyorlar beni eksik olmasınlar... Hem erkek çocukları hem kız çocukları o kadar terbiyeli, o kadar bilgili ki.

*

Diziye hemen alıştınız mı?

GÖNÜL ÜLKÜ: Gazanfer vefat ettikten sonra Gülse bu rolü teklif etti bana. İlk aklıma gelen şey şu oldu: “Kiminle oynayacağım ben?”

*

Neden böyle düşündünüz?

GÖNÜL ÜLKÜ: Elli sene Gazanfer’le oynadım ben... Göz göze... Alışmışım Gazanfer’le oynamaya...

Haberin Devamı


Gazanfer gözleriyle beni güldürebilirdi

Bizdeki ilk sitcom: Kuruntu Ailesi

Türk televizyonlarının ilk sitcom’u “Kuruntu Ailesi”dir.

*

Gazanfer Özcan ve Gönül Ülkü’nün bu TV dizisi, tabiri caizse bir erken dönem “Avrupa Yakası” idi...

*

Yıllarca sürdü. Kült oldu. Efsane oldu.

*

Çocuk merakıyla izlerdik bu diziyi.

*

Gönül Ülkü bu dizi için “Hem aile dizisiydi, hem de bizim ailenin dizisiydi” diyor.

Beni anneannem keşfetti

GÖNÜL Ülkü’ye “tiyatroyla nasıl tanıştınız” diye sordum.
Başladı anlatmaya:

*

Çok küçük yaşlarda şarkılar söyler, taklitler yapardım.
Başını örten, namaz kılan, camilere giden anneannem, aynı zamanda tiyatroya ve sinemaya da pek düşkündü.
Anneannem aldı beni Şehir Tiyatroları’na götürdü ve oraya kaydettirdi.
On dört yaşındaydım...
Şehir Tiyatroları’na kabul edildim. Çocuk Tiyatrosu’nda oyunlar oynadım.
Ama benim gözüm Bedia Muvahhit gibi olmaktaydı.
On yedi yaşımda Bedia Hanım, Cevat Fehmi Bey’in bir oyununda oynuyordu.
Onu öyle bir izlemişim ki... Bütün rolü su gibi ezberlemişim. Nefes alışı dahil.
Bir gün Bedia Hanım’ın sesi kısıldı. Vasfi Rıza Bey’e “Beni dener misiniz” dedim.
Denedi. Bedia Hanım’ın “Oh” deyişini bile atlamadığımı görünce “Tamamdır, sen çık” dedi.
O günden sonra Şehir Tiyatroları’nın sanatçısı oldum.

