Leyla Emadi: Yeni eserimin konusu, çok ve boş konuşanlar!

Güncelleme Tarihi:

Leyla Emadi: Yeni eserimin konusu, çok ve boş konuşanlar
Oluşturulma Tarihi: Ekim 31, 2014 16:20

Artnivo’nun sanatçılarından Leyla Emadi ile, insana dokunan konularını, kullandığı malzemeleri, bol enerjili atölyesini konuştuk… Tabii çok yakında Contemporary İstanbul’da sergilenecek işlerini de...

Haberin Devamı

Üretim sürecinizden bahseder misiniz? Sizi işe başlamaya iten güç ne oluyor, daha sonra bunu nasıl işliyorsunuz?
Genel olarak sosyal içerikli konular üzerinde yoğunlaştığım için konu sıkıntım yok. Özellikle de Türkiye’de yaşamanın verdiği güncel haber zenginligini de hesaba katarsak epey şanslıyız. Kısacası konular zaten hep kafamda ve beni etkileyen durumlar üzerinden yol aldığım için geriye sadece düzenli olarak atölyeye gidip eseri ortaya çıkarmak kalıyor. Bu da yoğunlaştığım takdirde maksimum 10 günlük bir serüven benim için.

Eserlerinizde sık sık üstünde durduğunuz konular var; kısıtlanma, kadın, şiddet, sansür… Neden bu konuları seçiyorsunuz?
Benim derdim ilk aşamada kendimle…Niye ısrarla şiddet ve bastırılmışlık üzerine gittiğime gelirsek sanırım bu, kafamda hala bu konuları çözememiş olmanın verdiği sıkıntıyı tekrar tekrar dışa vurma isteği… Kötülük, nefret, savaş, işkence, haksız, hiç bitmeyecek… Bazılarından çok etkileniyorum, bazılarıysa bana dokunmuyor. Dokunanı canımı acıtıyor, ben de onu tuvale aktararak başkalarının canını acıtmak istiyorum galiba. Yani evet biraz mesaj kaygım var gibi…

Haberin Devamı

BENİ EN ÇOK ETKİLEYEN KONU, HAKSIZLIK

Leyla Emadi: Yeni eserimin konusu, çok ve boş konuşanlar

Peki sizi en çok rahatsız eden konu ne?
İnsan ve ona yapılan haksızlık… Haksızlığa tahammül edemiyorum, aslında sadece insan da değil, herhangi bir canlıya yapılanına da… Mesela ilk dönem işlerimde hayvanlara takmıştım kafayı, domuzların dinle ilişkilendirilip “tü kaka” ilan edilmelerini işliyordum. Daha sonraları kuş gribi çıktı başımıza, zavallı horozlar, tavuklar telef edildi, onlara da resimlerimde yer verdim… Bir şekilde kendimce onları tuvallere taşıyarak özür diliyorum… Bu kadar vahşi olmamalıyız… Son dönemlerde Türkiye’nin geldigi noktaya bakacak olursak en çok insan hak ve özgürlüklerinin ihlal edilmesinden etkileniyorum.

Peki siz bir sanatçı olarak özgürlüklerin kısıtlanmasından ne kadar etkileniyorsunuz?
Etkilenmiyorum desem yalan olur. İster istemez insan elini biraz çekiyor ama yine de mesajımı verdiğimi düşünüyorum. Özellikle ilk işlerimde daha çok mesaj kaygım vardı, şimdilerde biraz
daha sadeleştim… Anlayan anlar diyorum. Otosansür sadece sanatta değil, artık herkesin özel hayatına işlemiş vaziyette… İnsanın kafasındakileri söyleyememesi, yazamaması, çizememesi
kadar kötü ne olabilir ki?

Haberin Devamı

Kadın ve kadına yapılan haksızlıklar da eserlerinizde büyük yer buluyor. Feminizm ilgili neler düşünüyorsunuz?
Kendimi feminist olarak görmüyorum. Feministler kızabilir ama feminist olmayı kabul etmek kendini ayırmak, soyutlamak ve diğerinden farklı görmek demek ki, ben kadının erkekten farklı konumlandırılması gerektiğini düşünmüyorum…Evet fiziksel olarak farklılıklarımız olabilir ama kadın erkeği, erkek de kadını tamamlar… Son dönemde kadın konusunu cok işledim çünkü her gün yüzlercesi haksızlıklara ve şiddete maruz kalıyor. İlk kişisel sergim Abluka’da da sadece erkeklere yer vermiştim… Yani ben sadece ‘insan’ olarak bakıyorum olaya…

