Kültürümüze sahip çıkalım

Güncelleme Tarihi:

Kültürümüze sahip çıkalım
Oluşturulma Tarihi: Kasım 01, 2014 00:29

ALMANYA’da, 1955 yılında İtalyanlarla başlayan işgücü göçünden sonra, aslında çok uluslu çok kültürlü bir toplum oluştu.Tabii zamanla çok dilli bir toplum.

Haberin Devamı

Ancak Almanya’da politik sorumluluk taşıyanlar da, Alman toplumu da bu gerçeği onyıllar boyunca bir türlü kabullenemedi.
Almanya’da ‘çokkültürlülük’e (Multi Kulturalitaet) sahip çıkan ilk parti Yeşiller oldu.
Farklı kültürlerin devlet tarafından desteklenmesini isteyen Yeşiller sayesinde ‘Multi Kulti’ söylemi Almanların da lügatına girdi.

* * *

Ancak bu söylem hem politikacıların hem de toplumun önemli bir bölümü tarafından hep ‘aşağılandı’...
Özellikle de Hıristiyan Demokrat/Hıristiyan Sosyal Birlik Partileri’nin (CDU/CSU) oluşturduğu muhafazakar kanat tarafından.
Hatta dönemin CSU’lu Bavyera Eyalet Başbakanı ve CSU Genel Başkanı Edmund Stoiber, ‘Multi-Kulti ist tot’ (Çokkültürlülük öldü) diyerek sözlü olarak ölüm ilanı bile verdi.
Dönemin CDU/CSU Federal Meclis Grup Başkanı Friedrich Merz, 2000 yılının başlarında ‘Alman öncü kültürü’nü (Deutsche Leitkultur) gündeme getirdi...
Yani “çok kültürlülük yok, Alman öncü kültürü var“ dedi...
Bu teze CDU Genel Başkanı ve sonradan Başbakan olan Angela Merkel de katıldı...
Ancak “Güneşin balçıkla sıvanamayacağını” Almanya’da muhafazakar kanat da gördü...
Almanya’nın bir göç ülkesi olduğunu onlar da kabullenmek zorunda kaldı...
Tabii ‘Leitkultur’ dayatmasından da...

* * *

İşte geçen hafta başlayan ve pazar günü sona erecek olan ‘12. Berlin Türk Film Haftası’nın açılış filmini seyretmek için gittiğim sinema salonunda bunları düşündüm.
Çokkültürlülüğü, çok dilliliği...
Berlin Türk Film Haftası’nı 2003 yılında hayata geçiren Selçuk Sazak’a sormadım...
Daha doğrusu soramadım neler hissettiğini...
Şüphesiz onun aklından da aynı şeyler geçmiştir...
İlgi fena değildi...
Ama salonda boş sıralar vardı...
Resmi verilere göre Berlin’de 99 bin Türk vatandaşı yaşamaktadır.
Alman vatandaşlığına geçenlerle birlikte bu rakam 200 binin üzerindedir.
Böyle bir kentte ben şahsen o salonun tıklım tıklım dolup taşmasını beklerdim...
Ama öyle değildi...
Üzüldüm...
Selçuk Sazak Türkiye’de doğmuş...
Ankara Devlet Konservatuvarı Tiyatro Bölümünü bitirmiş.
Onu 1980’li yıllarda Berlin’de tanıdım.
Hem tiyatro hem sinema oyunculuğu yapmış.
Yekta Arman’ın yıllardır yöneticiliğini yaptığı ‘Tiyatrom’da hem oyunculuk hem de resijörlük yapmış.
Kassel Devlet Tiyatrosu ve İzmir Devlet Tiyatrosu’nda yönetici olarak çalışmış.
Hem Almanya’da hem de Türkiye’de çeşitli filmlerde rol almış...
Hatta Türkiye’deki diziler de..
Ama Berlin’den bir türlü kopmamış.
Kopamamış...
Türk kültürünü, Türk sinemasını hem Almanlara hem de Türk kökenli insanlara sevdirmek için yoğun çaba gösteriyor.
Her yıl Berlin Türk Film Haftası’nı düzenliyor...
2003 yılında Berlin’deki ‘Zoo Palast’ sinemasında 6 filmle başlayan festivaldeki film sayısı 30’a ulaşmış.

* * *

Yine tiyatro ve sinema dalında başka hedefleri var Selçuk Sazak’ın.
O yüzden bundan sonraki ‘Berlin Film Haftası’nı gelecek yıldan itibaren ‘genç nesillere’ bırakıyor.
Türk sinemasının en yeni filmlerini Berlin’e taşıyan ‘Af Media’nın sahibi Ali Fidan da öyle...
Özellikle genç nesillerin Türk filmlerini izleyerek Türk kültüründen kopmamaları için yoğun çaba gösteriyor...
İyi de yapıyor...
Umarız ‘çokkültürlü’, ‘iki dilli’, ‘çok dilli’ Berlinli Türkler, Türk kökenliler, Türk kültürüne, Türk sanatına ve Türk sinemasına daha çok sahip çıkarlar.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!