Gerçeğe dönüş uyarısı

Haberin Devamı

Hilmi Uğurtaş’ın önemli değerlendirmeleri var. Uğurtaş; İzmir Atatürk Organize Sanayi Bölgesi gibi Türkiye’nin en önemli merkezlerinden birinin başkanı...
Yani ekonominin, üretimin tam kalbinde...
“Sanayicinin canı sıkkın mı, morali yerinde mi, geleceğe dönük umutlu mu yoksa endişeler mi taşıyor?” sorularının cevabını en iyi verecek insanların başında geliyor.
İşte Hilmi Uğurtaş’ın tespitleri...


***


* Ülkemizde sanayici olmanın ne denli zor bir iş olduğu revize edilmiş haliyle açıklanan Orta Vadeli Plan ile bir kez daha ortaya çıktı. Kimi kesimlere göre bilinenler itiraf edildi, kimilerine göre ise bu plan bile hala çok iddialı. Bana sorarsanız bu plan tam bir gerçeğe dönüştür. Bu durum bize ekonominin söylemlerle değil, gerçeklerle yönetilebileceğini göstermiştir. Önceki OVP’ye göre açıklanan hedeflerde ciddi sapmalar var.
* Her ülkede siyasi otorite tarafından açıklanan bu planlar kamunun ekonomik dengelerinin kurulması, reel sektörün de değişim ve gelişimi yakalamasına rehber olur. Bizde bu unsurları bulmak gerçekten zor...
* 2014 OVP’sinde açıklanan ile gerçekleşen veriler arasındaki uçurum, bu tür planlara bakarak yatırım ve planlama yapmanın ne kadar sağlıklı olduğunu da sorgulamamıza neden olmaktadır.
* Belirlenen hedefler içinde sadece cari açığın milli gelire oranında pozitif yönde bir gelişim görmekteyiz. Bu gelişimi de tasarrufla değil, yavaşlayan piyasalara borçlu olduğumuz ortadadır.
* İşte sanayici olmanın zorluğu, yıllık belirlenen hedef ve tahminlerde dahi bu denli ciddi sapmaların yaşandığı bir ortamda hangi günün, hangi planını yapacağını bilememektir. Sanayicimiz, yoğun sis altında, önünü görmeden el yordamı ile gitmektedir.

Haberin Devamı

Gerçeğe dönüş uyarısı

* Bu tabloyu değiştirmek için girişimciye, istihdam yaratan, ihracat yapan ve gayreti ile elini taşın altına koyan, hatta kişisel birikimlerini riske eden sanayicilere el uzatılması gerekmektedir. Bu el uzatmanın yöntemi de sadece finansal destek sağlamak değil, iş yapma ortamının iyileştirilmesi için gerekli adımların atılması ile mümkündür.
* Küçük şirketlerimize bir türlü ulaşmayan teşvikler, AR-GE ve inovasyon bilincine sahip olmayan veya bu bilince sahip de olsa ayıracak bütçesi olmayan KOBİ’ler, nitelikli işgücünü bulamayan işveren ile iş bulmayan insanların tablosu bizim gerçeğimizdir.
* Orta gelir tuzağı diye üzerinde konferanslar düzenlediğimiz algının tam ortasındayız.
* Ara malındaki yetersizliğimiz devam ediyor, ithalatla arayı kapıyoruz.
* Ülkemize gelen sıcak parayı bir türlü kalıcı yatırıma çeviremiyoruz.
* Döviz kuru bizden öngörü ve planlama isteyen pazarlarda var olmamızı zorlaştırıyor. Faiz politikaları serbest denilen ekonomimizde kontrol altında...

Haberin Devamı


***


Bu tespitler Hilmi Uğurtaş’ın Türkiye ekonomisiyle ilgili tespitleri... Kendisine Ege Bölgesi’ni, İzmir’i de sordum. Şöyle yanıtladı.
“İzmir Türkiye’den bağımsız değil, bu gerçeklerle iş yapmaya çalışıyoruz. Bu gidişatla İzmir’de istihdamda gerileme olur. İşsizlik oranları Türkiye’nin üzerinde seyredebilir. Hep söylüyorum; burada iş imkanları konusunda özel bir çalışma yapmalıyız. İzmir’de ortak hareket ve strateji planına ihtiyaç var. Türkiye’nin akıntısına kapılıp gitmemek için bunu mutlaka yapmalıyız.”
Anlıyorum ki; sanayici tedirgin, gelecek planları yaparken biraz zorlanıyor.
Uğurtaş’ın bir eleştirisi, bir de önerisi var.
Eleştirisi şu...
“Enerjiye ciddi bir zam geldi. Buna İzmir’de doğalgaz dağıtım fiyatlarına yapılan anlaşılmaz oranlar da eklenince, zam katmerli olarak yansıdı. Dağıtım fiyatlarına yapılan bu orandaki zammı hiç kimse anlayamadı. Ne yazık ki, anlatan da çıkmadı. Biz de İAOSB olarak bu zammı hukuk zemininde görüşmek üzere harekete geçtik.”
Önerisi de şu...
“OSB’lerde alanların dikey kullanım yoluyla arazi fakiri olan ülkemizin ve sermaye fakiri olan şirketlerimizin sanayi yatırımları alanında önlerinin açılması gerekir.”

Yazarın Tüm Yazıları