Leyla Emadi: Yeni eserimin konusu, çok ve boş konuşanlar

Haberin Devamı

İran kökenlisiniz ama Türkiye’de doğdunuz, bir annesiniz ve Türkiye’de bir kadın sanatçısınız… Tüm bunlar sanatınızı nasıl etkiliyor, bakış açınızı nasıl değiştiriyor?
Aslen Iranlıyım ama kendimi daha çok Türk görüyorum… Çok küçük yaşlarda Türkiye’ye geldik ve sadece babamın Atatürk hayranlığıyla alınmış bir karardı bu… Tabii iki kültürü de bünyesinde barındıran bir insan olarak cok zenginliklerim var. Dezavantajları da yok değil ama ben bana tüm kattıklarıyla sanatımı beslediğini düşünüyorum… Annelik ise tanrısal bir şey bence, çocuklardan önce çok nettim… Yani siyah ve beyaz vardı benim için; şimdi ise arada renkler var. Yumuşadım ve çalışmalarım da onlarla beraber yumuşadı sanki… Etrafta çocuklar olunca işine full konsantrasyon mümkün olamıyor, onlar ve onların işleri her zaman benimkilerin önünde… Dolayısıyla her şeye yetişebilmek için çok programlı olmam gerekiyor…

Haberin Devamı

Tekniğinize gelirsek…Sıklıkla tuvallerinizi görüyoruz, enstalasyon heykel gibi işleriniz de var. Siz en çok hangi medyumda üretmeyi seviyorsunuz, konularınızı hangi medyum en iyi aktarıyor?
Son 4-5 senedir tuvallerimde akrilikle çalışıyorum. Ondan önce yağlıboya yapıyordum. Yağlıboyadaki bekleme süreci beni resimden uzaklaştırmaya başlayınca akrilik ve tuval üstünde desene geçtim. Böylelikle hissettiğim şeyin etkisi geçmeden hızlıca tuvale aktarabiliyorum. Malzeme kullanımı da beni çok heyecanlandıran bir şey. Bazı tuvallerime hala üç boyutlu malzemeleri ekliyorum. Tuval resmiyle beraber hiç bırakmadığım enstalasyon aşkım da var. Enstalasyon yapmaya üniversitede başladım ve bundan müthiş keyif alıyorum. Biri diğerinin önüne geçmiş değil. Şunu tercih
ediyorum diyemeyeceğim. Son dönemlerde kağıt işlere de çok zaman ayırıyorum. Çizim yapmak biraz daha beni rahatlatan, işin eğlenceli tarafı gibi, yeni resme hazırlık aşaması bir nevi

Haberin Devamı

Leyla Emadi: Yeni eserimin konusu, çok ve boş konuşanlar

Girift enstalasyonunuz cok ilgi görmüştü… Nasıl bir geri bildirim aldınız bu işten? Bu tip enstalasyonları daha sık görecek miyiz sizden?
Girift yaklaşık 1.5 sene uğraştığım bir enstalasyondu. Ailemdeki kadınlarla ve çok yakın arkadaşlarımla yaptığımız tığla örülmüş renk renk memelerden oluşuyordu. Onlarla bir araya gelerek elimizde yünler ve tığlarla harıl harıl ördüğümüz, örerken eskilere gittiğimiz, tamamen biz kadınlara ait bir yaşam kesitinin performansını yapıyor gibiydik. Müthiş eğlenceli ve huzur verici bir yapım aşaması vardı. O iş Bakü Bienali’nde, arkasından da İstanbul’da bir galeride sergilendi. Geri bildirimler müthişti. Enstalasyon yapmaya devam ediyorum. Contemporary Istanbul için hazırladığım bir çalışmam var.

Contemporary İstanbul'da Artnivo ile yer alacaksınız ve buraya özel bir iş hazırlıyorsunuz...
Şu an ikinci kişisel sergim için hazırlanıyorum ve konum “çok ve boş konuşanlar. Kısacası “Dedikodu” üstüne… Kafamda bu konuya bağlı bir kaç enstalasyon fikri vardı ve çizimlerimde hazırdı. Artnivo benden Contemporary İstanbul için bir iş isteyince o enstalasyonlardan birini hayata geçirdim. Profil demirlerden oluşturduğum harfler yaptım ve bu harfler yan yana getirerek bir kelime oluşturdum..

Leyla Emadi: Yeni eserimin konusu, çok ve boş konuşanlar

Artnivo’da online bir platform ve işleriniz burada sergileniyor. Nasıl bir deneyim burada yer almak?
İnanılmaz mutluyum. Bu zamana kadar hiç online bir platformda bulunmamıştım, bu benim ilk deneyimim. Artnivo çok hızlı bir şekilde bu piyasanın içine girdi, sanki uzun yıllardır varmış gibi hissediyorum… Bana göre müthiş bir iş çıkardılar, herkesin kolaylıkla sanata ve sanatçıya ulaşabildiği, kullanımı rahat ve doyurucu bir platform yaratıldı. Metropolde yasayanların özellikle kendilerine ayıracakları yeterli zamanları yokken galerilerin, müzelerin açılışlarını takip edip hepsinde bulunmaları imkansız gibi bir şey. Dolayısıyla hayatımıza şahane bir rahatlık katılmış oldu… Artnivo ile sanat artık herkese ulaşabiliyor.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!