Haberin Devamı


Gazanfer gözleriyle beni güldürebilirdi

Gönül Ülkü notları

Konuşurken “Şehir Tiyatroları”ndan eski adıyla, yani “Darülbedayi” diye söz ediyor. Mesela “Ben Darülbedayi’de iken...” diyor.
Gazanfer Özcan için düzenlenen anma gecelerinde tuhaf bir his kaplıyormuş içini ve “Galiba Gazanferciğim de burada” diye geçiriyormuş içinden.
“Yaşama sevinci” dedikleri şey var ya... Gönül Ülkü’de işte ondan çok var.
Vasfi Rıza’dan söz açıldığında “Kulakları çınlasın” demeyi ihmal etmiyor.
Altmış yaşındaki adamlardan söz ederken “çocuk” diyor.
Bedia Muvahhit demiyor, “Bedia Hanım” diyor.
Arada Yalan Dünya ekibiyle yemeklere çıkıyormuş... Dikkat! Gönül Ülkü bu yemeklerin sayısının artmasını temenni ediyor.
Bir yanı durgun ve kederli... Bir yanı ise esprili ve flörtöz...
Sahneyi özlüyor... Tiyatro sahnesini... “Teklif gelsin oynarım” diyor. Tekliflere açık yani...
“Komedi oyuncusu oynarken fazla bağırmamalı... Çünkü bağırırsa esprisi kaybolur” şeklinde bir tezi var.
“Gazanfer” demiyor, “Gazanferciğim” diyor.
Şu hayatta en çok Gazanfer Bey’e gülmüş.
Bir daha dünyaya gelse... Yine aynı hayatı yaşarmış.
Yalnız. Ama yalnızlığını pek dert etmiyor...
Acısını, derdini, yalnızlığını gösterme meraklısı değil. Hem de hiç değil.
Yalan Dünya’daki rolünde bazen doğaçlama da yapıyor. Bazen ama.
Geçmişiyle yaşamıyor. Geleceğini geçmişiyle birlikte yaşıyor.
Bugün geldiği son noktada şu iki şeyle avunuyor... BİR: Gazanfer Bey’li anılar... İKİ: Elli yıllık sahne hayatının kazandırdığı binlerce hayran...
“Her şeyi yaşadım, her şeyi gördüm, hayatımdan memnunum” diyor.
“Eskiden sanat dünyası ne iyiydi, şimdi çok bozuldu” diyenlerden değil... Bugünün tiyatrosunu, sanatını ve sanatçılarını da beğeniyor.
Hemen kaynaşanlardan değil... Bir süre geçtikten sonra kaynaşabilenlerden.
Günümüzün oyuncularını “çok terbiyeli” ve “çok bilgili” buluyor.
Dizideki oyuncuları da terbiyeli buluyor. “İçeri girdiğimde hepsi ayağa kalkıyor” diyor. “Komutan gibisiniz yani” dendiğinde ise gülüyor.
“Ne içtiyse aynısından bana da ver.” Bu onun Yalan Dünya’daki meşhur repliği... Hemen söyleyeyim: Gündelik hayatında bu repliğe pek yüz vermiyor.
85 yaşında... Ama zehir gibi... İltifat olsun diye söylemiyorum: Gerçekten zehir gibi...
Konuşurken sıkıldı ama fotoğraf çekiminde hiç sıkılmadı... Fotoğrafları çeken Murat Şaka’nın isteklerine çok ünlü bir rejisörün isteklerine uyar gibi uydu.
Gönül Ülkü ile Yalan Dünya’nın setinde konuştuk... Bir ara Altan Erkekli geldi yanımıza... Gönül Ülkü “Bu çocuk öyle iyidir ki... Sette meyve soyar getirir bana” dedi.

Haberin Devamı

GÖNÜL ÜLKÜ İÇİN NE DİYORLAR

“Bence setin en güzel kadını... Sete onun için gidiyorum...”
BEYAZIT ÖZTÜRK

“Sette onun o güzel enerjisini görünce insan motive oluyor. Canım Gönül ablam. :) ”
ÖMÜR ARPACI

“Onu herkes tanımalı diye düşünüyorum. Ama o zaman bu şansa erişmiş insanlardan biri olmanın bir anlamı kalmazdı. Onu çok ama çok seviyorum.”
İREM SAK

“Gönül Hanım’ın o yumuşacık eline her dokunduğumda o ellerin ve o yüreğin yarattığı geride kalmış o koskoca dünyayı, harika tiyatro macerasını, binlerce repliği, mücadeleyi, açlığı, tokluğu, dostluğu, ihanetleri ve güzel bir aşkı hissedebiliyor insan...”
FÜSUN DEMİREL

“Gönül Ülkü şu an 2014’teki yansımasını sunduğumuz ‘fars’ türü komedinin Türkiye’deki öncülerindendir. Gönül Ülkü/Gazanfer Özcan Tiyatrosu, Türk komedi tarihinin köklerinden biridir. Gönül Ülkü okul, dost, usta ve dizinin incisidir.” GÜLSE BİRSEL

“Ülkemizin nadide kristallerindendir. Sanatıyla, insanlığıyla bize örnek sevgili ablamızı kırmadan gelecek kuşaklara emanet etmek görevimizdir.”
ALTAN ERKEKLİ

“Gönül Ülkü’yü Gazanfer Özcan’sız bir yere koyamazsınız... Her ikisi de yıllarca tiyatro perdesinin güleç yüzü olmuştur”.
RUTKAY AZİZ

Gazanfer gözleriyle beni güldürebilirdi





Yazarın Tüm Yazıları